Geçmişte yeryüzünü insandan daha üstün bilgiye sahip varlıkların ziyaret etmiş olabileceği her zaman tartışma konusu olmuştur. Merakımızı günden güne artıran o konular.. Nazca Çizgileri Güney Peru'daki Nazca Çölü'nde bazı canlı biçimlerini ya da çeşitli geometrik biçimleri betimler tarzda yere çizilmiş, bazıları kilometrelerce uzunlukta olan çizgilere verilen isimdir. Düz çizgi, üçgen, sarmal, kuş, maymun, köpek, örümcek, çiçek gibi biçimler çok büyük olduğu için yerden bakıldığında anlaşılmaz, ancak çok yüksekten bakıldığında görülebilir. Bu yüzden bazılarının biçimleri uydu fotoğraflarında daha belirgin görünmektedir. İlk Nazca çizgisi 1926'da keşfedilmiştir. Bunları kimin, ne zaman çizdiği bilinmemekle birlikte, 12. yüzyıldaki İnka uygarlığından eski oldukları kesindir. M.Ö. 200 ile MS 700 arasında tarihlendirilmektedirler. Bazılarının takvim ya da gökbilimle ilişkili olduğu, bazılarının ise doğa ayinlerinin bir parçası olarak yapıldığı sanılmaktaysa da, ne amaçla yapıldıkları hakkında kesin bir veri elde edilememiştir. Bölgenin aşırı kurak iklimi, bu çizgilerin bugüne değin bozulmadan kalmasında yardımcı olmuştur. Nazca çizgilerinin yüksekten bakılmaksızın muntazam bir şekilde çizilmeleri, kimilerine göre, olanaksızdır. Ama o dönemde uçak ya da benzeri bir uçuuş teknolojisi yoktu. Yaşam Çiçeği : Kutsal Geometri Evrendeki başka yerlerde adı değişiktir. İki temel isim, sessizliğin dili ve ışığın dili olarak tercüme edilebilinir. Bütün dillerin kaynağıdır. Evrenin öncelikli dilidir- Saf şekil ve orantı. Yaşam çiçeğine çiçek denilmesinin nedeni sadece çiçeğe benzemesinden değil, meyve ağacının evrelerini temsil etmesinden dolayıdır. Meyve ağacı küçük bir çiçek yapar ve bu çiçek değişimler geçirerek bir meyveye dönüşür. Meyve, toprağa düşüp yeni bir ağaca dönüşecek tohumu içerir. Demekki, döngüler vardır. Ağaç çiçek verir, meyve olur, tohum olur ve gene ağaç olur, sadece beş adım. Bu gerçek bir mucizedir. Ancak aklımıza girmez. O kadar normal gelirki, kabul eder ve üzerinde düşünmeyiz. Yaşam döngüsünü gösteren beş, basit, mucizevi adım , aslında yaşam geometrilerine paraleldir. Vimanalar Teotihuacan Kente “Teotihuacan” adı kenti terkedilmiş haliyle bulan Aztekler tarafından verilmiştir ve “insanların ilahlar haline geldikleri yer” anlamına gelmektedir. Kolomb-öncesi Kuzey Amerika’nın en ünlü kenti olarak kabul edilmektedir. Kentin ana caddesi “ölüler yolu” denilen, Güneş Piramidi, Ay Piramidi ve Quetzalcoatl (Tüylü yılan) Tapınağı ile çevreleniyor. uzunluğundaki yoldur.Güneş Piramidi, Cholula Büyük Piramidi’nden sonra Amerika’nın ikinci büyük piramididir ve dünyada bilinen piramitler içinde üçüncü yüksek piramit olarak kabul edilir. Sümerler Mezopotamya'da yaşayan birçok farklı kavimden ilk öne çıkan ve daha sonraki medeni oluşumların temelini atan Sümerlilerdir. Gerek yazı, dil, tıp, astronomi, matematik, gerekse din, fal, büyü ve mitoloji gibi alanlarda ilk öne çıkan ve bilinen toplum Sümerlilerdir. 'Yaratılış' ve 'Tufan'a ilk kez Sümerlilerde rastlanır. M.