Bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışımda birçok projeye imza atan UNESCO'nun yaşayan insan hazinesi ödülüne sahip çini sanatçısı Mehmet Gürsoy Katar Emiri'nin Londra'da yaptırdığı lüks hamamın çinilerini yaptı. "Yaşamının en büyük projesi" diye adlandırdığı proje ile ilgili olarak Gürsoy teklifin ABD'deki uluslararası bir mimarlık bürosundan geldiğini söyledi. 2 yıl yazışmaları 1 yılda yapım süreci olan proje ile ilgili olarak Gürsoy "2009 Aralık ayı içinde uluslararası çalışan dünyaca ünlü bir mimardan bir mail geldi. Bu mailde bir projeden bahsediyordu ve bizden bu proje ile ilgili örnekler istedi. Belirli ölçüdeki bu örnekler üzerine biz çalıştık, çizdik, renklendirdik ve pişirerek ABD'ye gönderdik. İlk gönderdiğimiz örneğin beğenilmesi ile birlikte üzerinde bazı küçük değişiklikler yaptık. Ardından projenin çok önemli olduğu bize mail yolu ile bildirildi. Bu sebeple değişik örnekler yapmamız istendi. Bizim bu yazışmalarımız tam 710 gün sürdü. Çok çeşitli ölçülerde detaylar vardı ve bu detayların hepsi milimetrikti. Hata payı olmayan bir projeydi bu. Biz çinide her zaman için hata payını kabul ederiz" şeklinde konuştu.
"ANLAŞMAYA 6 MİMAR GELDİ"
Projesinin görüşme safhasının tamamlanmasının ardından anlaşma aşamasına geldiklerini dile getiren Gürsoy anlaşma için Kütahya 6 mimarın geldiğini ve bir konferans görüşmeyle ABD'deki mimarın katıldığını dile getirdi. Gürsoy "6 mimarla anlaşmaya gelen mimarlar çalışma alanlarımızı gördü. Bu çalışmayı almamada ki çok önemli neden UNESCO'nun bana verdiği ödülün büyük payı var. Elbette ki sanat geçmişimin de büyük payı var. Bu geçmiş olmasa bu ödülü alamazdık. Bu sanat geçmişi ve ödül projeyi yapmamız konusundaki karar aşamasında önemli rol oynadı. 710 günün sonunda proje için anlaşma sağladık. Anlaşma imzalandıktan sonra 7 ay gece gündüz çalışmaya başladık. Çünkü bu bir prestijdi. Bu prestij kazanacağımız paradan daha önemliydi. Londra'nın göbeğinde Hyde Park'ta bir devlet başkanının hamamının çinilerini yapıyorum. Bu benim hayatımın en büyük projesiydi. Ve bu anlamda da çok önemliydi" dedi.
"PROJEYİ TESLİM ETTİK"
3 yıl süren ve 710 günü yazışma ile geçen projede çok titiz çalıştıklarını ve projeyi teslim ettiklerini dile getiren Gürsoy " Projeyi Katar Büyükelçisi teslim aldı. Büyükelçi bize 'biz burayı kullanmaktan ziyade müze yapıp insanların beğenisine sunmalıyız' ifadesini kullandı. Bu benim için gurur okşayıcı bir cümleydi. Katar Emiri Londra'daki penthousu lüks bir otelin son üç katı. Son katta hamam, sauna ve spa yer alıyor" dedi.
SIRADA KRALİYET AİLESİ VAR
Projenin ardından yine Londra'dan bir hamam proje teklifi daha aldığını belirten Gürsoy, kraliyet ailesine mensup bir dükün kız kardeşinin evine yapılacak olan Türk hamamının çalışmalarına başladıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Katar Emiri Londra'da verdiği davette yaptırdığı penthouseu tanıtmış. Bunun ardından bize Londra'dan bir hamam projesi daha geldi. Bu projede kraliyet ailesine mensup bir dükün kız kardeşinin malikanesine Türk hamamı yapacağız. Bunun çalışmaları başladı. Katar Emiri projesi uzun sabır isteyen bir projeydi. Çünkü bizim edebimizde sabır vardır. Sanatta da mutlaka sabır vardır. Mevlana'nın 'Sabırdan başka yoktur evla, sabırla olur koruk bile helva' sözünden hareketle sabrettik. Biz örnekleri gönderirken hiçbir zaman bunu da yapmayalım demedik. En küçük detaya kadar önemsedik. Çünkü benim ülkemin ve sanatımın adı önemliydi. Kütahya'nın adının devlet ricali nezdinde konuşulması benim için çok önemliydi."