GIANLUIGI “GIGI” LENTINI Gianluigi 'Gigi' Lentini'nin hayatını; “Müthiş bir kariyer başlangıcı”, “En pahalı transfer”, “Dünya futbolunun yıldızı” gibi manşetlerle anlatmak mümkün. Ancak Torinolu kanat oyuncusu, kazandığı her şeyi, 24 yaşındayken geçirdiği bir trafi k kazasında kaybetti. Klasik tabirle, fırtınalı bir hayatı olan “Gigi”nin futbol aşkı, ders olarak okutulacak türden. 41 yaşındaki bu adam, kazada kaybettiği günlerin acısını, hâlâ yeşil sahalarda koşarak çıkarıyor. Ancak o, bugün, San Siro yerine; çimleri kelleşmiş, tribünü olmayan ve duşları çalışmayan amatör sahalarda hayata pas veriyor. Futbol piyasasında ücretleri 10 milyon sterlinin üstüne çıkaran, hâlâ “En Pahalı 10 Transfer” listesinde var olan ve bir seks skandalının neden olduğu kazayla, kariyerine öldürücü darbeyi vuran Gianluigi “Gigi” Lentini’nin 32 kısım tekmili birden hikâyesinde sıra... Hikayenin başlangıcı için, İtalya’nın küçük ancak otomotiv dünyasına damgasını vuran şehri olan Torino’ya uzanmak gerekiyor. 27 Mart 1969’da, Torino’nun 28 bin kişilik kasabası Carmagnola’da doğan Gianluigi “Gigi” Lentini; futbola, kasaba takımında başlar. Yeteneği o kadar büyüleyicidir ki; onu görenler, önce durup dikkatle seyrediyor, sonra da şiir gibi futboluna dalıp gidiyordur. Şehrin en gözde takımı olan Torino’nun altyapısına katılmak için çok beklemez, “Gigi” (“Şehrin en gözde takımı” diyoruz; çünkü acı bir uçak kazasında takımı ve bütün umutları kaybeden şehirde, Torino, hâlâ Juventus’tan fazla taraftara sahip.). Yaşadığı kasabanın fenomeni Torino’ya doğru yola çıktığında, daha bir çocuktur. A takıma girmek için de fazla uğraşmaz. 17 yaşında takıma girdiği yıl, 11 maç oynar. Sonraki yıl, 11 maçta daha kendini gösterir. Ancak takımın teknik direktörü Luigi Radice ondan o kadar umutludur ki, pişmesi için onu, Serie B’nin başa güreşen takımı Ancona’ya gönderir. Ancona'da, tam 34 maç oynar ve sezonu dört golle kapatır. Sezonu 13. sırada tamamlayan Ancona’nın tek parlayan yıldızdır. Ancak Torino’da işler sarpa sarmıştır; takım Serie A’da tutunamamış, Serie B’nin yolunu tutmuştur. Yeni teknik direktör Eugenio Fascetti’nin, acilen Gianluigi “Gigi” Lentini’ye ihtiyacı vardır. Böylece, Torino’nun çocuğu, gönül verdiği takıma döner. Ayağının tozuyla gelip oynadığı sezonda, 22 maçta attığı altı golle, Torino’yu tekrar Serie A’ya taşıyan isimlerin arasında yer alır. Takımın başına yeni geçen 43 yaşındaki Emiliano Mondonico’nun, onunla ilgili planları farklıdır. Hırslı Mondonico, sağ kanadı ona teslim eder; o ise, iki yıl boyunca yaptığı driplingleriyle, rakip sol kanat oyuncularına sahayı dar eder. İki yılda 67 maçta forma giyen “Gigi”, 10 kez ağları bulur. Ancak asıl başarı, Serie B’den gelen Torino’nun, 1991 yılında ligi beşinci; bir sonraki sezonu ise üçüncü bitirmesi olur. Torino, 1991 yılında, Orta Avrupa takımlarının oynadığı Avrupa’nın ilk uluslararası kupası olan Mitropa Cup’ı kazanır. 