Bir dönem herkes onları konuşuyordu... Türk sinemasında çocuk tiplemeleriyle tanınan 'Şişko Nuri' lakaplı oyuncu Sıtkı Sezgin'i 30 yıl sonra gelen film teklifi heyecanlandırdı. Yaşamını 7 yıldan bu yana Samsun Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde sürdüren Sezgin, yaklaşık bir ay önce kendisine gelen film teklifiyle sinemaya dönecek olmanın heyecanını yaşıyor. Sezgin, 25 gün önce film teklifi aldığını belirterek, şöyle konuştu: 'Huzurevinin telefonuna beni çağırdılar. Bir bayan, 'Nuri amca' diye hitap ederek, bir korku filmi projeleri olduğunu, bu filmde benim için bir rol düşündüklerini söyledi. 'Oynar mısın?' diye sordular. Gözlerim çakmak çakmak oldu, heyecanlandım ve kabul ettim çünkü yeniden bir Yeşilçam filmi gibi sinemalarda oynayacağım.' Sezgin ayrıca 1 Kasım'da İstanbul'a giderek sözleşme imzalayacağını, çekimlerin 15 Kasım'da Kayseri'de başlayacağını söyledi. 'Avrupa Yakası' dizisinde canlandırdığı Yaprak karakteriyle tanınan Hale Caneroğlu, kendine yeni bir hayat kurdu. İlk eşi Emre Taşkın'dan boşandıktan sonra tekrar evlenebilmek için mahkemeye başvurup 300 günlük iddet süresini kaldırtan ve 2013'te Özgür Fidanoğlu'yla nikah masasına oturan oyuncu, eşiyle Londra'ya taşındı. Çift, ilk bebeklerini kucaklarına almak için de gün sayıyor. Caneroğlu eşiyle böyle görüntülenmişti... TV tarihimizin efsanevi dizisi 'Bizimkiler' yeniden hatırlandı. 'Kim şimdi ne yapıyor?' diye merak ettiniz mi? Bizimkiler dizisinde canlandırdığı Abbas rolüyle hafızalara kazınan oyuncu Hikmet Karagöz, yıllar sonra Bodrum'da ortaya çıktı. Hürriyet'in haberine göre ünlü oyuncu emekli maaşını çekmek için bankamatik sırasında görülüyor. Karagöz: 'Emekli maaşını çekmek için bankamatikte sıra beklerken görüntülenen oyuncu, 'İşlerden elimi ayağımı çektim. Bodrum'da ev tuttum, artık burada yaşıyorum' dedi. Robert Widmark (Alberto Dell'Acqua), Türk seyircinin bildiği isimle P.. Rıza. İki yıl kaldığı Türkiye'de 2 yıl kalıp, sadece bir kaç filmde oynayan Widmark, bu kısa sürede Türk izleyicisinin sevgilisi hale geldi. Filmlerde oynadığı 'üçkağıtçı', 'fırlama' gibi rolleri, seyricinin ona sempati ile bakmasına yol açtı. 1937 doğumlu olan Widmark, kariyerine 1964'te başlamış. Sirkte dublörlük yaparak hayata atılan oyuncu daha sonra sinemada da boy göstermiştir. Akrobatik hareketlerle filmlere aksiyon katmış, 70'lerdeki 'mafya' temalı filmler çekmeye başlayan Türk sinemasında, Babanın Evlatları, Baş Belası, Üçkağıtçılar gibi filmlerde kendine yer bulmuştur. 2000'li yıllara kadar kariyerini devam ettiren oyuncu, en sonra bir ksıa filmde rol almıştı. Evli olan ve İtalya'nın Aprilia kenitnden halen yaşamını sürdüren Robert Widmark, zaman zaman Türk takipçileriyle sosyal medyadan iletişime geçiyor ve Türkiye'yi çok sevdiğini dile getiriyor. 'Bizimkiler'in Halis'i şimdilerde ne yapıyor? Türkiye'nin en sevilen dizilerinden olan Bizimkiler'de 'Halis'i yaşam hikayesiyle şaşırttı. Bursa doğumlu olan oyuncu Hukuk tahsil ederken bir özel kuruluşun (LCC) son dönem tiyatro kurslarına devam etti. 1970 yılında Bakırköy Halkevinde 'Hamlet 70' oyunuyla profesyonel oldu. 1972 yılında başladığı sinema 1986 yılında daha iyi yerini buldu. Bizimkiler dizisindeki 'Dünkopf' rolünde çizdiği başarılı karakterden sonra, Selamsız Bandosu filmindeki bando