Ö 4500 yıl öncesine ait olan bir Sümer tabletinde 'Güneş Sistemimiz' açıkça resmedilmiş. Kral Pakal 340 yeşimle süslü bu ölüm maskesi Kral Pakal'in yüzünü ölümsüzleştiriyor. Yazıtlarda Pakal'in kral olduğu yetmiş yılın sekizini aşırı masraf yapılan mezarını hazırlamaya harcadığı belirtiliyor. 28 Ağustos 683'te öldüğünde, bu maske gibi yeşimden yapılmış büyük bir kolye, küpeler, yüzükler, gerdanlıklar ve bileziklerle birlikte, sonraki kuşakların büyük saygı gösterdiği bir tapınağın altına gömüldü. Mahabharata ve Ramayana Ramayana : 24000 Beyit ve yedi kitaptan oluşan Ramayana Destanı üç büyük Hindu tanrısından biri olan yeniden doğumlarından Prens Rama'nın başından geçenleri anlatan Valmiki tarafından yazılmıştır.Karısı prenses Sita bir şeytan tarafından kaçırılmıştır.Rama kaybolan karısını aramaya başlar.Uzun bir savaşımın sonunda Sita'ya kavuşur. Mahabharata: Beyit olan ve on sekiz kitaptan oluşan Mahabharata destanı Pandava ailesinin serüvenlerini anlatır.Pandavalar amcalarının oğullarına karşı tahtta hak iddia eden beş kardeştir.Aralarındaki gizli savaşım korkunç bir çarpışmayla sonuçlanır ve bu savaşta önderlerin çoğu ölür. incil türünde öneme sahip bir bölüm içerir.Bhagavad Gita 'Tanrıların Şarkısı' isimli bölümün konusu; Kahraman Krişnan'nın büyük savaştan önce Arjuna'ya verdiği söylevdir.Arjuna'nın (beş kardeşten biri)araba sürürcüsü kimliğinde bedenlenen ve arkadaşını çok seven Krişna onu düşünmeye yöneltir.Ardından ona yalnızca çıkarsız davranışının değer taşıdığını gösterir.Sonunda onun düşüncelerini yavaş yavaş edimlerin koruyucusu ve güvencesi olan Tanrı ile O'na ulaşmak için önerilen yöntemlere çeker.Bu Arjuna'nın sürücüsü olmakla birlikte yüce varlığın tecelli yoluyla gerçek doğasını ortaya koymasıdır.Arjuna henüz belirsiz olsada işte bu tanrıyı aramaktadır. Puma Punku Puma Punku'daki piramit kalıntısını meydana getiren taşların büyüklüğü, görenleri şaşkınlığa düşürmektedir. Piramitin en alt basamaklarını oluşturan bloklardan biri 60x50 metre genişliğinde ve yaklaşık 447 ton ağırlığındadır. Kullanılan diğer taşların da ağırlıkları 100-200 ton arasında değişmektedir. Uzun bir süre, T şeklindeki bu izlerin sıcak kalıpların taş blokların üzerine konularak yapıldığı düşünülmüştür.Tüm bunlar, geçmiş toplumların inşaatlarında gelişmiş araç gereçler kullandıklarının delilidir. Üçüncü İmparatorluk III. Reich,Türkçe anlamı Üçüncü İmparatorluk, Nazilerin kendi ülkesine verdikleri isimdir. 2. Dünya savaşı esnasında Almanya askeri teknoloji anlamında en gelişmiş ülkeydi. Jet uçakları, gelişmiş bombaları,gemi mermileri hatta ilk balistik mermi bu dönemde kullanıldı. teknolojilerinin o dönemde bu denli gelişmiş olmasını bilim adamları bile açıklayamıyor. Nazilerin doğu kökenli en zeki bilim adamları olduğu iddia ediliyor. öyle ki Sankritçe metinleri Almancaya çevirdiler. kendi uzay araçlarını icad edip ismini de Haunebu koydular. İsa'nın son yemeğini yediği kutsal kap ve Nuh'un gemisi hakkındada derin araştırmaları vardır. Nazilerin insanüstü varlıklarla ilişkisinin olduğu bile söyleniyor.