1991-1992 sezonunda Serie A’nın üçüncüsü olan takım, 1947 yılında, uçakları Superga Tepesi’ne çakılan “Grande (Müthiş) Torino”nun elde ettiği başarılara en çok yaklaşan takım olarak görülür. Aynı yıl, yarı fi - nalde sahayı Real Madrid’e dar eden Torino, UEFA Kupası’nda fi nale çıkar. “Gigi”yle birlikte; kalede Marchegiani, Roberto Mussi, Enzo Schifo, Martin Vazquez, Casagrande ve genç Christian Vieri’li Torino’nun fi - naldeki rakibi, Avrupa’nın bir başka genç ve etkileyici takımı Ajax’tır. Van Der Saar, Frank de Boer, Wim Jonk, Aaron Winter, Pettersson ve Bergkamp’lı Ajax; Torino’yla Della Alpi’de 2-2 berabere kalmayı başarır. Finalin ikinci ayağında Amsterdam’da oynanan maç, 0-0 sona erer. Deplasmanda gol atmayı başaran Ajax’ın payına kupa; Torino ve Lentini’nin ise hüsran düşer. Gianluigi 'Gigi' Lentini'nin, üzülecek fazla vakti yoktur. Torino’nun “Gigi”yi elde tutması ise, kolay değildir. Oynadığı futbolun ateşi, birçok zengin takımı yakmaya başlamıştır zira. Ancak o, kendisiyle en çok ilgilenen Fabio Capello ve ayaklarına servet seren şimdiki Başbakan Silvio Berlusconi’nin Milan’ını tercih eder. “Gigi”ye ödenen ücret açıklandığında, futbol otoriteleri şok geçirir. Berlusconi, dünyanın en iyi kanat oyuncusu Lentini’yi Torino’dan alabilmek için, kulübüne tam 13 milyon sterlin ödemiştir. Bu dudak uçuklatan rakam, transfer piyasasının tavan ücretini 10 milyon sterlinin üzerine çıkaran yeni bir rekordur. İnanılmaz bir paranın ödendiği transferin ardından, Vatikan bile kendini tepki vermek zorunda hisseder. Papa 2. Jean Paul, yaptığı açıklamada, bir futbolcuya bu kadar para ödenmesini, emeğe saldırı olarak nitelendirir. Lentini’nin satıldığı haberiyse, Torino’yu karıştırır. Onun satıldığına inanamayan taraftarlar, kulübü basar. Lentini’nin ücretleri yükseltmesi, yıldız adayı barındıran birçok takımı zengin eder. Aynı yıl, yine Milan’a gelen Jean-Pierre Papin için Marsilya’ya 10 milyon sterlin; Sampdoria’dan Juventus’a gelen Gianluca Vialli içinse 12 milyon sterlin ödenir. Milan'ın kadrosu, muhteşemdir. İtalyan gazetecilere göre; Baresi, Costacurta, Rijkaard, Gullit, Van Basten, Maldini, Albertini, Eranio, Donadoni, Evani, Massaro, Tasotti, Savicevic, Marco Simone ve Boban’lı takımda forma şansı bulabilmek çok zordur. Ancak Gianluigi “Gigi” Lentini, azimlidir ve futbola âşıktır. Lentini, 1992-1993 sezonunda, Alessandro Costacurta ve Paolo Maldini ile birlikte takımın en çok forma giyen üç oyuncusundan biri olur. Ligde 30 maçta oynayan Lentini, yedi kez ağları havalandırır. Milan, o yıl ikinci defa İtalya Süper Kupası’nı kazanır. Ama büyük başarı, takımın 13. kez Serie A şampiyonluğunu elde etmesidir. Her şey harika gidiyordur. Kupa yarı fi nalinde elenmeseler ve fi nalde Şampiyonlar Ligi’ni kaybetmeseler, sezonu dört kupayla kapatacaklardır. Milan’ın fi naldeki rakibi, Bernard Tapie’nin Marsilya’sı, 44. dakikada Basile Boli’nin kafayla attığı golle Lentini ve arkadaşlarını üzüntüye sevk etmiştir. Takımın vazgeçilmezleri arasına girmek üzeredir, ünlü futbolcu. Başkan Berlusconi onu o kadar seviyordur ki, Corriera Della Sport’a verdiği bir röportajda, Gianluigi “Gigi” Lentini’den “manevi oğlum” diye söz eder. Kaderin Lentini planları ise, bambaşkadır. 