şefi rolüyle zirveye ulaştı. Bizimkiler'den sonra da oyunculuk hayatına devam eden Uyandıran projelerde yer aldı. Halis karakterinin 'Yumuşak yumuşak' sözleri bir döneme damga vurmuştu. Bizimkiler'deki ilginç bir detay ise yıllar sonra ortaya çıktı. Genç Halis'i canlandıran Uyandıran'ın, babasını canlandıran Selçuk Uluergüven'den sadece 5 yaş küçük olması ve dizinin çekildiği yıllarda 50'li yaşlarında olması herkesi şaşırttı. Hababam Sınıfı'nın efsanelerinden Hayta İsmail tekrar ekranlarda Es Film'in yapımcılığında çekilen TRT ekranlarının en sevilen ilk ve tek Osmanlı Polisiyesi bir dizide bu hafta bomba gibi bir bölüm seyirciyi bekliyor. Ahmet Arıman, 1974 yılında Hababam Sınıfı ile sinemaya adım atmış ve serinin 5 filminde rol almıştı. 1978'de ara verdiği sinema ve televizyona 1998'de 'İkinci Bahar' dizisiyle geri dönmüştü. Yalçın Menteş'in ağlatan dramı! 2013 yılında kangren olan bacağını kaybeden ve daha sonra kısa süreliğine ekranlara dönen usta oyuncu Yalçın Menteş yaşadığı zorlukları 'Söylemez Olmaz' programına anlattı. İşte Yalçın Menteş'in açıklamaları; 'Bir çok ünlü arkadaşım vardı herkes beni arar sorardı, hastalandıktan sonra arkadaşlarım sürekli azaldı. Yalnız kaldım ve bana eski eşim destek oldu. Bana şimdi eski eşim bakıyor ancak kendimi suçlu hissediyorum çünkü eski eşim bana bakıyor diye eşimin dul aylığını kestiler. Psikolojim çok bozuldu. Kendimle ilgili özel bir durum istemiyorum ama yeniden incelensin biz eşimle yeniden nikah kıymadık ve birlikte de yaşamıyoruz sadece o bana destek oluyor. Herkesi yanlış tanımışım. Birol Güven destek verdi ve 90'larda dizi bitene kadar rol aldım. Şimdi yine dizilerde rol almak istiyorum. Bana moral olur, alkışları özledim, Yakında bağımsız olarak yürüyeceğim' dedi. Yıllar geçse de hiç unutulmadı! 90'lara damga vuran 'Bizimkiler' dizisinin en sevilen karakterlerinden biri de 'Alkolik Cemil'di. İktisat mezunu olmasına karşın tiyatroculuğu tercih eden Uğurtan Sayıner, askerden döndükten sonra Türkiye Jokey Kulübünün muhasebe müdürlüğünü yapmış. Ancak Zeki Alasya'nın teklifi üzerine bu görevinden istifa edip çok sevdiği tiyatroya hem iktisatçı hem de oyuncu olarak geri dönmüş. Daha sonra 15 sene süren 'Bizimkiler' dizisine adım atan oyuncu bu rolüyle herkes tarafından sevildi. O kadarki dizinin bitmesinin üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen replikleri halen dilden dile dolaşıyor. Diziden sonra bütün oyuncular gibi Uğurtan Sayıner de zor günler geçirmiş, yapımcılar kendilerine rol vermek istememişler. Yıllar sonra zaman zaman tiyatro oyunlarında yer bulan Uğurtan Sayıner zor günler geçirdiğini de dile getiriyor. Kenan İmirzalıoğlu dediğini yaptı Yeşilçam'ın usta ismi Mehtap Anıl 'Ölmeden önce son isteğim Kenan İmirzalıoğlu'nu görmek' açıklamasını yapmıştı. Anıl'ın bu sözlerine 'İlk fırsatta yanına gideceğim' diyen Kenan İmirzalıoğlu dediğini yaptı. Geçtiğimiz günlerde emektar sanatçıyı yaşam evinde ziyaret eden Kenan İmirzalıoğlu yaklaşık 2 saat Mehtap Anıl'ın yanında kaldı. Kenan'ın ziyaretinden dolayı çok memnun olduğunu söyleyen Anıl, ünlü oyuncuya kahve falı baktı. Yıllar sonra yine gündemde! Türk dizi tarihinin önemli yapımlarından olan Bizimkiler'de 'Nazan' rolünü oynayan Ayşe Kökçü yıllar sonra yine çok sevilen bir yapımda rol aldı. Kısa sürede fenomen haline gelen bir dizide Metin Ali Feyyza'nın annesi Hamiyet rolüyle rol alıyor. 