Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

Fatih Aksoy, Mehmet Ali Ağca ve Sarkozy

Sarkozy, "kapitalizm ahlaklı olmalı" buyurdu. Türkiye'de bir televizyon yapımcısı ise, Ağca'yı televizyon yıldızı yapmayı düşündüğünü söyledi. İki açıklamada aynı madalyonun parçası. Çünkü:
1- Sarkozy, kapitalizmin ahlaksız olduğunu itiraf etti. Yapımcı Fatih Aksoy da, (kusura bakmasın, eski bir arkadaşımdır) kapitalizmin ahlaksızlığının dibinin olmadığını bir kez daha gösterdi.
2- Sarkozy'ye kimse inanmadı.
Çünkü para yok diye asgari ücreti artırmayı reddederken, kendine yüzde 170'lik maaş artışı yapan bir kişi Sarkozy. Fatih Aksoy ise daha inandırıcı: Çünkü temeli sermaye birikimi ve yüksek kâr olan kapitalizmin önemli bir yanını temsil ediyor. Televizyonu, yüksek reyting ve parayı.
3- Sarkozy bu gidişin bela olacağının farkında: Çünkü kapitalizm "kendi mezarını kazan define avcısı" gibi. 2009'da işsizler ordusuna 27 milyon insan daha katıldı. Küresel kapitalizm daha fazla insanı iktisadi merkezin dışına atıyor. Bu tehlike nedeniyle daha çok Marx'tan, ahlaktan söz ediyorlar. Aksoy ise çözülmenin farkında değil: "Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" çizgisinde devam ediyor. Kötülüğün bulaşıcı olduğunu görmüyor. Bu nedenle de fütursuz.
4-
17. yüzyıl filozofu Leibniz, var olan dünyanın olabileceklerin en iyisi olduğunu savunurdu. Voltaire Candide'i yazarak Leibniz'le dalga geçti. Sarkozy, hem Leibniz'i hem Voltaire'i; Aksoy ise sadece Leibniz'i oynuyor.
5- Sarkozy, hukukla ahlak arasındaki farkı biliyor:
Bunun için yasalardan değil ahlaktan söz ediyor. Aksoy ise, "Ağca 30 yıl yattı cezasını çekti. Artık adama her gün 'katilsin' demeyi doğru bulmuyorum" derken bu farktan habersiz. Hukukla ahlak arasında yakın ilişki vardır ama hukukun amacı "adaleti"; ahlakın amacı "iyi"yi gerçekleştirmektir. Ağca artık hukuken suçsuz olabilir (Cinayetin gerçek failleri çıkmadığı için bu bile tartışmalı) ama toplum vicdanı karşısında hâlâ suçludur. Özür mü diledi? Hayır! Cinayetin gerçek faillerini mi açıkladı? Hayır! Kendisini Mesih ilan etti. Dalgasını geçiyor. Gün gelecek Hrant'ın katili Ogün Samast'ı da mı televizyon yıldızı yapacağız?
Ahmet Telli'nin 12 Eylül'de uzun hücre günlerini anlattığı bir şiiri vardır: Su çürüdü. Şöyle biter: "Bataklıktaki suyun da bir su yanı vardır/ Çürüyen bir bedenin bile dayanılabilir kokusuna/ Kutuda kalan son bir yudum su, bu bile değildi artık/ Küstü, öldürdü kendini su/ Su çürüdü..."
'Dünyanın hücresinde' çürüyor muyuz yoksa?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA