1. Eyvah sütüm yetmiyor, mama vermeliyim! Yeni annelerin en çok endişe ettiği konulardan biri, bebeğin aç kalma ihtimali. Bu nedenle de çoğu zaman bebekler gereksiz yere mamayla beslenir, Oysa anneler, sütünün yetip yetmediğini, bebeğinin çişini takip ederek anlayabilirler. 24 saatte en az 5-6 kez bezini ıslatan bebek, anne sütüyle doyuyor demektir. Anne sütü yetersizliğine ancak bir çocuk hastalıkları uzmanı doktor karar verebilir ve onun tavsiyesi gereğince mama takviyesine başlanabilir. Bu nedenle bebeğim yeterince emmiyor ve doymuyor diye düşünmeyin. Herkes size farklı bir şeyler söyleyebilir, siz doktorunuza güvenin. Anlayacağınız rahat olun ve sütünüze güvenin! 2. Şekerli su sarılığa iyi gelir! İlk günlerde anne sütünün gelmesinde yaşanabilecek bir sorun, bebeğin zayıflamasına ve sarılık oluşumuna yol açabilir. Halk arasında, aç kalan ve az idrara çıkan bebeklere şekerli su verilmesi önerilir. Oysa bebeğin beslenmesinde şekerli suyun yeri yoktur. 3. Çocuğum 2 yaşına geldi artık bezi bırakmalı! 2 yaş, çiş eğitimi vermek için başlangıç dönemidir. Ama çocuk bu konuda asla zorlanmamalı, altına kaçırdığı için ona kızılmamalı. Onu sık sık tuvalete tutarak eğitime devam edebilirsiniz. Unutmayın baskı uygulayarak çocuğunuzu bezden vazgeçiremezsiniz. Önemli olan bez bırakma dönemini bir travma olarak yaşamadan atlatmasıdır. Bu da sizin düzgün, sakin, sabırlı eğitiminizle olacaktır. 4. Gürbüz çocuk sağlıklı olur! Gürbüz çocuk, sağlıklı çocuk değildir! Dengeli beslenen çocuk, zayıf da olsa sağlıklı kabul edilir. Çocuğunuzu asla yemek yeme konusunda zorlamayın, yemediği zaman beslenmeyi sonlandırın. Dediğimiz gibi sağlıklı olmanın ölçütü tombiş yanaklar değil! Siz onu sağlıklı ve dengeli besleyin yeter. Farklı besin çeşitlerinden tattırın. Doktorunuz zaten size gelişiminin ne durumda olduğunu, tartı kilosunu, boyunu söyleyecektir. 5. Dondurma hasta eder! Dondurma hasta etmez! Dondurma, tüm çocukların sevdiği ve yararlı bir gıda. Boğaz ağrısına neden olmaması için yalayarak yemesi, yanında su içmesi yeterli. 6. Fazla hareket ederse terler hasta olur! Hasta olur endişesiyle çocuğun hareket etmesini kısıtlamak çok yanlış bir yaklaşım. Her çocuk hareket edince terler; terleyince üstünü değiştirebilirsiniz! 'Çok terledin artık yerine otur' demek, onu tembel, hantal ve mutsuz yapar. Zaman içinde metabolizma hızı azalan çocuk, hızla kilo almaya başlar. Hareket etmelerini kısıtlamaktansa, onları farklı spor dallarına yönlendirebilirsiniz. Ailece spor yaparak bunu hepiniz için kolaylıkla bir hayat felsefesi haline getirebilirsiniz. 8. Şaşılık büyüyünce gider! Çocuklarda şaşılık 1 yaşına kadar fizyolojik kabul edilir. Ancak 1 yaşından sonra düzelmeyen şaşılıklar için mutlaka göz doktoruna başvurulmalı. 1 yaşından önce bebeklerde Nistagmus (göz küresinin istemsiz titremesi) görüldüğünde de mutlaka bir göz doktoruna muayene ettirilmeli 9. Uslu durdu hamburgeri hak etti! Onu sağlığı ciddi şekilde tehdit eden fast food gıdalardan uzak tutun. Bu ödüllendirme şekli yerine başka yöntemler seçin; sinema ya da tiyatroya götürmek gibi... Onu sporla tanıştırın ve farklı etkinliklere gidin. Ayrıca ona devamlı yeni sebze ve meyveleri tanıtarak sevdirmeye çalışın. Farklı tatları denettirin. Sevmediği bir tat dahi olsa farklı şekillerde üç-dört kez önüne sunun. Belki farklı sunumlarını sevecektir. 