Galatasaray, Kadir Has Stadı'nda Kayserispor ile 0-0 berabere kalarak, zirveye yaklaşma fırsatını kullanamadı. Pozisyon zenginliği açısından büyük keyif veren karşılaşmada her iki takım da açık bir futbolu tercih etti. Galatasaray'ın Elano Blumer ve Barış Özbek ile birer şutunda top direkten döndü. ÖZGE AYDIN /SABAH İNTERNET RIDVAN DİLMEN: Skor kısırdı, ama maç öyle değil... (SABAH) İki takımın ligin başından bu yana attığı gol sayısına bakıldığında, herkes 'Kısır bir maç olur' beklentisi içerisindeydi. Evet, skor olarak maç kısır kaldı. Ancak oyun ve iki takımın yakaladığı pozisyonlar olarak kesinlikle öyle değildi. Üst üste kayıp yaşayan Galatasaray, önümüzdeki hafta oynayacağı Beşiktaş maçına 'Var olma maçı' olarak bakabilmek için kazanmak zorundaydı. Bu felsefe, Kayserispor'un işine geldi aslında. Aynı zamanda maçın güzel olmasını sağlayan, yine Galatasaray'ın kazanmak zorunda oluşuydu. Daha önce Trabzonspor'la evinde 0-0 berabere kalan Kayserispor, Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi mağlup etmişti. Yani, hücum yapan takımlar, Kayseri savunmasını zorluyordu ama maç içinde hep Kayserispor'un istediği oluyordu. İkinci yarıda yapılan oyuncu değişiklikleri, özellikle Galatasaray'a fayda getirmedi. Hatta oyunun son 15 dakikada Kayserispor lehine dönmesini sağladı. Galatasaray, bu dönemde 1-2 tane de önemli pozisyon verdi. Galatasaray takımının 3 puandan başka bir seçeneği yoktu. Saha içinde oyuncular da bu bilinçle mücadele ettiler. Hatta ilk yarıda da çok önemli 3 pozisyon yakaladılar. Bunlardan bir tanesi de, Kayserispor'un sol beki Hasan Ali'nin Elano'ya kontrolsüz girişi sonrası verilmeyen penaltıydı. Önümüzdeki hafta Ali Sami Yen'de oynayacağı Beşiktaş maçı, Galatasaray için çok daha önemli bir hal aldı. Kayseri'de olduğu gibi, Beşiktaş karşısında da galibiyetten başka seçenek yok. LEVENT TÜZEMEN: Başkana ve hocaya (SABAH) Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Sadi'nin söylediklerinin tam tersini yapıyor. Örnek mi? 1- Bursa maçında sarı kartlı Volkan Şen topu eliyle tutuyor. 3- Ankaragücü maçında Tolga Özkalfa, rakibin top durmadan başlamasına göz yumuyor; Galatasaray golü yiyor. Sonra Fenerbahçe'nin Sayın Başkanı Aziz Yıldırım çıkıp, 'Hakemler Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın hakkını yiyor' dediğinde 'Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar' örneğindeki muameleyi görüyor. Bu hatalar, takımların, hocaların, hatta yönetimlerin kaderini etkiliyor. EBRU KILIÇOĞLU: 2010 model futbol (SABAH) Sezonun başından bu yana ilk kez Galatasaray, 'Galatasaray'a benzer bir futbol oynuyor Kayserispor karşısında... Belki geçen haftaki 'yuhlar' kanlarına dokunduğu içindir. Belki son basın toplantısında 'Ben ne yapacağımı gayet iyi biliyorum' diyen Hagi'nin verdiği mesaj hedefi bulduğu için. İki tarafın da bolca pozisyonu var. Net olanlar ağırlıklı Galatasaray'dan ve bunları Elano (15 ve 16'da), Pino (38) ve Barış (51) imzalıyorlar ama hepsinde Kewell'ın katkısı, daha doğrusu Kewell, Pino ve Elano'nun iyi anlaşmasının etkisi büyük. Hücumda baskın gözükse de, Galatasaray'da bir golcüye duyulan hasret ve ihtiyaç kendini belli ediyor. Pozisyonlarda eksik olan son vuruşu