3 Ağustos 1993 gecesi, ajanslara, Villafranca D’Asti kasabası yakınlarında yüksek hız yapan bir Porsche’nin kaza haberi düşer. Torino’dan Milano’ya gitmekte olan aracı süren kişi, 200 km’nin üzerinde bir hızla bariyerlere çarpmış ve yolun dışına çıkmıştır. Olay yerine gelen polisler ve sağlık ekibi kaza yapan kişiyi tanıdığında, Milano ve Torino çevresindeki bütün gazeteciler olay yerine koşar. Haşat olmuş otomobilden çıkarılan Lentini, doğruca Torino Hastanesi’ne kaldırılır. İlk tetkikler, iyi değildir. İlk kontrolü yapan Dr. Carmelo del Giudice, Lentini’nin durumunun ciddi olduğunu ve bilincinin kapalı olduğunu söyler. Torinolu taraftarlar, hastanenin bulunduğu caddeye kamp kurup, dualar etmeye başlar. Ancak kafatası kırılan, göz çukurları zedelenen Lentini, ölümle pençeleşiyordur. İki gün sonraysa, gözlerini açar ve kendine gelir. Bu sefer de, ağma olma ihtimali ortaya çıkar. Güçlü bünyesi, bunun da üstesinden gelir. Kritik saatler, geride kalmıştır. Dr. Giudice, kendisine “Gigi”nin ne zaman futbola döneceğini soran gazetecilere, sadece şu cevabı verir: “Şu anda, yaşamak için savaşıyor; lütfen, bana ne zaman futbola döneceğini sormayın.” Olayı kurcalayan gazeteciler, korkunç kazanın ardında, İtalyan futbolunun en büyük seks skandallarından birini ortaya çıkarır. Gianluigi “Gigi” Lentini, kaza yapmadan önce, İtalya 90’ın yıldızı ve gol kralı Salvatore “Toto” Schillacci’nin karısı Rita’nın Torino’daki evinden çıkmıştır. Gazetecilere göre, Milano’da yaşayan Schillacci’lerin Torino’daki evinde buluşan ikili, bir süredir yasak aşk yaşıyordur. Yine söylentiye göre, Rita, “Toto”nun eve doğru geldiğini ve çok yakında olduğunu öğrenince; Lentini, evden apar topar kaçmıştır. İzini kaybettirmek isteyen “Gigi”, yolda da aynen sahada olduğu gibi hızlıdır. Kaza sonrası, “Toto” ve Rita boşanır. Rita ve “Gigi”nin beraberliği ise devam etmez. Lentini’yi hastanede ziyaret eden Milan Başkanı Silvio Berlusconi, oldukça üzgün bir şekilde, kameralara şunları söyler: “Kalbimiz ve dua eden dudaklarımız, onun yanında. En iyi dileklerimizi yolluyoruz. Lentini, çok güçlü bir bünyeye sahip. İyileşip aramıza katılarak, tekrar futbol oynayabilmesini arzu ediyoruz.” Yaklaşık yedi ay kontrol altında tutulan Gianluigi “Gigi” Lentini, kazaya rağmen, futbola dönmeyi başarır. Takımla çıktığı ilk idmanda, arkadaşları, dönüşünü minik bir partiyle kutlar. Ancak, oynadığı futbol, yaşadığı travmadan etkilenmiştir. Eski Lentini değildir; çok tutuk ve muhteşem driplinglerinden yoksun bir futbolcudur artık. Kazadan sonra, 1993-1994 sezonunda, yedi kez forma giyer. Bir sonraki sezon, 17 maçta beş gol atar. Ama artık, Fabio Capello için kilit adamlardan biri değildir. Kendisi de eskisi gibi oynamadığının farkındadır. 