Şehrin bekarlarının genel derdi; 'Ne evlenecek adam var, ne de kadın...' Çoğu, bugün görüştüğü kişiye yarın 'Bye bye' diyor. İşler böyle olunca da, sonuç hep aynı; yalnızlık. Kimsede evlenilecek insan potansiyeli görmüyoruz. Hatta gelinen son aşamada; boşanmış insanlar ideal eş adayı olarak görülmeye başlandı. Anlayacağınız kafalar iyice karıştı. Peki şimdi ne olacak? Son zamanlarda evliliği kovalayanlar ideal eşlerini nereden buluyor, merak ediyor musunuz? İşte size o diyarlardan getirdiğim haberler... Geçtiğimiz günlerde Azeri sevgilisi ile evlenen Tolga Cinisli'ye mutluluklar diliyorum. Bu evlilikten sonra etrafı bir kolaçan ettim, ilişkilerde son trend nedir, sorup soruşturdum. Meğer Türk erkeği gözünü Ortadoğu kızlarına dikmiş! Birçoğunun Azerbaycan'dan veya Lübnan'dan kız arkadaşları var. Peki bunun sebebi ne? 'Kaybettiğimiz kültür değerlerini, onlarda yeniden keşfediyorum' diyen arkadaşım da var, 'Türk kızları çok şımarık, başa çıkamıyorum' diyen de...

DAHA SAKİN VE DÜZGÜN
Bir de şu 'İstanbul küçük' mevzusu var tabii. Beraber olacağı kızın geçmişine takılan, yani eski aşklarını sorun eden erkekler de çok. Anlayacağınız, bu kafadaki erkekler için Ortadoğu'dan kız almak en cazibi... Erkeklerin gösterdiği bu sebepler ne kadar geçerli bilemem ama ilişkilerde son durum böyle. Fiziksel açıdan bakıldığında, Ortadoğulu kadınların çoğu ceylan gözlü, işveli, cilveli ve alımlı tabii... Hadi hayırlı olsun o zaman... Son günlerde kızlar cephesinden ise en çok şu cümleyi duyuyorum; 'Şansımı Anadolu Yakası'nda deniyorum...' Bu kız profili, İstanbul'un Avrupa Yakası'nda yaşayan erkeklerin daha hızlı olduğunu düşünüyor. Bir süre Anadolu Yakası'nda takılıyorlar, o taraftaki mekanlarda gezip tozuyor, tanıştığı erkeklere 'Nerede oturuyorsun?' diye soruyor. Eğer erkek Anadolu Yakası'nda oturuyorsa, hanesine artı bir puan yazıyor. Peki Avrupa ile Anadolu'nun farkı ne? Anadolu Yakası'nda oturan erkeklerin sosyal hayatı daha yavaşmış ve aklı gezme tozmada değilmiş. Her gece o bar senin, bu bar benim dolaşmıyormuş. Evinin erkeğiymiş yani; düzgün ve sistemli yaşantısıyla kızlara cazip geliyormuş. Bu da kızlarda ilişki arayışındaki son durum. Sınıfta kaldınız Avrupa Yakası erkekleri... Anlaşılan o ki; köprünün diğer ucu daha kıymetli bugünlerde...

Yazlık mekanlardan ilk haberler

Karaköy'deki Goya, Reina'nın içine konuşlanıyor. Karaköy havasını, Kuruçeşme ve Boğaz hattının göbeğine taşıyacaklarmış. Operasyonun başında da Önder Bekensir olacak. Bu arada Reina'nın içinde gizli saklı bir kulüp daha yapılacakmış.
Mikonos'un en popüler mekanlarından Interni, Bodrum Tilkicik'te açılacak. Geçtiğimiz yaz 29'un olduğu yerde hizmet verecek olan mekanın restolounge konsepti ve yemekleri çok merak ediliyor.
Mandarin Oriental'ın yanıbaşında yer alan Juju Beach'in yerine, bu yaz Ibiza'nın en popüler mekanı Blue Marlin açılacak. Yani Bodrum'da hem Mikonos, hem de Ibiza rüzgarı esecek.
Moon Beach, önceleri Yalıkavak'taydı, ardından tası tarağı toplayıp Gündoğan'a taşınmıştı. Belli ki orada da umduğunu bulamamış ve yeniden Yalıkavak'a dönüyormuş. Bakalım Yalıkavak'ta hangi koyda karşımıza çıkacak?

Türk işletmeciler MIkonos'a
Geçtiğimiz yaz Mikonos'ta Nammos'un tahtını sallayan Scorpios adlı beach club'ın başına bir Türk işletmeci geçecekmiş. Bunun yanı sıra Türk müşterilerin adaya olan ilgisini dikkate alan mekan sahipleri, şu an birkaç Türk işletmeci ile görüşmeler yapıyormuş. Peki bundan sonra ne olur? Bodrum-Çeşme hattında umduğunu bulamayan Türk işletmeciler, gözünü Yunan adalarına diker mi? Bence diker, hatta alır başını gider.