nasıl yapacağını bilen bir forvet! Kayserispor a gelince... Tek tek bakıldığında vasatın ötesine geçemeyen futbolculardan ortaya tam bir 'takım' çıkmış. Birbirlerini çok iyi tanımanın avantajını iyi kullanıyorlar. En net pozisyonu Mehmet Eren'in ara pasında Ufuk'la karşı karşıya kalan Santana 71'de imzalıyor. Mehmet Eren, Ömer ve Hasan Ali son derece göz dolduruyorlar. Son 15 dakika, iki tarafın da üç puan tutkusu ile son derece çekişmeli geçse de, galibiyet kimseye yar olmuyor! Bugüne kadar rakipleri iyi olduğu için değil, kendisi kötü olduğu için 10.sırada kalan Galatasaray için, dünün üzücü tarafı ilk defa gerçekten oynayarak puan kaybetmesi... ZAFER ERTEM: Rumen hoca kaybetti (FOTOMAÇ) Galatasaraylı futbolcular pabucun pahalı olduğunu sonunda anlamışlar. G.Saray adına dün gece iki isim öne çıktı. Sabri ve Elano. İnanılmaz oynadılar çıktıkları ana kadar. Hatta Elano'nun 6 pastan kaçırdığı golü Brezilya Milli Takımı'nın hocası görse onun bir daha yüzüne bile bakmaz. Bu arada hakem Barış Şimşek'in hemen önünde gerçekleşen pozisyonda Elano'nun ceza sahası içinde düşürülüşüne seyirci kalması ardından yine Elano'nun frikiğinde topu dirseğiyle çıkaran Zalayeta'nın pozisyonuna penaltı çalmayışı oldukça düşündürücüydü. Elano çıktı takımın direnci tükendi. BÜLENT TULUN: Rekora koşuyor! (FOTOMAÇ) Çalkantılar içindeki Galatasaray'ın, formda Kayseri önündeki kadrosu, sakatlar ve kadro dışı kalanlardan sonra olabilecek en iyi kadroydu. Yedek kulübesi çok zayıf olan Hagi hamle yapmakta zorlandı. Sabri-Emre değişikliği ise çok efektif değildi. Kanatları fazla kullanamadığı için Batdal değişikliği de akıllıca olmayacaktı ama çaresi de kalmamıştı. MUSTAFA ÇULCU: Bir gol yoktu... (FOTOMAÇ) Son zamanların en tempolu maçlarından birini seyrettik Kayseri'de. Her iki takım da futbolun doğrularını yapmaya çalıştı, oyunu hiç çirkinleştirmediler. Galatasaray'da belli ki bir şeyler değişmiş. Ali Turan çok fazla pas hatasıyla oynadı herhalde tribünlerden gelen tepkilerden fazla etkilendi. 76. dakikada Elano'nun Kayseri kalesine kullandığı serbest vuruşta Kayseri barajında ele çarpan topta penaltı yoktu. Pozisyon belki Arsenal-Tottenham maçındaki pozisyona benziyor gibi gözükse de kolların pozisyonu farklıydı. O maçta kol yukarı kalkıyor topa gidiyordu bu maçta kol olması gereken yerdeydi. AYHAN AKBİN:Değişen bir şey yok! (FOTOMAÇ) Maçtan önce 'Bir şey olur da Kayseri'yi yenerler mi?' diye aklımdan geçirdim. Aslında galip gelemeseler bile üç-dört tane gol olabilecek pozisyon vardı. 14. dakikada kaleci Souleymanou'nun ikramını Kewell, Elano'ya resmen 'Vur at' dedi. Hani bazen 'Ben bile atarım' deriz ya o cinsten bir pastı. Ama Elano yanlış yere vurarak golü yapamadı. Eee Elano onu da atamazsan ben seni nasıl kurtarırım? Pino keyif yapıyor. Her topa, nereden olursa vuruyor. 4 metreden ıskalıyor, 40 metreden vuruyor. Sanki şut antrenmanında. Daha da kötüsü girdikleri dakikadan maç bitene kadar hiçbir şey yapamayan Emre ve Aydın 90+3 oynanırken kazanılan bir serbest atışta, son bir ümitle kafa vurmaya gelen Servet ve Neil'a rağmen kale içerisine topu ortalamayıp duran topu da kullanamayarak son olası şansı da yok ettiler. İnanılacak gibi değil.