Son dönemde maliyetleri artan ve talebin düşmemesi için bunları fiyatlara yansıtmakta güçlük çeken inşaatçılar, devletten sektördeki rekabeti olumsuz etkileyen 'merdivenaltı' üretim yapan müteahhitlere karşı vergi hamlesi bekliyor. Markalı konut üreticileri, giderlerini eksik gösteren merdivenaltı üreticilerinin kendilerine karşı yüzde 8'lik avantajları bulunduğunu belirtiyor. İNDER ve Teknik Başkanı Nazmi Durbakayım ile sektörün en büyük sıkıntılarından kayıtdışılığı konuştuk.
İnşaat sektörünün en ciddi sıkıntısı nedir?
İnşaat sektörü Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü. Sektörün üzerindeki vergi yükü yüzde 18'lik KDV, yüzde 4'lük alım satım vergisinin yanı sıra damga vergisi ve noter harcı ile birlikte yüzde 25'leri buluyor. Bununla birlikte sürekli olarak artan maliyetlerimiz bizim kar marjımızı yüzde 10'ların altına düşürüyor. Merdivenaltı imalat yapan firmalar maliyetlerini eksik gösterdiği için yüzde 8 gibi avantajları oluyor. Daha adil bir vergi dağılımı bekliyoruz.
DİSİPLİN ŞART
Ne yapmak gerekiyor?
Konut sektöründe yapılacak çok şey var. İmalatçıların belli standartlarda disipline ediliyor olması lazım. Otomotiv sektöründe standartlar var. İnşaat sektöründe de buna benzer olgular oluşuyor ancak oturmadı. Bizim beklediğimiz şu, çalışan firmaların satışlarının kayıt dahilinde olması lazım. Haksız rekabete sebebiyet verilmesi ülke ekonomisinde de tahribat yaratır.
HADİMİZİ BİLİYORUZ
Peki. Kentsel dönüşüm?
Kentsel dönüşümde devlet ipleri ele aldı ve biz kenara çekildik. Şu anda iyi uygulamaları olacak dönüşüm projeleri başladı. Biz sektör olarak haddimizi biliyoruz. Ancak sahada olduğumuz için bir takım işlerin nasıl olursa daha iyi olacağını görüyoruz. Bu nedenle kayıtdışı müteahhitler ile bizi ayıracak adımları bekliyoruz.
Sektörün gidişatı nasıl?
İnşaat firmaları artık çok kaliteli büyük montanlı projelere imza atıyor. Bundan sonra tüketicinin doğru bilgilendirilmesi noktası önemli. Çünkü artık patron tüketici. Tüketicinin konut alırken sorgulaması gerekiyor. Sorgu içinde bilinçlenmesi lazım. Bir örnek vermek gerekirse bir ev hanımının pazarda sebze alırken gösterdiği hassasiyeti, gayrimenkul alırken gösterilse sektörde birtakım hayali sıkıntılarda konuşulmaz. Sektörün ne kadar sağlam olduğunun kanıtı da şu: Havada birtakım dedikodular dönüyor. Ama sektörde hiçbir zaman sıkıntı yaşanmadı. Münferit olan hadiselerin sektöre mal edilmeye çalışılmasına rağmen.
ZAMMI ZAMANA YAYMAK GEREK
Konutların zamlanacağı konuşuluyor...
2012 yılından bu yana yapım ve vergi maliyetlerinde meydana gelen artışları hemen fiyatlara zam olarak yansıtamadık. Seçimlerin ardından bunun yavaş yavaş hayata geçirdik. Zammı zamana yayarak dengelemek gerekiyor, yoksa piyasa şok olur. Türkiye istihdamının yüzde 20'lik kısmını inşaat sektörü karşılıyor. İstihdamda yavaşlama olduğunda bunun dönüp yine inşaat sektörünü vuracağını biliyoruz. Bunu göz önüne aldığınızda sektördeki firmalar fedakârlıkta bulunuyor.
Yabancı yatırımcı hakkında ne düşünüyorsunuz? Yeterince satış yapılıyor mu?
Türkiye'nin gayrimenkulde daha fazla yabancı yatırım çekmesi için kentlerin geleceğini belirleyen master planlamalarının yapılması gerekiyor. Arap ülkelerinden daha fazla talebin gelmesini bekliyorsak, onlarda olmayan yeşil, serin hava, deniz gibi yerlerde onlara yönelik projeler geliştirmemiz lazım. Avrupalılar ise büyük merkezler, finans merkezi ve sosyal yaşamı bol olan yerlerdeki projelere ilgi gösterecektir. Projeyi geliştirirken kimi ve neyi hedeflediğimizi öngörmemiz lazım. Mastır planlarla şehirlerimizin geleceğini inşa edip, yazboz tahtasından kurtulmamız gerekiyor.
2.5 MİLYAR LİRALIK PROJE YÜRÜTÜYOR
İstanbul'da Tuzla Evora, Halkalı Metropark ve Fikirtepe'de Concord İstanbul projelerine devam ettiklerini belirten Durbakayım, bunların yatırım büyüklüğünün 2.5 milyar liraya ulaştığını söyledi. Fikirtepe'nin kat irtifakı kurulu ve ruhsatı alınmış ilk ve tek projesi olan Concord İstanbul'un ilk etabının yüzde 50'sini sattıklarını söyleyen Nazmi Durbakayım, "Concord İstanbul'un ikinci etabını oluşturan 551 dairelik kısmının ruhsatının alınması için başvurular yapıldı ve onay bekleniyor" ifadelerini kullandı.
ANILARIMI YAZIYORUM
Hobileriniz neler? İş dışında ne yapıyorsunuz?
İş dışında dünyayı dolaşıyorum. Geçen hafta Malezya'daydım. Orada neler yapılıyor, mimarisi nasıl bunları inceliyorum. Sporu seviyorum. Tenis oynuyordum bir zamanlar ancak sağlık problemleri yüzünden yasakladılar. Benim hep işim ön planda geldi. Bu yüzden anılarımı yazmaya çalışıyorum. İşadamı gözünden yaşanan krizleri ve tecrübelerimi yazıp kitap haline getireceğim.
KONUT ALIMINDA FİRMA ÖNE ÇIKIYOR
Artık
konutta önemli olan noktanın sürdürülebilir bir firma olduğunu anlatan Durbakayım, "Köklü bir firmaysanız müşteri gelip sizden alır dünyadaki duruma bakmaz. Bir yılda iki kriz yaşadık. Bunlara rağmen satışlar devam etti. Ne yapacağımızı ve nasıl satacağımızı söylüyoruz. Ama yine de marka kimliği ön plana çıkıyor" dedi.