Fransa'da yayınlanan Le Monde gazetesinde Alain Frachon imzalı çıkan bir makalede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikalarına yönelik kapsamlı bir analize yer verildi.
Erdoğan için ''Ortadoğu'daki en etkili yöneticilerden biri'' yorumu yapılan makalede, ''Türk Başbakan, geçen hafta Kahire;de, Tunus'ta ve Trablus'ta ''Arap Baharı'nın'' koruyucusu olarak karşılandı, Kimilerinin İsrail'e karşı sert çıkışlarda bulunan gizli bir İslamcı, kimilerinin ise NATO;ya sadık ve ülkesini Avrupa Birliği yolunda üyeliğe götürmeye kararlı olarak kabul ettiği Erdoğan, belirsizliğin maestrosu, inanılmaz bir siyasi yetenek olarak gizemini koruyor.'' ifadesi kullanıldı.
Erdoğan'ın, yolculuğu boyunca aynı tutumu sergilediği, demokrasiyi, özgürlülükleri, insan haklarını savunarak, Arap ülkelerindeki yenilik hareketlerini övdüğü hatırlatılan makalede, yine Erdoğan'ın hala görevde olan diktatörleri de sert bir şekilde kınadığı bildirildi.
Makalede Erdoğan'ın, ''Suriye halkı artık Beşar Esad'a inanmıyor. Ben de inanmıyorum'' açıklamasıyla, Suriye liderine tepkisine en sert şekilde dile getirdiği hatırlatıldı.
Le Monde'daki makalede bununla birlikte, Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu Arap ülkelerinde demokrasiyi savunurken kendi ülkesinde basın özgürlüğü ve yargının bağımsızlığını hırpaladığı'' görüşleri dile getirildi.
Erdoğan'ın ülkenin şimdiye kadar gördüğü en büyük ekonomik gelişimi sağlayan hükümette üçüncü başkanlık dönemini yaşadığı kaydedilen makalede, "Gerçek aslında daha karmaşık. AKP, demokratikleşme konusunda sağlam bir bilançoya sahip. Bu muhafazakâr parti Türkiye'de özgürlükleri geliştirdi. Bu durum Arap ülkelerinde ''Türk modelini'' cazip kılan noktalardan biri'' ifadesi kullanıldı.
Erdoğan'ın, Mısır;dan Libya;ya herkesi şaşırttığı kaydedilen makalede, ''Erdoğan'ın, devlet laikliğinin bir numaralı savunucusu olarak ortaya çıktığı ve bu tür açıklamalarının da bazı kesimleri rahatsız ettiği'' yorumu yapıldı.
Makalede laiklik hakkında şu değerlendirme yer aldı:
''Erdoğan;ın başarısının bir kısmı bu karışımda yatıyor: AK Parti lideri, laikliği modernliğin gereği olarak gören çağdaş Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk;ü inkar etmiyor. Başbakan, elitlerin savunduğu bu mirası benimsiyor ancak aynı zamanda muhafazakarlığın baskın geldiği kırsal kesime de yakın olduğunu gösteriyor.''
Erdoğan'ın, son dönemde Filistin davasının sözcüsü olarak ortaya çıktığı ve Türkiye'nin bölgedeki eski müttefiki İsrail ile siyasi ve diplomatik ilişkilerini dondurdurduğu ifade edilen makalede, 'Ancak Erdoğan, çok kilit bir noktada İsrail'i çok memnun edecek bir adım attı. Türkiye, NATO'nun İran'ın nükleer programına karşı geliştirdiği füze kalkanının radar sisteminin topraklarına kurulmasına onay verdi. Ülke, İran ile son yıllarda ilişkilerini pekiştirmiş olmasına rağmen NATO'yu tercih ediyor'' ifadesini kullandı.
