Gülben Ergen, düğün günü Instagram'da şu mesajı paylaşmıştı: "Elini hiç bırakmadan yaşamak isterim ama sen demek biz demek, oğullar demek, aile olmak demektir. Sevgili olmayı, ailemizin çatısında yaşayalım."
Yani Ergen, 'oğullara' ve 'aileye' özel bir vurgu yapmıştı. Ama şimdi Ergen'in eski eşi Mustafa Erdoğan çıktı ve şu açıklamayı yaptı:
"Gülben Ergen, şu ana kadar iyi bir anneydi. Önemli olan, bundan sonra nasıl bir anne olacağı... Bir sapma olursa müdahale ederim. Çocuklarımın başka biriyle aynı evde yaşamasını kabul edemem!"
Hiç sevmiyorum bu tür konularda kalem oynatmayı ama şimdi magazin gündeminde bu açıklama var.
Ne olacak şimdi? Erdoğan, çocuklarının başka biriyle aynı evde yaşamasına katlanamayacağını söylüyor. Ee yeni eşi; Ergen'den ayrı, bahçedeki ağaç evde yaşayacak değil herhalde!
Bir sapma olursa Erdoğan'ın nasıl müdahale edeceği de merak konusu...
Sosyal medyada Erdoğan'ın "Önemli olan, bundan sonra (Gülben'in) nasıl bir anne olacağı..." lafına ünlü sanat yönetmeninin eski kaçamaklarını gündeme getirerek kızanlar oldu.
Elbette bundan sonra Erdoğan'ın nasıl bir baba olacağı da önemli.
Şimdi Erdoğan'dan Hollywood filmlerindeki gibi modern bir baba olmasını bekleyenler de var. Ne yani Erdoğan'dan, Demi Moore ve Ashton Kutcher ile balığa çıkan Bruce Willis gibi ultra modern bir baba olmasını mı bekliyorsunuz? Bu kadar modernlik fazla değil mi?
Haklı bulun ya da bulmayın; bu ülkenin babalarının geninde Osmanlı erkeği olmak var. Biraz empati kurun, çevrenize bakın; çocuklarının başka bir erkekle yaşamasına, ona baba demesine kızacak, arıza çıkaracak milyonlarca erkek var. Özetle çok karışık mevzular bunlar. Hayatta ayrılıklar, yeni birliktelikler hep olacak... Önemli olan, çocukların arada kalmaması...