1995-1996 sezonunda, çok çalıştığı hâlde, Capello ona sadece dokuz maçta şans verir. Görevi, eksiklerin yerini doldurmaktan ibarettir. Bir sonraki sezon, Atalanta’ya kiralanmasına, ses bile çıkarmaz. Atalanta’nın başında, eski teknik direktörü Emiliano Mondonico vardır. Mondonico’nun Atalanta’sında iyi oynarsa, tekrar Milan’a dönebileceğini düşünüyordur. İki yıl önce Serie B’den gelen Atalanta’nın 10. olmasında, en büyük pay sahiplerinden biri olur. Bergamo takımının ligdeki 34 maçının 31’inde, ilk 11’de sahaya çıkar. Eskisi gibi değilse bile, yine de Atalanta’nın sağ kanadında oldukça iyi bir performans gösterir ve dört gol atar. Ancak Milano’da vefa, sadece uzak şehir İstanbul’daki bir semtin adıdır; taraftarlar, takımda Lentini’yi değil, yeni yıldızları görmek istiyordur. Gianluigi 'Gigi' Lentini, kendini en çok isteyen ve taraftarların kendisini kucaklayacağı Torino’ya gider. Bir prens olarak gittiği Milan’dan, Serie B’ye düşmüş Torino’ya iki milyon dolar karşılığı, yorgun ve kılıcı kırık bir savaşçı olarak döner. İki yılda, 69 maç oynar; altı kez ağları bulur ve takımın tekrar Serie A’ya dönmesine yardımcı olur. Ancak vücudu, eskisi kadar güçlü değildir. 1999-2000 sezonunda, 24 maç oynarken, sık sık yedek kalır. Torino’da da kredisi bitmiştir. Atını, tekrar Serie B’ye, Cosenza’ya doğru sürer. İlk sezon, sakatlıkla uğraşır ve sadece 11 kez sahaya çıkabilir. Sonraki sezonları, nispeten iyidir. Fakat fi nansal sıkıntılarla uğraşan Cosenza, yeni bir isimle, kendine ancak Serie D’de yer bulur. 'Yaş 35, yolun yarısı.' demişti, şair. Gianluigi “Gigi” Lentini de yolun yarısındadır ama içindeki futbol ateşini söndürememiştir. İşte bu sırada, devreye, kendisi gibi Torino ve Milan patentli arkadaşı Diego Fuser girer. Onu, bölgesel ligde yer alan amatör Canelli’de, aylık 2.500 avroya oynaması için ikna eder. Çok büyük bir olaydır. 25 kez millî olmuş Fuser ile 13 kez “Gök Mavililer” için ter dökmüş Lentini’nin amatör bir takıma gitmesi, birçok gazetenin spor sayfasını süsler. Lentini; bu sayfalarda, futbolu sevdiğini ve kopamadığını, bağıra bağıra söylüyordur. Ona göre, teknik direktörlük için daha erkendir. Fuser ve Lentini ikilisi, ikinci sezonlarında; yani 2006 yılında, birlikte 30 gol atarak, Canelli’yi amatör ligden alıp Serie D’ye çıkarmayı başarır. Ancak ikilinin Serie D’de attığı 20 gol, takımı kümede tutmaya yetmez. 6 Eylül 2006’da ise, başka büyük bir kazayla yine hayatının akışı değişir. Scooter tarzı motosikletiyle, bir otomobille çarpışır. Yine ucuz atlatır ama hasarlı tendonu ve dizinden ameliyat olmak zorunda kalır. 