85 yaşında hayatını kaybeden şair Arif Damar, toplumcu şiirlerini yenileyebilmesiyle ve ilerleyen yaşına rağmen şiirle ilişkisini koparmadan yeni şairleri keşfedişiyle dikkat çekiyordu. Türk şiirinin önemli isimlerinden Arif Damar dün sabaha karşı kaldırıldığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kalp yetmezliği nedeniyle 85 yaşında hayatını kaybetti. 1940 kuşağı şairlerimizden Damar, genç yaşlarından itibaren kaleme aldığı toplumcu şiirleriyle tanınıyordu. 1925'te Gelibolu'da doğan Damar 15 yaşından itibaren şiirler yayımlamaya başladı. 40'lı yıllarda şiirlerini yayımlamak için 'Barikat' takma soyadını kullandı. İlk şiirleriyle edebiyatçılar tarafından 1940 Kuşağı toplumcu gerçekçiliğinin en genç mensuplarından biri olarak görüldü. İlk şiiri Edirne'de Akşam, 1940 yılında Yeni İnsanlık adlı dergide, altında 'Harika Çocuk' diye bir notla yayımlandı. 1944'te taşındığı Ankara'da, 1950'ye dek yaşayan Damar, 1945 yılında Ant Dergisi'nde yayımladığı şiirlerle adını duyurdu. 1944-1947 yılları arasında Atatürk Orman Çiftliği'nde memurluk yapan şair, askerliğini Kayseri ve Sivas'ta sürgün alayında yaptıktan sonra 1950'de İstanbul'a döndü, Mahmutpaşa'da işportacılık yaptı. Özellikle Ant ve Yeryüzü gibi dergilerde yayımladığı şiirler ile ünlenen Damar, gençliğinde Türkiye Komünist Partisi'ne girdi. 15 Kasım 1951'de yayımlanan Dayanılmaz adlı şiirinin ardından gizli örgüt üyesi olduğu suçlamasıyla 5 Aralık 1951'de tutuklandı. İki yıl cezaevinde kaldı, delil yetersizliğinden beraat etti. 1969'da Suadiye'de Yeryüzü Kitapevi'ni kuran ve yöneten şair, yayınevinde yasak yayın bulundurduğu gerekçesiyle 1982'de üç ay hapis cezasına çarptırıldı. 1984 yılında kitapevini kapatıp kendini bütünüyle yazılarına verdi. 1985 yılında Melih Cevdet Anday ile ortak imza attığı Yağmurlu Sokak adlı romanı yayımlanan şair, en son Cumhuriyet gazetesinde 'Ayın Şairi' bölümünü hazırlıyordu. Sayısız şiir bıraktı Fazıl Hüsnü Dağlarca'dan sonra en yaşlı şairdi Orhan Alkaya (Sanatçı): 'Yakın arkadaşımı, şiir yoldaşımı, dünya görüşü yoldaşımı kaybettim. Arif Damar her dönem şiirini yenilemiş biriydi. Bunu yaparken de kimliğinde asla aşınma yaşamamış, özel bir edebiyat adamıydı. Genç edebiyatçılar için de üzgünüm. Çünkü Damar, yeni edebiyatçılar keşfederdi, unutulmuş şairleri ortaya çıkarırdı, antolojilere katardı.' Haydar Ergülen (Şair): 'Daha dün şiir dersi verirken, 1940 Toplumcu Kuşağı'nı anlatıyordum ve Arif Damar'ın Gitme, Kal şiirini okudum. Damar, toplumcu damarlarını kaybetmeden, kuru bir toplumculuk da yapmadan, yani didaktik olmadan, yeni kuşaklarla beslendi. 2. Yeni'den de etkilendi ve kendini her zaman genç tuttu. Bu Damar'ın büyük bir şair olarak anılmasının en büyük sebebidir.' Egemen Berköz (Şair): 'Kuşağımızın yaşayan son ustasıydı. Yakın tarihte İlhan Berk'i kaybettik, Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı kaybettik... Şimdi de bize şiiri sevdiren ve yaşayan son ustamızı kaybettik. En ünlü şiirlerinden Gitme, Kal yaşamının özeti, hatta 1940 Kuşağı'nın özetiydi. Cumhuriyet'e de şiir yazıları yazıyordu. Bunları bir kitapta toplamak istemiştik. Belki şimdi yaparız.'