Yooo! Olamaz! İşin içine Zuhal Olcay da girdi ya... Bu gözler yılların zarif kadını Zuhal Olcay'ı kolbastı yaparken gördü ya, artık tutmayın beni. Tamam, topluca kolbastıyı bağrımıza basıyoruz. Tamam, kolbastıra bastıra dans etmeye doyamıyoruz. Tamam, internet kolbastı videolarından geçilmiyor. Hepsine tamam!

SAVRULAN ÇORAP GİBİ
Günün sonunda dans kadar eğlenceli bir şey var mı? Yok! O da tamam. Anlaştık mı? Süper. O zaman devam... Şimdi söyleyeceklerime sen kızma ey kolbastısever okur. İtiraf ediyorum; ben bu kolbastı hadisesini hiç sevmiyorum. Ta en başından beri ısınamıyorum, ısınamamakla kalmıyorum ayar oluyorum. Gerçekten bu fırtına nereden koptu anlayamıyorum. Değil kolbastı yapmak (tövbeler olsun), izlerken bile yoruluyorum. Çamaşır makinesinde savrulan çorap gibi kendini oradan oraya atıp, ayakları tepiştirmekten başka bir şey değil. Tabii bana göre... Bir kere can dayanmaz bu dansa. İkincisi hiç estetik değil. Benim bir adamı terk etmem için sadece beş saniye kolbastı yapması yeter de artar valla. Ay evler yansın! Sevgilim kolbastı yapsa, ben de aynen gaza basarım. Tabii Zuhal Olcay bile bu topa girdiğine göre o kadar da büyük konuşmamak lazım. Allah'ım sen şu kulunu koru!