AK Partili Aday Adayı Prof. Dr. Arzu Çiçek’ten Kanserle Yaşam Derneği’ne Ziyaret

AK Parti Eskişehir Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Arzu Çiçek, Kanserle Yaşam ve Dayanışma Derneği Eskişehir Şube Başkanı İnci Ulucan ile Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret ederek, fikir alışverişinde bulundu.
Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde profesör iken AK Parti’den milletvekili aday adayı olduğunu anlatan Prof. Dr. Çiçek, bunun en güzel yanının farklı insanlarla tanışmak olduğunu söyledi. Çiçek, “Ne mutlu sizde böyle güzel bir uğraş içindesiniz. Allah herkese sağlık sıhhat versin önce, ama böyle bir hastalık ile karşılaşınca da mücadele etmek gerekiyor. Allah size kuvvet versin” dedi.
Eskiden insanların kanser hastalarına ölecekmiş gözüyle baktıklarını aktaran Dernek Başkanı İnci Ulucan ise, “Yaşamımız boyunca evimiz, arabamız, eşyamız olsun diye koştururken tam rahat edeceğimiz zamanda hastalık çıkıyor. Kanseri yendikten sonra, bu hastalığı kendime iş edindim ve kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak insanlara faydalı olmak için 10 yıldır bu dernekte hizmet veriyorum” diye konuştu.
Derneklerini genişletmek istediklerini ifade eden Ulucan, “Bizler günlerde gezmek yerine, insanlara faydalı olmak için çalışıyoruz. Yaptığımız eğitim çalışmaları ve seminerlerde de kanseri ve bundan korunma yollarını anlatmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
"KANSEROJEN MADDELERLE KUŞATILDIK"
Önce akıl sağlığı, sonra da vücut sağlığının çok önemli olduğunu belirten milletvekili aday adayı Çiçek, bir çevre mühendisi olarak çalışma konularının sağlık üzerine olduğunu kaydetti. Çiçek, “Kirleticiler nasıl toksik etki yapıyor, neler kanserojen bunları araştırdığımız için ortak çalışmalara imza atacağımızı düşünüyorum. Su da toprak da bulunan toksik maddeler bir şekilde insanlara zarar veriyor. Eğer çok maruz kaldıysak akut olarak; yavaş yavaş alıyorsanız da bu defa kronik olarak kalıcı zararlar bırakıyor. Yavaş yavaş kansere yol açıyor. Bu toksik maddelerin vücudumuza hiç girmemesi gerekiyor. Ama her türlü bu kanserojen maddelere maruz kalıyoruz. Artık meyvelerin içinden kurt bile çıkmıyor. Yiyecekler GDO’lu, organik ürün diyorlar ama doğal mı bilmiyorsunuz, içtiğimiz sudan, aldığınız nefese kadar her yerimiz kanserojen maddelerle kuşatılmış durumda ben bunlara teknolojinin zararları diyorum” şeklinde konuştu.
MİHALIÇÇIK’TAKİ ASBEST TEHLİKESİ
Yapılan araştırmaların asbestin en yoğun şekilde Türkiye’de yer aldığına dikkat çeken Çiçek, Eskişehir’de ise Mihalıççık ilçesinde asbeste yoğun şekilde rastlandığını belirtti. Prof. Dr. Çiçek, şöyle devam etti:
“Mihalıççık’ta krom madeni var, yapılması gereken; madenlerde işleri bittiği zaman insanların bunun üstünü kapatması. Kapatma işleminden sonra da dikkatli olunması gerekiyor. Sızıntılar etrafa yayılabilir, suya karışabilir, bunların temizlenmesi 5-6 yıl alabilir. Mihalıççık’ın Kayı tarafında asbest yoğun miktarda var. Asbest akciğer kanseri yapmaz ama akciğer zarı üzerine yerleşip burada kansere neden oluyor. Mihalıççık’ta insanlar asbesti, yalıtım için kullandıkları harçta vesaire kullandıkları için kanser tehlikesi ile karşı karşıya kalıyorlar. Tüm bunların anlatılması ve insanların bilinçlendirilmesi gerekiyor.”
ÜNİVERSİTE İLE İŞBİRLİĞİ
Prof. Dr. Çiçek, üniversitelerin Topluma Hizmet Dersleri olduğuna değindi. Çiçek, şöyle konuştu:
“Üniversitelerde öğrenciler sizin fikirlerinizi kapı kapı dolaşıp anlatabiliyorlar, size destek veriyorlar. Bu anlamda üniversite ile işbirliği yapılabilir. Böylece sesinizi daha çok duyurma şansınız olur. Sizin herkese ulaşmanızda fayda var. İnsan kendi başına gelmeden, aile içinde yaşamadan anlayamıyor uzak görüyor. Eğitim çalışmalarınız ile kanser hastalığına dikkat çekerek, insanları bu hastalığa karşı alınması gereken önlemler konusunda uyarabilirsiniz. Kendime slogan olarak benimsediğim ’Yerelden Evrensele İnsanlık Adına Farkındalık Yaratmak Amacı İle Çalışmalarıma Devam Edeceğim.’”