Başbakan Tayyip Erdoğan, Güneydoğu'da gelişen BDP-CHP işbirliğinin, AK Parti'nin gücünü zayıflatmaya dönük olduğunu söyledi ve "Bu hesap tutmaz" dedi. AK Parti'nin sahillerdeki performansının olumlu seyrettiğini de vurgulayan Erdoğan, şu mesajı vermeyi de ihmal etmedi: "Oradaki gelişme beni aşırı derecede ilgilendirmiyor. Çünkü biz ilkelerin partisiyiz. 780 bin kilometrekarenin süratle kalkınmasını istiyoruz." Erdoğan, Kırıkkale-Nevşehir mitinglerinin ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını şöyle yanıtladı:
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın İzmir'e gidişi yatırım olarak algılandı...
Yanlış bir algılama. İzmir'i biz zaten kalkındırmışız. İzmir'e, bizim dönemimizde bizden önceki dönemlerle mukayese edilemeyecek yatırımlar yapıldı. Örneğin Egeray, altından kalkamadılar. Ulaştırma Bakanlığı elini taşın altına koydu. Beydağ ve Gördes Barajı'nı biz bitirdik. İçme suyunu getirmek Büyükşehir Belediyesi'nin görevi ama bunu biz hallettik. Kaçak gecekondu binalarının olduğu bölgelerde TOKİ binlerce konut tamamladı. Biz kalkıp da partizanlık yapmış olsaydık bırakırdık bunları kaderine, "Ne yapıyorsan yap arkadaş" derdik. Ama yapmadık.
'BAŞKA BAYRAKLA ÇIKABİLİRLERDİ'
AK Parti'nin sahil kentlerindeki performansı nasıl?
Belli olumlu gelişmeler var. Fakat oradaki gelişme beni çok aşırı derecede ilgilendirmiyor. Çünkü biz ilkelerin partisiyiz. Ülke bizim. Biz 780 bin kilometrekarenin süratle kalkınmasını istiyoruz. Tabii sahillerde ben inanıyorum ki vatandaşım çok daha taze bir şekilde inşallah desteğini AK Parti'ye verecek.
BDP-CHP dayanışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de en büyük güç AK Parti. BDP'nin karşısındaki en güç büyük de AK Parti. Yani orada CHP ile böyle bir görüntü vermek suretiyle güya bizi zayıflatacağını zannediyor. Ama hesap yanlış. Tutmaz o hesap. Buyurun Hakkâri CHP mitingine bakın. Bir tane Türk bayrağı yok. CHP bunu neyle izah edecek? Demek ki ellerine CHP diye tutuşturdukları BDP'lilere Türk bayrağı veremediler. Bunların eline bıraksaydılar, başka bayrakla da çıkabilirlerdi oraya. Demek orada pazarlık var. Ama Bay Kemal buna da bir şey uydurur. O konuda çok kabiliyetli.
'PİŞKİN BİR ADAM'
CHP liderinin ortaya attığı yerel özerklik şartı tartışma yarattı... Avrupa yerel özerklik şartını ileri sürüyor. Halbuki yerel özerklik şartını zaten bu ülke 1988 yılında kabul etmiş. Oraya 8 şerh konulmuş. Bu şerhi de daha sonra biz kaldırdık. Biz kaldırırken CHP buna muhalefet etti. Kalkıp diyor ki "Bunu Meclis'te kaldırdık." Yaa sen buna muhalefet ettin kaldırmadın. Ha nedir? Buradaki yerel özerklik şartıyla PKK veya onun uzantısı olan partinin isteği başka bir şey. Onlar yerel özerklik şartıyla eyalet sistemini birbirine karıştırıyorlar. O farklı bir şey bu farklı bir şey. Bakıyorsunuz Ardahan'a gidiyor. Ardahan'da, "Asla eyalet diye bir şey kabul etmeyiz" diyor. 24 saat içinde oluyor bunlar. Bu kadar pişkin bir adam.
Siyasette üslup eleştiri konusu, yorumunuz nedir?
Halkımızla bizim aramızda bir şey yok. Burada sıcaklık var. Açın benim konuşmalarıma bakın, onların da konuşmasına bakın. Yani benim taş çatlasın bunlara en büyük hakaretim "Be adam" budur yani. Adamlar kötü söylüyor.
Ege'deki tatbikatın gözlemci günü teknik nedenle iptal edildi. O teknik neden nedir?
Teknik nedenlerle iptal edildiyse öyledir. "Seçim çalışmaları sebebiyle tatbikata gelemeyeceğim" diye daha önceden söylemiştim ben. Kendileri askeri gerekçeyle iptal ettiklerini söylemişler. Arkadaşlar bana böyle aktardılar. Daha uygun bir zamanda o gerekçeyi kendilerinden dinleriz.