İnce ve fit görünmek kadın-erkek pekçok kişinin isteği. Bu istekte çoğunlukla estetik kaygılar, çevre baskısı hatta medya gibi etkenler rol oynasa da aşırı kilolardan kurtulmak sağlık açısından da sanılandan çok daha fazla önem taşıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, verilen fazla kiloların kişiyi reflüden eklem ağrılarına, tansiyondan depresyona dek pekçok hastalıktan kurtardığını gösteriyor. İdeal kiloya ulaşılması halinde kişinin yaşam kalitesi de yüzde 95 oranında artıyor. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, kilo vermemiz için 10 nedeni sabah.com.tr'ye anlattı. 1.Uyku apnesi sendromunu tetikliyorHalk arasında 'horlama' olarak bilinen ve hava akımının en az 20 saniye süreyle normal değerlerin altına düşmesiyle teşhis edilen uyku apnesi sendromunun fazla kilolarla ilişkisini biliyor muydunuz? Kandaki oksijen oranının azalması ve karbondioksit oranın artmasıyla kişi kendini daha yorgun ve gergin hissetmeye başlarken gün içerisinde uyuma ihtiyacı hissediyor. 30 yaş altındaki erkeklerde basit horlama oranı yüzde 10 iken 60 yaşın üzerindeki erkeklerde oran yüzde 60'a kadar çıkıyor. Horlama ile kilo ilişkisi araştırıldığında ideal kilolarının yüzde 15 daha fazlasına sahip olan insanlarda horlama ve apne sıklığının arttığı kanıtlanmış. Kilo kaybına bağlı olarak hastalık görülme riskinin de yüzde 74-98 oranında gerilediği ispatlanmış. 2.Reflüye yol açabiliyorSon yıllarda hızla yayılan reflü şikayeti toplumun yüzde 20'sini ele geçirmiş durumda. Üstelik reflü, kilo artışıyla birlikte tetikleniyor. Şişman bireylerde yemek borusu ile mide arasındaki kapakçığın işlevsel olarak düzensiz çalışabileceğine işaret ediliyor. Yapılan çalışmalar kilo kaybıyla bilikte reflünün yüzde 72-98 oranında iyileşebileceğini ortaya koyuyor. 3.Kilo kaybı tansiyonu da düzenliyorYüksek tansiyon uzun vadede damar yapısına ve organlara zarar vermeye başlıyor. Özellikle modern yaşamın getirdiği hareketsiz yaşam ve düzensiz beslenme alışkanlıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkan kilo artışı yapılan araştırmalara göre büyük tansiyonda 1 birim küçük tansiyonda ise 0,8 birimlik bir artışa neden oluyor. Davranış değişikliği sağlanarak daha düzenli beslenmeye başlayan ve egzersiz ile birlikte kilo kontrolünü başarabilen bireylerde tansiyon yüzde 52-92 oranında azalıyor. 4.Metabolik sendrom azalıyorBel çevresindeki artış, yüksek tansiyon, kan yağlarındaki yükseklik ve kan şekerindeki dengesizliklerin bir arada görüldüğü durum 'metabolik sendrom' olarak adlandırılıyor. Metabolik sendromlu hastalarda ilk ve ana tedavi stratejisi olarak, beslenmede davranış değişikliği ve egzersizle kilo verilmesi öneriliyor. Kilo kaybı sağlanırken mevcut vücut ağırlığının 6-12 aylık sürede yüzde 7-10 oranında düşürülmesi ve kilonun uzun dönemde korunabilmesi gerçekçi ve doğru olan yaklaşım olarak görülüyor. Sağlıklı ve dengeli kilo kaybı sayesinde metabolik sendrom görülme yüzdesi yüzde 80 oranında azalıyor. 5.Diyabet riskini azaltıyorBeslenme ve Diyet Uzmanı Torluoğlu, aşırı kilolardan kurtulmanın diyabet riskini de azalttığını belirterek 'Yapılan çalışmalarda uygun diyet ve egzersiz ile şeker hastalığına yakalanma oranının yüzde 60 azaltabileceğine dikkat çekiliyor' diyor. Beslenmeye dikkat etmenin yanısıra diyabetle mücadelede her gün en az yarım saatlik düzenli yürüyüş de şart. 6.Yüksek kolesterolü de etkiliyorKolesterol metabolizmanın kendi kendine de üretebildiği dokuları korumaktan sorumlu bir yağ türü ancak kanda miktarı yükseldiğinde yapışkan yapısı ile damarlara zarar veriyor. Genellikle beslenme alışkanlıklarına bağlı olabildiği gibi yaşam standartları, stres ve genetik faktörlerin etkisiyle de yükselme eğilimi gösterebiliyor. Tedavisinde önceliği beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi oluşturuyor. İdeal kilo aralığının üstünde olan bireylerde davranış değişikliği ve kilo kaybıyla bilikte yüksek kolesterol görülme riski yüzde 63 oranında azalabiliyor. 7.Karaciğer yağlanmasıKaraciğer yağlanması tüm dünyada hızla artan bir sorun. Türkiye'de her 4 erişkinden birinde karaciğer yağlanması var. Karaciğerdeki fazla yağ, vücudumuz için hayati önem taşıyan bazı enzimlerin üretilmesini ve gerekli dağılımın yapılmasını engellediği için bazı ciddi hastalıklara zemin hazırlıyor. Oysa, yağlanma sorununu basit önlemlerle gidermek mümkün. Kilo vermek bu önlemlerin başında geliyor. Kilo kaybıyla birlikte karaciğer yağlanmasında yüzde 90 oranında gerileme görülebiliyor. 8.Depresyona zemin hazırlıyor'Depresyon mu kilodan, kilo mu depresyondan ileri gelir?' Depresyon ve kilo ilişkisi yıllardır tartışmalara neden olan ve her iki yönden de ele alındığında birbirini tetikleyen iki önemli olgu. Duygusal davranışlarımızdan ve yeme eğilimimizden beynin aynı bölümü olan limbik sistem sorumlu. Kilo artışıyla birlikte hareketler kısıtlanıyor, çevreden tepki alma korkusu ve mutluluk veren etkinliklere katılamama durumundan dolayı depresyon eğilimi artıyor. Yapılan çalışmalar; obezite sorunu olan bireylerde normal kilo aralığında olan bireylere göre depresyon görülme oranının %55 daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. 9.Eklem ağrıları tedavisinde ilk basamakAğrı, eklemde şişlik, çabuk yorulma gibi şikayetler hareket kabiliyetini kısıtlarken yaşam kalitesini düşürüyor. Eklem kireçlenmesi olarak da bilinen ve tıbbi olarak 'osteoartrit' adı verilen rahatsızlık zamanla eklemlerin aşınması ve travma görmesi sonucu oluşabiliyor. Tedavi aşamasında kilo kaybı önemli rol oynuyor. Kilo kaybı ile ağrı oranı yüzde 41-76 oranında azalabiliyor. 10.Yumurtalıkların sağlığını da etkiliyorYumurtalıklarda birçok küçük iyi huylu kist oluşmasıyla beliren polikistik over sendomunun, kadınların adet düzeninden çocuk sahibi olma yeteneğine pekçok etkisi bulunuyor. Düzensiz beslenme ve fazla kilo artışı polikistik over sendromunu tetikleyebiliyor ve tedavinin ilk aşamasında kilo kaybı öneriliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Torluoğlu, 'Sağlıklı beslenme ve fazla kilolordan kurtulmak polikistik over sendromunun tedavisinde de önem taşıyor' dedi.