Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Dayağa rağmen boşanmama eylemi

Boşanmam da boşanmam! Kocamdan boşanmam! Beni dövse de, yüzümü tırmalasa da, kafamı duvarlara vursa da boşanmam! Üstüne bir de çocuk yaparım.
Lütfen siz bu kafayla devam edin, hatta çıkın röportaj verip kadınlara tavsiyede bulunun.
SABAH'ın internet sitesinde sunucu- spiker-programcı Zeynep Kasımlıoğlu'nun açıklamalarını okuyunca kanım dondu.
Tüylerim diken diken oldu.
İçim bulandı.

KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR
Eşiyle tanışmalarını anlatıyor Kasımoğlu, sonra evlenmelerini, sonra yediği dayakları, hakaretleri, karakola gitmesini, kocasının bitmek bilmeyen ve nereden çıkacağı belirsiz sinirini! Diyelim, kızının terlik giyip giymemesi üzerine bile delirebiliyor o koca... Aklını kaçırıp karısını dövebiliyor.
Öyle deli dolu, kabına sığmaz bir adam yani.
Peki ne diyor Kasımlıoğlu?
Hani kadın programları yapan, ekran yüzü olan, kadınların dinlediği, örnek aldığı Kasımlıoğlu; "Kol kırılır, yen içinde kalır" diyor. "Keşke bu olaylar dışarıya yansımasaydı" diyor. Valla da billa da altını çize çize; "Boşanmam" diyor.
Anneciği de sağ olsun, sabah akşam telkinde bulunmuş kızına; "Boşanma sakın."
Kadın itiliyor, kakılıyor, hastanelik oluyor, yüzü gözü morarıyor, evde kavga kıyamet, ağlama krizlerine giriyor annesi; "Aman yavrum yuvanı yıkma" buyuruyor.
Belli ki onun da başına gelse aynısını yapardı ya da kim bilir yaptı.
Ve müjdeler olsun tüm bu hastane, karakol fasılları üzerine Kasımlıoğlu üçüncü çocuğunu doğuruyor.
Allah'ım, güzel Allah'ım, sen aklımı koru!
Eğitimli, okumuş, çalışan, 'aklı başında' tabir etmek istediğimiz bir kadın bile bunu yapıyorsa. O bile "Kol kırılır, yen içinde kalır" diyebiliyorsa...
O bile her ne olursa olsun boşanmayı reddediyorsa, sözün bittiği yerdeyim sayın seyirciler.
Hele "Çok şükür üzerime baltayla saldıran bir eşim yok" dememiş mi, okuduğumda çıldıracaktım.
Yahu daha ne yapsın! Karındeşen Jack mi bekliyor anlamadım ki!
Adam fiziksel ve manevi şiddete şiddet dememiş, daha ne yapsın, ne?

BEYNİ YIKANMIŞ GİBİ...
Kadının beyni yıkanmış gibi...
Gözü görmüyor, sislerin içinden konuşuyor sanki. Ve kendisi benim sözlüğümde; çaresiz vaka!
Daha neler çıkacak, kimler çıkacak, hangi kadınlar çıkacak karşımıza bilemiyorum. Bilmeye korkuyorum doğrusu.
Ey kadın okur; sizden rica ediyorum, lütfen bu röportajı ciddiye almayın. Kendinize kıymayın.
Eğer başınızda böyle bir felaket varsa unutmayın, önce siz! Önce fiziksel ve ruhsal sağlığınız.
Size acı çektiren, gözyaşı döktüren bir erkek, erkek değildir.
Gözünüzü seveyim; "Kocam olmadan asla" saplantısından çıkın.
Bazı kocalar olduğunda, siz yok oluyorsunuz.
Etmeyin!
Hâlâ şoktayım, hâlâ... "Çok şükür üzerime baltayla saldıran bir eşim yok" vay vay vaaayyy.
İnsanoğlu yeter ki inanmak istesin.
Offf oofff ooofff.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA