Eylem sayısı arttıkça, hedefler çeşitlendikçe IŞİD'in Türkiye'ye dair stratejisinin değiştiği daha net anlaşılıyor. Nitekim Sultanahmet'te turistlere yönelik eylem bunun kanıtlarından biri.
IŞİD ve PKK/PYD'nin Kobani hâkimiyet savaşının cephesini Türkiye içine taşımalarının üstünden epey zaman geçti. 6-7 Ekim olaylarıyla başlayan bu çatışma sarmalı Adana, İstanbul,Diyarbakır, Suruç ve Ankara eylemleriyle yeni bir boyut kazandı. Son saldırı ise hepsinden farklı bir hedefe işaret ediyor.
Türkiye'yi "ikmal ve personel temin" rotası üzerinde kilit önemde gören IŞİD'in "düşük profilli sessizlik" stratejisini terk etmeye başladığı anlaşılıyor. Halkın büyük kısmının tepki duyduğu, "dinsiz" olarak gördüğü PKK'yı ve sempatizanlarını hedefe koyan cezalandırıcı rolünü, bu defa "Müslüman" olmayan turistleri "cezalandırarak" oynadı. Bu eylem ve gerisindeki motivasyon bize gelecekte olabilecekleri gösteriyor.
Bir yandan Suriye ve Irak'ta devam eden müttefik hava harekâtının baskısı, öte yandan Türk güvenlik birimlerinin Türkiye içinde ve Suriye'deki operasyonları, örgütün, Türkiye stratejilerini değiştirmeye zorluyor.
IŞİD'in, Türkiye'de kök salabilmesi, daha fazla taraftar bulması ve halkın gözünde meşruiyet kazanması ancak amansız bir iç savaş, kaos ve çökmüş devlet ortamına bağlı. IŞİD, uzun vadede bunu sağlamaya çalışıyor. Bu nedenle, Müslüman olan-olmayan, PKK-devlet, Türk-Kürt çatışmasından yeni fırsatların doğacağını hesaplıyor.
Nihat Ali Özcan/Milliyet