'Aile Şeref'inin Oktay'ı bakın ne yapıyor! Türk sinemasının efsane filmlerinden olan Aile Şerefi'nde zengin kötü adamın oğlu Oktay olarak ünlenen Eriş Akman şimdiki hali ile görenleri şaşırtıyor. İngiltere'deki öğreniminden sonra 1973'te Türkiye'ye dönen ve Yılmaz Güney ile tanışan Akman sinemayada böylelikle merhaba demiş oldu. Ancak asıl ününü Aile Şerefi filmindeki Oktay rolüyle kazanan Akman daha sonraları da bir çok filmde rol aldı. Daha sonra tekrar İngiltere'ye dönen oyuncu, 1987 yılında çekilen 'Dünden sonra yarından önce' filmiyle sinemaya döndü. Son yıllarda bir çok filmde rol alan Akman senaristlik ve yapımcılık da yapmaktadır. Seferoğulları'nın Suphi'si ne yapıyor? Türk sinemasında 120'yi aşkın filmde oynayan karakter oyuncusu Cevdet Arıkan, ekonomik sıkıntıları nedeniyle çocuklarının desteğiyle hayatını sürdürüyor. Mersin'in Tarsus ilçesinde yaşayan 6 çocuk, 5 torun sahibi Cevdet Arıkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1948 yılında Adana'da doğduğunu, sinema hayatına 1964'de figüran rolleriyle başladığını söyledi. Adana 1970'de Vücut Geliştirme Şampiyonu olduktan sonra bir dönem fotoroman sayfalarında yer aldığını, ardından da Yeşilçam'da 120 filmde rol aldığını anlatan Arıkan, beyaz perdeye adım atmadan önce iyi bir spor kariyerinin olduğunu belirterek, şöyle devam etti: '12 yaşında spor başlamıştım. 26 yaşıma kadar sporun içinde oldum. Adana Halter ve Vücut Şampiyonu ile 'Adana Adale Kralı' seçildim. Ellerim üzerinde apartmanlarda merdivenleri çıkardım. Hatta bana ''yürüyen asansör'' lakabı takmışlardı. İstanbul'a gittiğimde film yapımcılarının dikkatini çekmişim. Sinemaya merakımdan dolayı onların teklifini kabul ederek 'merhaba' dedim.'' 67 fotoromanda rol aldı 67 fotoromanda rol aldığını ifade eden Arıkan, ''Saklambaç, İnci, Kelebek ve daha bir çok gazetenin ekinde Sezen Aksu, Nil Burak, Yasemin Kutsi gibi ünlü oyuncuların da bulunduğu ve birçok sanatçıyla fotoromanlarım oldu'' dedi. Türk sinemasına da çok emek verdiğini anlatan Arıkan, şöyle devam etti: ''120 filmde rol aldım. O günün şartlarındaki en iyi filmlerimiz bugün de televizyonlarda gösteriliyor. Kemal Sunal'ın 'Tosun Paşa', 'Kibar Feyzo', Ferdi Tayfur'un 'Çeşme', 'Ben de özledim', Cüneyt Arkın'ın 'Gırgır Ali' ve 'İstasyon' filmleri başta olmak üzere, Ediz Hun, Erol Taş, Ayhan Işık, Murat Soydan ve Kadir İnanır gibi birçok ünlüyle aynı sette çalıştım. Ayrıca TRT televizyonu tarafından çekilen aralarında Kartallar Yüksek Uçar'ın da bulunduğu 5 dizide rol aldım.'' Emektarın, emekli olma hayali Sinemaya 40 yıl emek verdiğini ve maddi durumunun kötü olması nedeniyle bugün sigorta primini dahi yatıramadığı için emekli olamadığını dile getiren Arıkan, şöyle konuştu: ''Eşimle birlikte kızımın evinde oturuyorum. Bu kadar yıl sinemaya emek veren bir sanatçı olarak, 120 film yapıyorum. Yıllarımı sinemaya veriyorum. Bütün oyuncular emekli oluyor. 