Galatasaray için düşmüş olduğu durumdan kurtulmak ve nefes almak için çok önemli bir maçtı.Hafta boyunca yazmış olduğumuz teknik direktör değerlendirmeleri ve maç tahmininde belirttiğimiz konuların çoğunun Galatasaray adına sahada harfiyen gerçekleştiğini gördük. YALIN GÖKYAR • Hagi-Tugay ikilisi, takımı mental olarak çok iyi hazırlamış, • Dünya Kupası’nda Barcelona’nın starı Dani Alves’i yedek bıraktıran Elano, alıştığı sağ kanattaydı ve Türkiye’ye geldiğinden beri en etkili futbolunu oynadı. Konu sırf Elano değil, Kadıköy’de puan almak isteyen takımların bol pas yapmaları ve soğukkanlı olmaları gerekiyor. Bunun için de Elano gibi oyuncular biçilmiş kaftan. • Cana-Sarp-Ayhan üçlüsü Fenerbahçe’nin Mehmet Topuz ve Emre’den oluşan orta göbeğine üstünlük sağladı. • “Takımda santrafor yok” denirken Galatasaray farkında olmadan Pino’yu keşfetmiş oldu. Halbuki onun Monaco’dayken özellikle deplasman maçlarında bu görevi başarıyla yaptığı biliniyor. Gerçekten çok etkili oynadı, isabetli şutlar attı ve fizik olarak da çok güçlüydü. Acaba, “Bank Asya’da bile bu tip futbolcu çok var” diyen TV’lerimizin ünlü siması, Pino’nun dünkü performansına ne diyecek. • Galatasaray tatlı sert top oynadı. Niang-Dia- Alex üçlüsüne göz açtırılmadı ve tüm fauller gayet yerinde ve çok fazla hakemin gözüne batmadan yapıldı. • Önceki yıllar baktığımızda Galatasaray’ın “ Ben teknik ve şöhretli oyunculara sahibim, iyi de top oynuyorum, Fenerbahça deplasmanı bize vız gelir” mantalitesiyle sahaya çıktığı her maçta hüsrana uğradığını görüyorduk. Bu kez Galatasaray, aynen söylediğimiz gibi bol paslı, çok koşan, alan boşaltmayan, bireysel hata yapmayan, sert bir oyun oynadı, Kadıköy’den puanı kopardı ve en önemlisi bundan sonraki yıllar için Kadıköy fobisini de bu maçla yıkmış oldu. Hoca değişse bile aynı oyun düzeni her yıl uygulanabilir. Gelelim Fenerbahçe’ye; • Aykut Hoca bizce Alex ile başlayarak geçen haftaki güzel galibiyete ihanet etmiş oldu. Hafta içinde “Galatasaray orta sahayı 3-4 basan adamla parselleyeceğinden Alex etkisiz kalabilir, onun yerine sırtı dönük top alıp dağıtabilen Semih’in daha tehlikeli olacaktır” demiştik. Hoca “Elinde sağlam Alex varsa her zaman oynar” felsefesiyle onu sahaya sürdü ama burada bir fark yaratamamış oldu. Kendisinden beklenen, standart işleri değil, innovatif şeyler yapması. • Emre-Mehmet Topuz orta sahası, Cana-Ayhan-Sarp’a karşı topları genelde yana ya da geriye oynamak zorunda kaldılar, kanat oyuncuları da aynı şekilde bol yardımlaşmalı rakip orta saha karşısında “yeri dar gelin” gibiydiler. Bırakın bekleri, önde oynayan Dia ve Stoch bile doğru düzgün çizgiye inme fırsatı bulamadılar. Gökhan ve Caner zaten hiç çıkmadılar. • Fenerbahçe yılların alışkanlığıyla “Nasıl olsa bir tane atarız” havasındaydı. Hem oyuncular hem de taraftar için geçerli olan bu ruh hali, takımı olumsuz etkiledi. Rakipten daha az pas yaptılar, daha az şut çektiler, daha az koştular, daha az gol pozisyonuna girdiler. Aykut Hoca ise bunlara seyirci kaldı. Taraftar da maçtan önce de belirttiğimiz gibi, bekledikleri gol gelmeyince 70-80’inci dakikalara kadar sadece pozisyonları takip etmeyi tercih etti. • Son bir not: Fenerbahçe bu sezon bir önemli maçı daha kazanamadan tamamladı. (Avrupa maçları ve derbiler) Aykut Hoca bunu fark etmiş olacak ki basın toplantısında lafı “derbileri kazanmak marifet değil” e getirdi. Fenerbahçe gibi yıllardır derbi kazanmaya alışmış bir camia için pek sağlıklı bir açıklama olduğuna inanmıyorum. Aslına bakarsanız iki takımın ligdeki durumunu da biraz göz önüne sermekte fayda var. Bursaspor 23 puanla lider, Fenerbahçe’nin puanı 17, puanı ise sadece 13. Ligin henüz ilk 10 haftası dolmadan liderin 10 puan gerisinde bir Galatasaray söz konusu. Bu maça fazla sevinecek bir durumu yok zaten ama mücadele ve hayata dönüşe sevinebilirler. Galatasaray’ın devre sonuna kadar önündeki 8 maçtan en az 20 civarı bir puan çıkarması gerekir, yoksa şampiyonluk bu yıl hayal olur. Fenerbahçe ise puan olarak Galatasaray kadar geride değil ama,bu haftaki Bursa maçı, puan ve psikolojik açıdan ciddi bir kırılma noktası olacak. Kaybederlerse fark 9 puana çıkacak. Bakalım Aykut Hoca ilk yarının son zor maçında ne yapacak?