Tüm siyasi partiler 1 Kasım seçimlerine yönelik olarak seçmenlere, vaatlerini içeren seçim beyannamelerini açıkladılar. Terör olaylarının ülkenin bir numaralı sorunu olarak öne çıktığı 1 Kasım sürecinde partilerin de bu konudaki söylemleri beyannamelerinde yer aldı. Seçim beyannamelerinin en önemli konusu ve en merak edileni olarak ekonomik vaatler de (asgari ücret, memurlara vaatler, emeklilere vaatler) yerlerini aldı. Partilerin seçim vaatlerini değerlendiren ORC Araştırma Şirketi Sahibi Mehmet Murat Pösteki, AK Parti beyannamesinin diğer partilerin beyannamelerinden en büyük farkının '1 Kasım'da yeniden iktidar olursam hem balık vereceğim, hem balık tutmasını öğreteceğim hem de balık tutmak için gerekli teçhizat ve alanlar sağlayacağım' söylemi olduğunu belirterek CHP'nin vaatlerle değil, duruşu ile yükseldiğinin altını çizdi. Pösteki, şu değerlendirmelerde bulundu. 'TÜM KESİMLERİN REFAHINA YÖNELİK' AK Parti'nin seçim beyannamesinin 13 yıllık iktidar tecrübesinin sonucunda ortaya çıkmış, üzerinde titizlikle çalışılan ve toplumun hemen hemen tüm kesimlerini kapsayacak şekilde hazırlandığını görmekteyiz. Gençlerin sorunları, eğitim ve iş hayatına atılmaları, kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmaları, sosyal hayatta öncelikli olarak gençler, kadınlar, engelliler, işçi ve memurlar, yani tüm kesimlerin refahına yönelik bir beyanname hazırlanmış. 'AK PARTİ BEYANNAMESİNİN EN BÜYÜK FARKI…' AK Parti seçim beyannamesi ülkenin gelişmesinin ve büyümesinin bireysel refah ve kalkınma ile merkezi yatırım ve desteklerle birlikte birleşmesi ile olacağını ortaya koyuyor. Kısacası AK Parti'nin söylemi şudur: 1 Kasım'da yeniden iktidar olursam hem balık vereceğim, hem balık tutmasını öğreteceğim hem de balık tutmak için gerekli teçhizat ve alanlar sağlayacağım. Diğer partilerin beyannamesi ile AK Parti'nin beyannamesi arasındaki en büyük fark budur. 'CHP'NİN VAATLERLE KENDİNE OY ÇEKEBİLME ŞANSI YOK' CHP'nin seçim vaatleri ile seçmenini ikna edemediğini 7 Haziran'dan önce gördük. O vaatlerle aynı şekilde bir beyanname hazırlanmış. Biraz daha rakamlar artırılmış. CHP'nin vaatlerle kendine oy çekebilme şansı yok. İyi bir duruş sergilediler 7 Haziran sonrasında bu duruşa seçmen oy verdi. MHP İKTİDAR HEDEFİ KOYMADI MHP zaten iktidar hedefi ortaya koyamadığını koalisyona hazır olduğunu belirterek beyannamesinin içeriğinin uygulanabilir olma ihtimalini şimdiden ortadan kaldırdı. 'HDP'NİN PKK VE TERÖR KONUSUNDA SAMİMİYETSİZ OLDUĞUNU GÜÇLENDİREN BEYANNAME' HDP'nin ekonomik vaatleri CHP ve MHP ile neredeyse aynı. HDP'nin seçim beyannamesinde bile teröre mesafe koyamamış olması, beyannamede PKK'nın rahatlamasına yönelik bazı söylemler ve projeler olması özellikle Batı'da HDP'nin PKK ve terör konusunda samimiyetsiz olduğu düşüncesi güçlendirmiştir. Zaten bir iktidar hedefi olmadığından dolayı ekonomik vaatlerinin halk için geçerliliği yok. 'BEYANNAMELERİN ETKİSİ MUHALEFET İÇİN YÜZDE 10, AK PARTİ İÇİN YÜZDE 35 SEVİYEDE' Seçim süreci 4 Ekim itibariyle başladı. Beyannamelerin ve vaatlerin etkisi muhalefet partileri açısından yüzde 10 seviyesindedir, AK Parti açısından yüzde 30-35 seviyelerdedir. Muhalefet açısından çok büyütülecek bir seviyede değildir. AK PARTİ BİRİNCİ PARTİ OLARAK ÇIKACAK 1 Kasım'da sandıktan AK Parti'nin birinci parti olarak çıkacağı Türkiye'de yaşayan herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu süreçte önemli olan bu birinciliğin yüzde kaçla gerçekleşeceği ve yeniden tek başına iktidara gelecek mi yoksa 7 Haziran'daki gibi bir tablo ile mi karşılaşılacağı. Bu durum önümüzdeki süreçte AK Parti'nin seçmenlerini ne derece ikna edeceğine bağlı. 'AK PARTİ 285'LERİ DE GÖREBİLİR 270'LERİ DE' Şu anki tabloya baktığımızda AK Parti'nin 275-276 milletvekili alacak kritik bir eşikte olduğunu görüyoruz yaptığımız araştırmalar sonucunda. Bunu 285'lere çıkarmak da, 270'lere düşürmek de AK Parti üst yönetiminin ve adayların bundan sonra göstereceği performanslara bağlıdır.