1996 yılında bir yasa çıkmış, benim haberim olmadı. Ben bu yasadan yararlanamadım. Bir başvuru tarihi konmuş yasal olarak. Benim haberim olmadı. Birçok sanatçı emekli olmuş. Benim hala emekli maaşım yok. Mağdurum emekli olamıyorum. Buna ben çare bulamıyorum. Sorunlarım çok büyük. Sanatın böyle olacağını bilseydim sanatçı olmazdım. Kendimi nasıl anlatacağımı bilemiyorum.'' Arıkan, kalp hastası olduğunu 5 yıldır ilaç kullandığını belirterek, ''İlaçlarımı oğlumun sigortasından temin ediyorum. Mağdurum ne yapacağımı bilemiyorum. Geçimimi çocuklarımın bana gönderdiği cüzi ücretle sağlıyorum. Onların yardımıyla ayaktayım. Emekliliğim konusunda ilgililerin desteğine ihtiyacım var'' diye konuştu. Yeşilçam'ın 1970'li yıllardaki ünlü isimlerinden olan 'Bayan Bacak' olarak tanınan, yıllarca geçimini çöpten atık toplayarak sağladığı ortaya çıkan Serpil Örümcer'e Küçükçekmece Belediyesi yardımı ile ayakta durmaya çalışıyor. Belediyeye bağlı Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü'nün yanı sıra Küçükçekmece Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı, geçen yıllarda bir lokma ekmeğe muhtaç duruma düşen Örümcer'in birikmiş kira borçları ödendi. Ayrıca Küçükçekmece Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü'nün düzenli olarak gıda yardımı yaptığı eski ünlü sanatçının kızına da Küçükçekmece Belediyesi Aile Danışma Merkezi tarafından destek verildi. Sağlık sorunları nedeniyle yaşayamayan ve kendisi ile yapılan bir röportajda 1997'dan sonra kızım Fulya, torunları Berkant ve Onur ile sokaklarda kaldıklarını, çöp toplayıp tuvaletlerde uyumak zorunda kaldığını anlatmıştı Çarlin'nin Cilvenaz'ı Son Haliyle Şaşıtıyor! 1998 yılında Çarli dizisinin 'aptal sarışını' Cilvenaz'ı canlandıran Çağlar Kondu, o tarihten sonra hiç televizyon ekranlarına çıkmadı 2001-2006 yılları arasında çeşitli hastane ve kliniklerde görev alarak deneyim kazandıktan sonra, 2006 yılında Vetelite Veteriner Kliniği'ni kurmuştur. TV'de yayınlanan, barınak köpeklerinin yarıştığı CAN DOSTUM isimli televizyon programında jüri üyesi olarak görev almıştır. İşte fotoğraflarla Çarlin'nin Cilvenaz'ı Çağlar Kondu... ÇILGIN BEDİŞ'İN BANU'SU ŞİMDİ NE YAPIYOR? Bir zamanlar Kanal D'de yayınlanan ve izlenme rekorları kıran Çılgın Bediş'in Banu'su Sonay Aydın değişimiyle herkesi şaşırtıyor. Özden Öğrük'ün bant karikatüründen uyarlanan Çılgın Bediş, 1996 ile 1999 yılları arasında ekrana gelmişti. Yonca Evcimik, Çiçek Dilligil ve Cenk Torun da Sonay Aydın'la birlikte dizide rol alıyordu. Aydın aradan geçen zaman içinde TV sektöründen uzaklaştı Evlendi, Davies soyadını aldı ve yurtdışına yerleşti. İşte Çılgın Bediş'in Banu'sunun değişimi... Türk sinemasında çığır açan, Ayşecik adıyla bilinen Zeynep Değirmencioğlu'nun şimdi sakin bir hayatı var. İşte Değirmencioğlu'nun son hali... Ömercik'in değişmez rol arkadaşı ve kuzeni. Babası senarist Hamdi Değirmencioğlu sayesinde henüz 2 yaşındayken Papatya adlı filmle sinemaya adım attı ve 20 yaşına gelinceye kadar da çok sayıda filmde rol aldı. O pek çok çocuk yıldızdan daha şanslıydı. Beyazperdeye daha henüz iki yaşındayken 'Papatya' filmiyle geçti. Daha sonra 'Duvaklı Göl', 'Funda' gibi filmlerde, çocuk yıldızı olarak gözüktü. Ama esas ününü 1960'da 'Ayşecik' filmi ile yaptı. 