atv’nin sevilen dizisi “Bitmeyen Şarkı” bir pavyon şarkıcısı ile zengin bir adamın imkansız aşkını anlatıyor. Bergüzar Korel’in canlandırdığı pavyon şarkıcısı Feraye’nin acılı bir hayatı var ama kendini ‘kurtarmış’; dediğim dedik, kimse ona dokunamıyor. Güzel elbiseleri, candan bir arkadaşı, sıcak bir evi var. Dizide böyle, peki gerçek hayatta nasıl? Yeni Aktüel dergisinden Necla Bayraktar, Beyoğlu’na gitti, ‘mihmandar’ yani ‘konukçu’ eşliğinde gezdiği pavyonları yazdı... ÇOĞU KEPENK İNDİRMİŞ Pavyon cumhuriyeti olarak bilinen Beyoğlu eski Beyoğlu değil. Bir dönem pavyon olarak çalışan dükkanların çoğu kapanmış. Hatta pavyon tarihine adını altın harflerle yazdıran; Copacabana, Zeki Müren’in en şatafatlı kıyafetlerle sahne aldığı Reşat Kulüp, Eyfel, Paris, Şöhretler, son yıllara kadar ayakta kalma mücadelesi veren Malibor tek tek kepenk indirmiş. ESKİDEN EV KADINI BİLE ÇALIŞIRDI “Pavyon muhabbet yeridir. Evde YERLİLER ‘KONS’ YAPIYOR Dansçı kızlar yabancı uyruklu ve çok güzeller. Konsomatrisler ise Türk ve yabancı kızların yanında ezikler. Onlar dans edemiyor, ‘kons’ yapıyorlar. Turistler bu mekanların en yağlı müşterileri. Tarzanca düzeyinde yabancı dil konuşan tercümanlar bu insanları tabir uygunsa sokaklarda avlıyorlar. Uzun yıllardır Beyoğlu’nda pavyon işleten Halil Bey anlatıyor: “Turistler iyi müşteri... Masada 15 bin dolar bırakmak zorunda kalanını bile gördüm. Genellikle Arap müşteriler düşer tuzağa. Üstelik onlar içki de içmez. Üzerinde para yoksa kredi kartı... Eskiden seyahat çekleri olurdu, onları da alırlardı. Aksaray’daki mekanlar iyice beter. Orada kadınlar dışarıdan gelir ve müşteri arar. Onlar kons yapmaz. STRİPTİZ DİREĞİ HİÇ BOŞ KALMIYOR Döneminin ünlü pavyonu Malibor’un yerinde şimdi Beyoğlu’nun hareketli mekanlarından Club 2010 var. Arada koca bir tepsi içinde getirilen peçetelerin bir kompresör yardımıyla püskürtülmesi kulüp tarzını hafif sallayan, pavyonumsu bir hareket... Striptiz direği hiç boş kalmıyor. Dansçı kızların işlevi, utangaç müşterileri tava getirip daha çok eğlenmelerini sağlamak. KİBAR ADAM EVİNDEDİR Halil Bey “Sizin işler nasıl?” diye sorduğumuzda bir dokun bin ah işit durumu oluyor: “Eski adamlar kadının bir bakışı için arabasını bırakır giderdi. Şimdi kapıya gelip; ‘Bira ne kadar?’ diye soruyorlar.” Halil Bey, “Buralara gelen erkekler nasıl adamlar, kadınlara iyi davranıyorlar mı, kibarlar mı?” diye sorduğumuzda hislerimize tercüman olan cümlesini söyleyiveriyor: “Kibar adamın burada ne işi var? Kibar adam evinde oturur!” KURNAZ KADIN ADAMIN CEBİNDE NE VARSA ALIR “Nerede eski pavyonlar, nerede eski pavyon kadınları? Eski müşterilere kurban olayım. Eski kadınlar namusluydu. Çoğu çocuk okuttu, üniversite bitirdiler. Pavyondaki kadınların içkisi için 15 TL yazıyoruz. Paranın yarısı kadının olur. Kadının bir şişe viski içmesine müsaade etmem, sarhoş olur. Bir duble içer gerisini garson çalar. Kurnaz bir kadın masadaki adamın cebinde ne varsa alır. Zaten kadın pek içki içmez, yere, halıya ya da kovaya döker.” BAZEN ERKEKLERİ KESMEK İSTİYORUM! “Kocam polisti. Şark hizmetinde şehir şehir dolaştık, çok çektik çok. Sonra boşandık, öyle bir başıma kalakaldım. Tahsilim yok, başladım pavyonda çalışmaya. Kurtulayım diye çok uğraştım, ütücülük yaptım. Ama dönüp hep buraya geldim. Eve gitmemiz sabahın 06.00’sını 07.00’sini bulur. Bazen sinirimden erkekleri kesmek istiyorum!” İÇKİNİZİ MUTLAKA MASADA AÇTIRIN! O patlatılanlar şampanya değil. Bildiğimiz sodanın içine eczanelerde satılan, boğaz pastili ‘Kanzuk’ atılarak yapılan, tabir uygunsa ‘yalancı şampanya’. Artık sanatçının başına gül döktürmek yok, onun yerine ya peçete atılıyor ya da suni gül patlatılıyor. Sahnedeki sanatçı erkekse ve siz jest yapmak istiyorsanız ayaklarına viski döktürmeniz gerekiyor. Her ne kadar pavyon raconuna uymuyorsa da kapıdayken bir kadeh içkinin ne kadar olduğunu sorun. İçkinizi masada açtırın. Tadını beğenmediğiniz içkiyi içmeyin. Artık içki olabilir. İçkiye hap atmak, sadece Türk filmlerinde kızları kötü yola düşürmek için kullanılan bir film hikâyesi değil! Hava atmak için çok paranız olduğunu ima etmeyin. Yetecek kadar para ile dışarı çıkın, fazlası zarar!