2007 yılında ayağa kalktığında, “Isola Da Famosi (Ünlüler Adası)” adlı reality şovun ısrarlı teklifl erine rağmen, futbola devam eder. Fuser ve Lentini, aynı yıl, Canielli’den ayrılarak amatör takım Saviglianese’nin yolunu tutar ve takımı bir üst amatör lige taşımayı başarır. Televizyoncular, yakışıklı Gianluigi “Gigi” Lentini’nin peşini bırakmıyordur. 2009 yılında, İtalya’nın en ünlü modellerinden Paola Perego’nun sunacağı, Lorenzo Amaruso gibi ünlü futbolcuların dâhil olacağı “La Tribu Missione India” adlı bir reality şova katılması teklif edilir. İşin parası çok iyidir; hatta futboldan kazandığının kat be kat üstündedir. Programa katılmaya karar vermiştir ama küçük bir kurt, içini ısrarlı bir şekilde kemiriyordur. Olmaz; Lentini, futboldan kopamaz. Silvio Berlusconi’nin ünlü yapım şirketi Mediaset yerine, çok daha azına, 2009-2010 sezonu için Saviglianese’ye imza atar. Sezonun ilk yarısında dört kez forma giyebilen Lentini, yakın arkadaşı Diego Fuser’le birlikte amatör Nicese’ye transfer olur. Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında sekiz maçta oynayan Lentini, iki; 10 maçta oynayan Fuser ise dört gol atar. Ancak kaderin cilvesi, Nicese’de kendini bir kez daha gösterir. Doğdukları Torino’ya yakın olmak için Nicese’de karar kılan ikili, enteresan bir yere demir atar. Nicese kulübünün bağlı olduğu 10 bin kişilik küçük kasaba Nizzo Monferrato, Gianluigi “Gigi” Lentini’nin hayatı ve kariyerini mahveden kazanın yapıldığı Asti’ye bağlıdır. Lentini, maçlara ve idmanlara, kaza yaptığı yerin sadece birkaç kilometre uzağında çıkıyordur. Yani dikkatsiz ve sorumsuz yaşamıyla yeteneğinin katili olan “Gigi”, her cinayette olduğu gibi, tekrar suç mahalline dönmüştür. Bugün artık 41 yaşında olan emektar futbolcu, her geçen gün biraz daha kelleşen bir sahada, arkadaşlarının gittikçe gençleştiği bir takıma, ayda yaklaşık 2.000 avroya ağabeylik yapacak. Eğer kendini ikna edebilirse, sezon sonu futbolu bırakması bekleniyor. Ancak futbol yüzünden son anda milyonluk anlaşmalardan vazgeçen “Gigi”nin içinde, hâlâ topa doymamış bir çocuk var. Bir dönem dünyanın en iyi kanat oyuncusu olarak gösterilen “Gigi”, yine sözünden cayarak; her şeyi mahveden kazanın mekânında, içindeki gerçek futbol aşkı yüzünden, bir süre daha kalelerinde ağ bulunmayan sahalarda top koşturmaya devam edebilir. 1991-1992 sezonunda UEFA’da final oynayan Torino takımı. Gianluigi “Gigi” Lentini, meşhur driplinglerini, en çok ezeli rakip Juventus’la oynanan maçlarda atardı. Milan’a geldiği yıl, en çok satılan futbol kartları Gianluigi “Gigi” Lentini’ye aitti. Milan’a geldiği yıl, en çok satılan futbol kartları Gianluigi “Gigi” Lentini’ye aitti. Atalanta’da iyi bir sezon geçirdi; ancak, Milan’a dönemedi. Serie B’deki Cosenza günleri. Serie B’deki Cosenza günleri. Torino’nun genç kaptanı Gianluigi “Gigi” Lentini.