Yapılan araştırmalara göre birlikte uyumaktan keyif almayan çiftlerin yataklarını ayırdıklarında daha mutlu oldukları ortaya çıktı! Araştırmalar kalitesiz uykunun çiftler üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya çıkardı. Klinik psikolog ve davranış bilimci Wendy Troxel'ın çalışmasına göre; çoğu çiftin ortak yatak paylaşımı onların uyku kalitesini olumsuz etkiliyor. Troxel, Pittsburgh Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada kötü uyku arkadaşı olan çiftlerin negatif etkilerinin ilişkilerini de kötü etkilediğini belirtti. İlişkideki dengesizliklerin kadın ve erkek üzerindeki uyku düzenini etkilediğini belirten uzmanlarsa bir erkek için uykusuz geçen gecenin evlilik sorunlarına yol açtığı belirlendi. Kadınlar üzerinde ise bu durum erkeklerinkinden çok daha farklı. Kadınlar; evlilik sorunları yüzünden uyku sorunu yaşıyor. Birlikte uyuyamama sorunu yaşayan çiftlerde bu sorunlar bir kısır döngüye girerek sıkıntılı ilişkilere neden oluyor. Bir ankete göreyse ayrı yataklarda yatan 60 çiftin evliliklerinde daha mutlu oldukları gözlendi. Ayrı uyuyan çiftler horlama, yatak çekişmeleri, çiftlerden birinin geç saatlere kadar çalışması veya kitap okuma gibi sorunlarla karşılaşmadıkları belirlendi. Ayrıca ayrı uyuyan çifler evliliklerinin olumlu yönde etkilendiğini ve bozulan ilişkilerinin iyileştiğini ifade etti. Uykunun 20 gerçeği Bir insanın uykusuz kalma rekoru 18 ay 21 saat 40 saniyedir. Bu rekor, bir sallanan sandalye yarışmasında kırıldı. Yarışmaya katılan ve uzun süre uykusuz kalanların çoğu halisünasyon, paranoya, görme bozukluğu gibi sorunlar yaşadı. Birine tıbbi olarak uyanık demek çok zor. Çünkü insanlar gözleri açık da olsa kısa aralıklarla, hatta bunun farkına bile varmadan sık sık uyur. İnsanların istedikleri vakitte uyanmalarına yarayan 'doğal uyarı saati' stresten kaynaklanan bir hormon sayesinde harekete geçiyor. Doğal uyarı saatimiz küçük bir ışıkla aktif hale gelebilir. Ancak bu aşamada uyanmak istemezsek o zaman yeniden derin uykuya dalarız. 1600'lerin dünyasında yetişkinler 9 saat ila 10 saat uyuyordu. 1998 yılında, insanın sırt bölgesindeki eklemler ile beynin uyku lobu arasında ilişki olduğu keşfedildi. 1989'daki Exxon Valdez petrol kazası, Challenger mekiğinin düşmesi ve Çernobil faciasının uykusuzluktan kaynaklanan hatalar sonucu oluştuğuna inanılıyor. Hızlı göz hareketi (REM) döneminde görüldüğü söylenen rüyaların, yapılan araştırmalarla uykumuzun diğer bölümlerinde de görülebildiği anlaşıldı. REM dönemindeki rüyaların korkunç olduğu sanılıyordu. Ancak uykumuzun REM dışındaki uyku bölümlerinde de kötü rüyalar görülebildiği ispatlandı. REM döneminde bazı karakteristik göz kapağı hareketleri, rüyalardaki spesifik anlara işaret eder. Bu durum, film izlerkenki sürece benzetiliyor. Filler, REM bölümü dışında ayakta uyurlar. Ancak REM bölümü için yere uzanırlar. Eğer akşamları uykuya dalmanız beş dakikadan az sürüyorsa, uykusuz kalmışsınız demektir. Normalde insanın 10 ila 15 dakika arasında uykuya dalması gerekiyor. Bazı bilim insanları, uzun süreli hafızamızdaki deneyimlerimizi sabitlemek için rüya gördüğümüzü söyler. Bazıları da ancak unutmaya çalıştığımız şeylerin rüyasını gördüğümüzü düşünür. Rüya belli bir amaca hizmet etmez. Sadece bilinçli olmakla uykulu olmanın uyumunu gösterir. İngiliz Savunma Bakanlığı araştırmacıları, askerlerin vücut saatlerini ayarlayarak onları 36 saat uykusuz kalmaya alıştırmayı başardı. İnsanlar kendilerine en yakın tür olan maymunlardan 3 saat daha az uyur. Kendilerini tehlikede hisseden ördekler, yaşama güdüsüyle uyku ihtiyaçlarını dengeleyebiliyor. Yani yarı uykulu-yarı uyanık bir aşamaya geçebiliyorlar. Uyku hakkında bildiklerimizin çoğu, son 25 yılda öğrendiklerimizden oluşuyor. Yaz veya kış saati uygulamasının başladıktan sonraki birkaç günde, Kanada'da uyku bozukluğundan kaynaklanan kaza oranının arttığı tespit edildi. 24 saat kesintisiz internet imkanı, şu an uyku düzeninin önündeki en büyük tehdit olarak görülüyor. Kaynak: www.haberturk.com