'Ayşecik', Türk sinemasında bir çığır açtı. Bundan sonra kendi adından çok bu isimle anıldı. Filmleri yurt içinde olduğu kadar, özellikle komşu ülkelerde de aynı ilgiyi gördü. Çeşitli kuruluşların armağanlarını kazanan Değirmencioğlu, senaryo yazarı Hamdi Değirmencioğlu'nun kızı, kendisi gibi çocuk yaşta Yeşilçam filmlerinde rol almış olan ve Ömercik adı ile ünlenen Ömer Dönmez'in kuzenidir. Yıllardır oyunculuk yapmayan Değirmencioğlu, dönemin Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinden Serkan Acar ile evlendikten sonra 1974 yılında rol aldığı Macera Yolu filminin ardından sinemayı bıraktı. Serkan Acar'ın vefatı nedeniyle evliliği sona ermiştir.Günümüzde emlakçılık emlak işinden sonra restoran işletmeciliğine soyundu, şuan Fenerbahçe'de soyadını taşıyan bir kebapçı işletiyor. YEŞİLÇAM Sineması'na 'Gecekondu Yosması' adıyla damgasını vuran 1950'li yılların gözde dansözlerinden 85 yaşındaki Nimet Alp, Mersin'de kaldığı yaşlı merkezinde Mezitli Belediye Başkanı CHP'li Neşet Tarhan ile Yeşilçam günlerini konuştu. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, 12 yaşında bale yaparken keşfedilen, uzun yıllar Yeşilçam'a emek verdikten sonra köşesine çekilerek hayatının geri kalan kısmını Bahar Yaşlı Bakım Merkezi'nde geçiren Nimet Alp'ı ziyaret etti. Hayatının son baharını geçirdiği odasını Yeşilçam hatıraları ile donatan Alp, Zeki Müren ile ilgili anılarını paylaştı. Müren'in en yakın dostu olduğunu belirten Alp, sinema emekçisi arkadaşları Fikret Hakan, Münir Özkul ve Eşref Kolçak'ı da unutmadı. Özellikle Gecekondu Yosması, Öp Babanın Elini, Çalsın Sazlar Oynasın Kızlar ve Yetim Yavrular filmlerinin kendisi için önemli olduğunu anlatan Alp, 'Eşref Kolçak, Fikret Hakan, Münir Özkul gibi dostlarla çok film çektik. Zeki Müren ile evlerimiz yakındı, her dakika evindeydim. 'Geçerken uğramazsan bir daha konuşmam' derdi. Bir gün, balıkçı pantolonumu giydim denize gidiyordum. Beni gördü, 'Oh oh git bakalım ama hiç haber verme' dedi. 'Radyoda programın var geleceğim' dedi. Sonra baktım Tarabya'ya süzüle süzüle geliyor. Mayosunu unutmuş. Amerika'dan yeni gelen filmci Esat Bey'i gördüm. 'Esat Bey, Zeki denize girecek ama mayosu yok' dedim. Gitti Amerika'dan getirdiği mayoyu verip 'hediyem olsun' dedi. Zeki giydi çok güzel oldu hem de çok sevindi. Denize girdik, plaj kıyafeti ile Tarabya'da fotoğraflar çektirdik' dedi. TÜRKİYE'DE SANATÇILARA HAK ETTİKLERİ DEĞER VERİLMİYOR Ziyaretin kendisi için çok özel olduğunu kaydeden Başkan Tarhan ise, Türkiye'de sanatçılara yeteri kadar değer verilmediğini belirterek şöyle dedi: 'Nimet Hanım'ı geçmişten biliyoruz. Kendisinin aynı güzelliğini koruduğunu görüyoruz. Aynı hanım efendiliğini, şıklığını, zarif duruşunu, bakımlı hali ile sanatçı kişiliğini koruduğunu gördük. Gerçekten sanatçı olmak Türkiye'de önemli bir olay ama maalesef şunu da kabul edelim Türkiye'de sanatçılara hak ettikleri değer verilmiyor. Biraz daha duyarlı olmamız gerekiyor sanatçılarımıza karşı.' Türk sinemasının en önemli yapımlarından biri olan 'Aile Şerefi' filminin iki delikanlısı sinemadan kopamadı. Mahmut Cevher, 1949 yılında Bursa'nın Gemlik ilçesinde doğdu. Sanat hayatına 1976 yılında Ses Dergisi'nce düzenlenen yarışmada birinci seçildikten sonra, aynı yıl Orhan Aksoy yönetmenliğinde çevrilen Aile Şerefi adlı filmde bir rol üstlenerek başladı. Mahmut Cevher, 1983 yılında yazdğı bir de senaryo (Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe) denemesi olan sanatçı, kendisi gibi oyuncu olan Yonca Cevher Yenel'in babasıdır. Mahmut Cevher, çeşitli dizi filmlerde de oynamaya devam ediyor. Yonca Cevher