Uzmanlara göre enfeksiyon riskinin en yüksek olduğu grup okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklar... Ailelerin bu süreçte daha hassas olması gerektiğini söyleyen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuşku, çocukların ilk kez kreşe ya da okula başladıkları yıl geçirdikleri enfeksiyonların 'yıpratıcı' olduğunu söyleyerek, özellikle bu dönemlerde hijyene önem verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Hafif geçirilen hastalıkların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini hatırlatan Kuşku, el yıkama alışkanlığı gibi basit bir davranışın bile bu tür rahatsızlıkları önlemede büyük önem taşıdığını vurguluyor. Enfeksiyonlara bağlı hastalıkların yüzde 85'inin viral kaynaklı olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuşku "Viral kaynaklı hastalıklarda da hijyen eksikliği en büyük tehdit. Geri kalanlar ise bakteri kaynaklı rahatsızlıklardır" dedi. Enfeksiyonlara karşı, dinlenme, egzersiz büyük önem taşıyor.
ÇOCUKLARI TEHDİT EDEN ENFEKSİYONLAR
RİNİT (NEZLE) Nezle ya da soğuk algınlığı olarak bilinen rinit, üst solunum yollarını özellikle de burnu tutan bir hastalık. Okul dönemindeki çocukların yılda ortalama 3-5 kez bu hastalığı geçirmesi normal kabul ediliyor. Hastalığa virüsler yol açıyor. Bulaşma damlacık yoluyla yani hapşırma ya da öksürme sırasında ortama yayılan tükürük parçacıkları nedeniyle meydana geliyor. Bu damlacıklar hem ortama yayılıyor hem de eller ve eşyalar üzerine bulaşarak, temas yoluyla geçiş yapıyor. Virüsün vücuda girmesinden 12-36 saat sonra rinit belirtileri ortaya çıkıyor. Burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma, boğazda yanma, kuru öksürük, baş ve boğaz ağrısı, halsizlik ve hafif ateş olarak sıralanabilecek bu belirtilerin yanı sıra, gözlerde yanma, yaşarma ve kızarıklık da görülebiliyor. Hastalığın özel bir tedavisi bulunmuyor. Bu tip rahatsızlıklarda çocuğun bol sıvı alması ve dinlenmesi gerekiyor.
GRİP Virüslerin yol açtığı hastalıkta tablo nezleye göre biraz daha ağır seyrediyor. Titreme, yüksek ateş, baş ve kas ağrıları görülebiliyor. Baş ağrısı, göz hareketlerine bağlı olarak artıyor. 38.5 derecenin üzerinde seyreden ateş genellikle üç gün sürüyor, sekiz güne kadar uzadığı da görülebiliyor. Çocukta gribe bağlı olarak göğüste ağrı, bulantı, kusma, karın ağrısı şikayetleri de ortaya çıkıyor. Rahatlatıcı bazı tedavi yöntemleri kullanılıyor. Grip aşısının her yıl grip mevsimi başlamadan önce, ekim-kasım aylarında uygulanması öneriliyor. Ancak gecikildiğinde mart ayına kadar yaptırılmasında fayda oluyor. Aşı, altı ay ile üç yaş arası yarım doz, daha büyük çocuklarda ise tam doz uygulanıyor. Tavuk yumurtasından elde edilen aşının, yumurta alerjisi olanlara yapılmaması gerekiyor.
SNÜZİT Alın kemiği, üst çene kemiği ve burun etrafındaki kemiklerin içindeki hava dolu boşlukların iltihabına sinüzit deniyor. Üç yaşına kadar olan çocukların yüzde 6-13'ünün sinüzit geçirdiği biliniyor. Burun akıntısı, tıkanıklık, geniz akıntısı, öksürük, koku almada azalma, başta dolgunluk hissi ve ateşin 10 günden daha uzun sürmesi sinüzit hastalığını akla getiriyor. Tanıda; radyografi, tomografi ve MR görüntüleme yöntemlerinden yararlanılıyor.
ZATÜREE Özellikle havaların soğuması ile birlikte zatüree hastalığının görülme sıklığı da artıyor. Basitçe, akciğerdeki hava keseciklerinin iltihaplı bir sıvı ile dolması olarak tanımlanabilecek bu hastalığın belirtileri, diğer üst solunum yolu enfeksiyonları ile aynı oluyor. Öksürük, ateş, titreme, baş ağrısı, halsizlik, karın ağrısı ve karında şişkinlik görülüyor. Ancak öksürük daha şiddetli ve balgamlı, ateş ise daha yüksek ve inatçı bir seyir izliyor.
ORTA KULAK İLTİHAPLARI Çocukluk çağında nezle ve gripten sonra en sık görülen hastalık grubunu oluşturuyor. Üç yaşına kadar olan çocukların üçte ikisi en az bir kez orta kulak iltihabı geçiriyor. 10 yaşından sonra bu sıklık azalıyor. Orta kulak iltihabı okula devamsızlığın en önemli nedenlerinden biri oluyor. İşitme kaybına yol açma tehlikesi nedeniyle bu rahatsızlığı önemsemek gerekiyor. Sıklıkla nezle ve grip enfeksiyonları nedeniyle meydana gelen orta kulak iltihapları, geniz etinin büyüklüğü ve orta kulağın havalandırma borusu olan östakinin daha kısa, düz ve geniş olmasından da kaynaklanabiliyor.
ALT SOLUNUM ENFEKSİYONLARI Bronşit ve bronşiolit gibi hastalıklar alt solunum yolu enfeksiyonlarını oluşturuyor. Akciğerdeki havanın dolaştığı boruların iltihaplanması olarak tanımlanan bronşit, soğuk algınlığının ardından ortaya çıkabiliyor. İltihabın, bronşiol denen daha küçük borularda ortaya çıkmasına ise bronşiyolit adı veriliyor. Soğuk algınlığının ardından hafif öksürük ve ateşle kendini gösteren bu hastalıklar, genellikle virütik kaynaklı olduğu için antibiyotik kullanılmaması gerekiyor.
KORUMAK İÇİN 8 ALTIN KURAL!
Aşıyı ihmal etmeyin, ellerinizi sık sık yıkayın. İyi beslenin ve uykuya dikkat edin. Bol bol sıvı tüketin, dinlenin ve hijyene dikkat ederek egzersiz yapın.