Henüz hayatımda, falcı lafını duyup da gözleri parlamayan bir kadınla tanışmadım. Çok isterdim ama bu konuda muvaffak olamadım yani. Bizim kızların en cool'unun cool'luğu bile üç vakte kadar karşılaşacağı falcıya kadardır. 'Ayyy sence ne olacak?', 'Aşk var mı?', 'Arayacak mı?', 'Ne zaman, ne zaman?..'
Aman yanlış anlaşılmasın; kimseye sözüm yok, üzerinize afiyet ben de onlardan biriyim. Geçen pazar, Pera'daki Soho House'da fal etkinliği vardı. Kulübümüz Soho House'daki bütün etkinliklere elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum. Mesela ne gibi etkinlikler var: Kokteyl yapma, kart tasarlama, özel konserler, film gösterimleri, sanat atölyeleri, söyleşiler ve bunlar gibi harika şeyler.
Normalde pek de alt alta, üst üste olmuyor etkinlikler. Herhalde bu sefer de dolu olmaz düşüncesiyle 16.00'da başlayan fal seanslarına 16.20'de bir gittim ki, Soho'nun alt katı ağzına kadar dolu! Duyan koşmuş... Bütün kızlar toplanmış, kafalarda deli sorular, masalar ters çevrilmiş fincanlarla dolu. Beş falcı var, beşinin de önünde kocaman mumlar yanıyor, mumların yanında da sıra kağıtları duruyor.

UZUN KUYRUKLAR
Binnaz Abla diye bir fal sitesi varmış, oradan gelen falcılar kendileri... Başlarındaki Binnaz Abla yetkilisine soruyorum: "Hangisine baktırayım sizce?" (Beni bu sorularım yaktı zaten, sanki adam 'Şuna baktırma, çok kötü o' diyecek de!) Adam gülmeye başlıyor, "Hepsi çok iyi de, sıralar uzun."
Listelere bir bakıyorum ki; fal başına 15 dakika ayırsalar, bana en iyi ihtimalle iki saate sıra gelir. Zaten iki saat sonra etkinlik sona erecek. Dedim madem öyle, şu kızlarla iki çift laf edeyim. Yaşı 24 ile 38 arasında değişen kadın kitlesinin derdi neredeyse aynı: 'Benim sevgilim olacak mı?' ('Zeki Müren de bizi görecek mi?' tadında bir soru.)
Yüzde 90'ının sevgilisi yok. Sevgilisi olmadığı gibi hoşlandığı biri bile yok. Sonuç: Adam yok! Bu olmayan adamlardan bir tanecik bile olanı varsa, bana denk gelecek mi merakındayız yani. Ben de dahil olmak üzere... Fal işini pas geçip gülerek çıkıyorum Soho'dan. Bir daha fal seansı olursa bir saat önce gideceğim vallahi. Çıkar mı çıkar...
Bu arada çevremdeki genç, yetenekli, güzel, bakımlı, akıllı kadınların aşktan bu kadar uzak olmaları, kafalarında aşk-ilişki ihtimalini bile barındıramayacak kadar ümitsizliğe kapılmaları, ne kadar acayip ve üzücü değil mi?
Kendimden bilerek söylüyorum; valla isyan ediyorum, insanın fal baktırmak istediği biri bile olmaz mı yahu? Böyle mi geçecek ömrümüz? Aaah kızlar, ah!