"KÜBA KAHVESİ BİR ORMAN DEVRİMİDİR"
Curto, "Burada kahve birçok tropik bitki ile uyumlu bir şekilde yetişiyor. Bu bitkiler hem topraktaki minerali dengeliyor hem de birbirlerinin ihtiyaç duyduğu koşulları sağlıyor. Örneğin kahve, bu bitkilerin altında yetişince gölgede kalıyor ve bu, kahve üretimi için önemli bir etmen. Biz bu yüzden 'Küba kahvesi bir orman devrimidir.' diyoruz. Küresel kahve piyasasına yaptığımız küçük katkıyla aslında orman kahvesinin mümkün olduğunu göstermeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Uzun yıllar ambargo altında yaşayan Küba'nın ekolojik tarım yapmak dışında pek bir alternatifinin bulunmadığı görüşünü paylaşan Curto, ürettikleri kahvenin analizlerinde hiçbir kimyasala rastlanmadığı bilgisini verdi.
7 YILDA 3 MİLYARDAN 6 MİLYARA ULAŞMASI BEKLENİYOR
Kahvenin üreticiden satıcıya gidene kadar 20'ye yakın aracıdan geçtiğine, bu durumun da üreticiler açısından çok adaletsiz bir gelir dağılımı meydana getirdiğine değinen Curto, "Hedefimiz üreticiden alınan kahvenin tüm süreçlerindeki adım sayısını 3'e indirmek. Haliyle hem karbon ayak izimiz azalacak hem de kahve üreticisi hak ettiği payı elde edebilmiş olacak. Doğayı korumak için önce onun içerisinde yaşayan insanların hak ettikleri değeri görmesi gerek." diye konuştu.
Küresel olarak günde ortalama 3 milyar fincan kahve tüketildiğine ve 2030'da bu sayının 6 milyara ulaşmasının beklendiğine dikkati çeken Curto, iklim değişikliği ve kahve üreticilerinin koşulları nedeniyle üretimin olumsuz etkilenebileceği, bu sebeple projenin Küba'da başarılı olmasının diğer ülkeler için de bir örnek oluşturacağı değerlendirmesinde bulundu.
Kahvenin herkes için ulaşılabilir olmaya devam etmesi için bugünden adım atılması gerektiğinin altını çizen Curto, sözlerini, "İlk olarak kahve fincanımız içinde neler döndüğünü bilmemiz gerek. Bu kahvenin nasıl üretildiğini, nereden geldiğini, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir şekilde üretilip üretilmediğine dikkat etmemiz gerek. Böylelikle bu kaliteyi gelecek nesillere aktarabiliriz." diyerek tamamladı.