10. Ağladı, hemen kucağıma alayım! Bebeği avutmanın birçok yolu var; her ağladığında hemen kucağa almak çözüm değil. Ağladığında yanına yaklaşıp onunla konuşmak, ten temasında bulunmak, ona şarkı ya da ninni söylemek ve karnını okşamak miniğinizi avutabilir. Ten teması bebeklerin hem ruhsal hem de fiziksel gelişimleri için çok önemli. Ancak sırf kucağa alışmasın diye çocuğu hiç kucağa almamak da kendini güvende hissetmemesine ve mutsuz olmasına yol açar. Bu dengeyi iyi kurmaya çalışın. 11. Daha çok küçük, yalnız yatarsa korkar! Genellikle 6 aydan sonra bebeğin odasının ayrı olması uzmanlarca önerilir. Bu sınır en fazla 2 yaşa kadar uzatılabilir. 2 yaşından sonra onunla değil aynı yatakta, aynı odada bile yatmamanız gerekir. Bırakın kendine güvenli, sağlıklı bir birey olarak yetişsin! 12. Büyükbaban uzağa gitti, geri gelecek! Biliyoruz, ona ölümü anlatmak zor. Ama ölen kişinin geri döneceğini söylemeyin. Çünkü onu boş bir beklentiye sokmuş olursunuz, ölen kişinin bir daha dönmeyeceği, cennete gittiği ve orada mutlu olduğunu söylemeniz yeterli. 13. Çok gaz yapıyor, fazla süt içmesin! Çocuklarda 1 yaşından önce inek sütü kullanılmamalı. Ancak bir yıldan sonra da günlük süt tüketimi 400 CC'yi geçmemeli. Sütün içinde bulunan laktoz adlı şeker gaza yol açar. Fakat artık piyasada laktozsuz sütler de bulunabiliyor. Çocuğunuzun gaz sorunu varsa bu tip sütleri içirebilirsiniz. Ama çözüm kesinlikle süt vermemek olmamalı! 14. Ayakta sallayınca hemen uykuya dalıyor! Çocuğu sallayarak uyutmak tıbben önerilmiyor. Ancak halk arasında 'ayakta sallama' en çok kullanılan yöntem. Çocuk; hafif tarzda ve sarsmayacak şekilde sallanırsa, tahribatlara yol açmaz, endişelenmeyin. 15. Fazla banyo yaparsa üşütür! Çocuklar banyo yapmaktan hasta olmaz. Yazın her gün, kışın ise haftada üç kez banyo yapılması önerilir. Banyo yapınca daha çabuk büyürler, serpilirler. Neden mi? Çünkü banyodan sonra daha rahat ve uzun uyurlar da ondan. O yüzden onu yıkamaktan çekinmeyin. İlk aylarda biraz ağlayabilir ama zamanla suya alışacaktır ve içinden çıkmak istemeyecektir. Banyodan sonra bebeğinize masaj da yapabilirsiniz. Bebeğiniz sizin dokunuşunuzla kendini güvende hissedecektir. Onun yanınızda olduğunuzu bilecek ve kokunuzla size daha da alışacaktır. Bu nedenle banyo ve masaj rutininiz için çok önemli. 16. Pudra isiliğe iyi gelir! Pudranın isiliğe iyi geldiği yanlış bir düşünce değil. Ama toz pudralar yerine sulu pudralar seçilmeli. İsiliğin en iyi tedavi şekliyse, çocuğu sık sık yıkamak. 15. Sıfıra vurdurursak saçları gürleşir! Bu inanışın tıbben hiçbir geçerliliği yoktur! O yüzden boşuna çocuğunuzun saçlarını kazıtmayın, özellikle kız çocuklarının saçlarını çok kısa kesmek, onların psikolojileri için olumsuz olacaktır. Özgüvenlerini azaltabilir. 16. Bol bol güneşlenirse kemikleri güçlenir! Çok fazla güneşe maruz kalmak kemikleri güçlendirir mantığı tam olarak doğru değil. Zararlı ışınlarından etkilenmemek için güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde çocuğunuzu güneşe çıkarmayın. Güneşe çıkarken de mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş losyonları ve kremleri sürün. Şapka almayı unutmayın. 19. Biberon ve emziği çok seviyor! Aslında biberon ve emziği hiçbir çocuğa önermiyoruz. Biberon; bebekte 'meme başı şaşkınlığına' yol açıyor ve anne göğsünden soğutuyor. Mamayla beslenmek zorunda kalan bebeklerdeyse, biberon en geç 2 yaşında bırakılmalı. Emzik de, damak yapısını bozabiliyor ve çocuğun enfeksiyon kapmasına yol açabiliyor. 20. Fitil vereyim rahatlasın! Çok zorda kalmadan ve doktor tavsiyesi olmadan ne fitil ne de ilaç kullanılmalı. Lütfen ilaç kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın ve reçetesinde yazdıklarını uygulayın. Tedaviyi yarıda kesmeyin.