Türkiye,artan terör olayları ile birlikte terörle mücadele konseptini güncelliyor. 5 ana unsurdan oluşacak konseptte "istihbarat" ve "psikolojik harekat" öne çıkacak. Demokratik açılımın yeni yol haritası ise 24 Haziran Perşembe günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) ele alınacak. Genelkurmay, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Emniyet ve Jandarma, terör örgütünün istihbarat akışını kesmek için sahada yerel düzeyde bilgi paylaşımına ağırlık verecek. Genelkurmay ve Emniyet, terörle mücadelede tecrübeli personeli bölgeye gönderecek. Terörle mücadelede güncel konsept Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen 3 saatlik zirvede ele alındı. Ankara'da önce "güvenlik" boyutlu değerlendirme yapıldı. Siyasi boyutları da olan kritik konular ise İstanbul'da Harp Akademileri Komutanlığı'nda yapılacak Haziran MGK'sında gündeme gelecek. Dün Gül başkanlığında gerçekleştirilen zirveye Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Org. Atila Işık, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan katıldı. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler'in katılmadığı toplantıda yeni strateji şöyle belirlendi:
YENİ TERÖR STRATEJİSİ
Terör örgütünün istihbarat akışını kesmek ve öğrenmek için sahada yerel istihbarata önem verilecek. MİT, Jandarma ve Emniyet arasında bölgeye özel bir istihbarat ağı oluşturulacak. Tecrübeli istihbarat personeli terörün yoğun olduğunu bölgelere gönderilecek. Farklı kurumların yerel istihbarat bilgileri belirlenen özel elamanlar aracılığıyla koordine edilecek.
Terörist aileleri ile görüşme hızlanacak. Asker ve polis yeni süreçte daha çok sayıda aileye ulaşacak.
Genelkurmay ve Emniyet, terörle mücadelede tecrübeli personeli bölgeye gönderecek. 1-4 Ağustos tarihlerinde yapılacak Yüksek Askeri Şura'da terörle mücadelede başarılı komutanlar terör olayların yoğun olarak yaşandığı 2. Ordu Bölgesi'nde görevlendirilecek. Emniyet atamalarında da bu kriter dikkate alınacak.
PKK'nın başta Avrupa olmak üzere diğer ülkelerdeki finans kaynaklarını kurutmak için ilgili ülkeler nezdindeki girişimler artırılacak. Genelkurmay verilerine göre yıllık geliri 500 milyon dolar olan PKK, 200-250 milyon Euro'yu uyuşturucudan, 100-150 milyon Euro'yu kaçakçılıktan, 15-20 milyon Euro'yu toplanan yardımlardan ve 20-25 milyon Euro'yu da diğer faaliyetlerden sağlıyor.
Başta Irak olmak üzere, İran ve Suriye ile yakın istihbarat paylaşımı yapılacak. Sınır güvenliği konusunda bir zafiyet oluşmaması için ortak projeler önerilecek. Türkiye ayrıca terörle mücadelede yakın işbirliği içinde olduğu ABD ve AB ülkeleri ile daha yakın temasta olacak. Bu ülkelerdeki büyükelçiler Türkiye'nin terörle mücadele politikasına ilişkin periyodik görüşmeler gerçekleştirecek.
Terör örgütünü güçlü ve başarı sağlamış gibi gösteren yayınların yapılmaması için medya ile temas edilecek. Terör örgütü propagandası anlamına gelebilecek yayınlara yönelik hukuki süreç işletilecek. Genelkurmay, terör olaylarının artması ile birlikte bölgedeki gizliliğin en düzeyde sağlanmasını istedi. Bu amaçla 2 ve 3'üncü Ordu Bölgesi'nde görev yapan tüm üst düzey komutanlar, görüşmeleri kriptolu telefonlarla yapıyor. Karargah ve birlikler arasındaki iletişimler de kullanılan özel kodlar da değiştirildi. "Gizli gizli" damgalı tüm belge, bilgi ve dokümanlar da yoğun güvenlik önlemleri altında kuryelerle gönderiliyor.
ZİRVE AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Gül başkanlığında gerçekleştirilen ve 3 saat süren zirve sonrasında yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Toplantıda; teröre karşı yürütülen mücadele kapsamlı şekilde değerlendirilmiş, son gelişmelerin ışığında kısa ve orta vadeli ilave tedbirler alınması kararlaştırılmıştır. Bu bağlamda istihbarat ve bölgede görev yapan personelin yapısının gözden geçirilmesi hususunun üzerinde durulmuştur. Ayrıca, çevre ve ilgili ülkelerle terörle mücadele koordinasyon faaliyetlerinin daha da etkinleştirilmesinin önemi vurgulanmıştır. Basın-yayın organlarının terörle bağlantılı haberlerde halkı bilgilendirirken terör örgütünü farkında olmadan cesaretlendirici duruma düşmemeleri için daha duyarlı davranmalarının gereğine dikkat çekilmiştir."
