Kuzeyin Gök gürültüsü adı verilen Ortadoğu tarihinin en büyük askeri tatbikatı sona erdi. Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen askeri tatbikat, kime hangi mesajları veriyor? İSLAM İTTİFAKININ AMACI NE? Bu kavram 15 Aralık 2015'te Suudi Arabistan tarafından gündeme getirildi. Suudi Arabistan öncülüğünde 34 ülkenin yer aldığı bir İslam ittifakı kurulması planlandı, bunun uluslararası teröre karşı mücadele için oluşturulacağı vurgulandı. TÜRKİYE'NİN İSLAM İTTİFAKINDAKİ YERİ? Suudi Arabistan Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, 34 ülke içerisinde Türkiye'nin de yer aldığını duyurdu sonrasında Türkiye'den bu projeye destek verileceği açıklandı. İSLAM İTTİFAKINDA HANGİ ÜLKELER YOK? 34 müslüman ülkenin yer aldığı bir proje, İran, Irak ve Suriye gibi ülkeler ise bu projeye katılmıyor. İran ve onların kontrolündeki Irak ile Suriye, bugün gelinen noktada islam ittifakıyla birleşme çağrısı yapan bu 34 ülkenin yürüttüğü politikanın çok uzağında bir görüntü sergiliyor. BURADA KİMLERE MESAJ VERİLİYOR? Bugün Suriye'de olup bitenler İslam dünyası üzerinde ciddi kırılmalara yol açıyor. Bu nedenle islam ittifakı ve onun bünyesindeki 20 ülkenin askeri olarak birlik içerisinde olmaları başta Suriye krizini körükleyen İran ve Rusya gibi ülkelere bir mesajdır. TERÖRE KARŞI VERİLEN MESAJ? Bugün islam ordusu ya da ittifakı adı altında askeri tatbikat gerçekleştiren ülkeler Suriye ve Irak kaynaklı terör olaylarının en büyük kurbanı konumunda. Aslında bu mesaj şu eğer Ortadoğu'da birileri islamın adını lekelemeye çalışan terör örgütlerine karşı bir şeyler yapacaksa, bunu yapmak, o terör örgütlerinin mağdur ettiği ülkelere düşer. DAEŞ KILIFI ALTINDAKİ OPERASYONLAR? Bugün DAEŞ ile mücadele gerekçesiyle Suriye ve Irak'ta ABD, Rusya, Şam rejimi, Hizbullah, PYD terör örgütü gibi güçler, Müslüman coğrafyasında operasyonlar gerçekleştiriyorlar. Ve DAEŞ ile mücadele kılıfıyla Müslümanlara bile saldırıyorlar. Aslında islam ittifakı, terörle mücadele için birleşme çağrısıyla, tüm bu DAEŞ kılıfıyla hareket eden güçlere de mesaj vermekte. İRAN'IN İSLAM ORDUSUNA BAKIŞI? İran, ilk önce 34 ülkeli islam ittifakı ardından 20 ülkenin yer aldığı askeri tatbikata karşı sert tepkiler verdi. Suudi Arabistan öncülüğündeki bu projede ismi geçen ülkelerin olaydan haberdar bile olmadığı yönünde haberler servis edildi. İran bu oluşumu hem ciddiye almadıklarını belirtti hem de kötüledi. Aslında Suudi Arabistan öncülüğünde atılan her adımın İran'da anında bir tepkiye yol açtığını görüyoruz. MEZHEPSEL FARKLILIKLARI NASIL TETİKLER? Bugün Ortadoğu'da mezhepsel ayrımı çıkaran güçler İran ve onların uzantısı konumundaki Şii hareketler. Aslında Şii oluşumların içerisinde de İran gibi düşünmeyen ciddi bir kesim var. Ancak İran, başta Hizbullah olmak üzere Şam rejimi ve Yemen'de Husi hareketiyle, bu mezhepsel çatışmayı örgütlüyor ve tansiyonu hep yukarıda tutuyor. İslam ittifakı da İran'ın mezhepsel çatışma ve ayrıştırma politikasına, yayılmacı ve agresif tutumuna karşı bir duruş olarak yorumlanıyor. İRAN'IN BÖLGEDEKİ YAYILMACI POLİTİKASI? Suriye'de Şam rejimi, Lübnan'da Hizbullah, Yemen'de Husiler ve Irak'ta mevcut hükümet İran'ın kontrolü altında. Bununla birlikte İran, Tunus, Libya gibi ülkelerde de yayılmacı politika izliyor. Tüm bunları yan yana koyunca Körfez ülkeleri ve Arap Birliği'nin İran'a karşı ses yükseltmelerinin bir çok nedeni olduğunu görüyoruz. Bugün bu iki oluşum İran kontrolündeki Hizbullah'ı terör örgütü ilan ettiler, İran'ın müdahale ettiği Yemen'de darbeci Husi militanlarıyla çatışma halindeler, yine İran'ın yer aldığı Suriye krizinde muhaliflerin yanındalar.