Terörün hiçbir haklı gerekçesi ve meşruiyeti olamayacağını belirterek her türlü terör eylemini şiddet ve nefretle kınayan CHP artan saldırılardan hükümetin 'tutarsız, beceriksiz ve partizanca yönetimini' sorumlu tuttu. "Sorunun çözüm yeri TBMM" çağrısını yineleyen CHP, "Teröre karşı her türlü önlem alınırken, Kürt sorununun demokratik hak ve özgürlüklere dayalı olarak çözüleceği gerçeği unutulmamalı" dedi.
CHP Parti Meclisi'nin 10 saatlik toplantısının 4 saatinde tartışılan terörle mücadeleyle ilgili konuşmalardan 4 maddelik bildiri çıktı. Parti Meclisi'nin ortak görüşünü yansıtan bildiriyi CHP PM Üyeleri İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, İstanbul Milletvekili Osman Korutürk birlikte açıkladı. "CHP, terörün hiçbir haklı gerekçesi ve meşruiyeti olamayacağı görüşündedir; her türlü terör eylemini şiddetle ve nefretle kınar" sözleriyle başlayan bildirge şöyle:
"1- Acımız büyüktür, ancak bu acılar toplumumuzu ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıdır. Ülkemizde artarak süren terör olayları, toplumun bütün kesimlerinde büyük infial yaratmıştır. Toplumumuzun sağduyusu bugüne kadar toplumun iç bütünlüğünün bozulmasını engellemiştir. Ancak AKP iktidarında Türkiye'de nefret söyleminin giderek egemen olmaya başlamasını kaygıyla izliyoruz. Bunun nedeni, yönetimi sıfır terörle devralan AKP'nin ülkeyi şiddet dozu giderek artan teröre teslim etmiş olmasıdır.
"MÜZAKERELER SEÇİM YATIRIMI" İDDİASI
2- AKP'nin tutarsız, samimiyetsiz ve fırsatçı politikaları sorunu içinden çıkılamaz bir duruma getirmiştir. Terörle mücadele tutarlılık ve kararlılık gerektirir. "Terörle hem müzakere hem mücadele ederim' anlayışıyla çözüm üretilemez. AKP, "demokratik açılım' adını verdiği kavramın içini hiçbir zaman doldurmamıştır. Ana muhalefetle bile paylaşmadığı projelerini silah bırakmayanlarla kapalı kapılar ardında paylaşmıştır; onlarla ileri müzakereler yapmış, protokoller imzalamış, taahhütlere girişmiştir. Bu ilkesiz siyaset, Türkiye'yi daha fazla terör batağına itmiştir. 2009 seçimleri, referandum ve 12 Haziran seçimleri öncesinde PKK'ya verdiği sözlerle bir sükûnet ortamı sağladığı ve kendi seçim başarısını ülke çıkarlarının önüne koyduğu anlaşılan AKP Hükümeti, terör azınca neden şaşırmaktadır?
"SORUNUN ÇÖZÜM YERİ TBMM'DİR"
3- Türkiye'de çözümün önündeki başlıca engel AKP'nin tutarsız, beceriksiz ve partizanca yönetim anlayışıdır. AKP şimdiye kadar "salt güvenlik kaygıları üzerinden, sadece güvenlik güçleriyle sorun çözülemez' derken, bugün tam da o noktaya gelmiştir. "Siyaset kurumunun çözüm üretmesi gerektiğini' söylememize kulak tıkamıştır. Yineliyoruz; bu ülke sorununun çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi olmalıdır. Ortak aklı egemen kılmanın yolu budur.
"GÜVENLİK YANINDA HAK VE ÖZGÜRLÜKLER UNUTULMAMALI"
4- Sorunu çözme konusunda adım atılabilmesi için AKP'nin tutarsız ve küçük siyasi hesaplara dayalı ilkesiz tutumundan derhal vazgeçmesi gerek. Teröre karşı her türlü etkili önlem alınırken, Kürt sorununun demokratik hak ve özgürlüklere dayalı olarak çözülebileceği gerçeği de unutulmamalıdır. Açıkça söylüyoruz; Hükümetin çözüme yönelik tüm adımlarına CHP olarak destek vereceğimizi tekrar vurguluyoruz. Öte yandan, iktidarı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin somut çözüm önerileri üzerinde de düşünmeye davet ediyoruz."
"CHP olarak ayrışmayı değil birleşmeyi, düşmanlığı değil kardeşliği, tasada ve kıvançta birlikteliği Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz" denilen açıklamada "Doğu, Batı, Güney, Kuzey ayrımı yapmadan sorunlarımızı çözebilecek güçteyiz ve bu gücün adresi Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Hiçbir yurttaşımız umutsuzluğa kapılmasın; halkın partisi Cumhuriyet Halk Partisi görev başındadır" ifadesi yer aldı.
"ADALETİN GÜCÜ DEĞİL GÜCÜN ADALETİ"
CHP PM Üyesi Oyan açıklamanın PM üyelerinin mutabakatı ile çıktığını söyledi. Oyan, PM toplantısında terör konusuna farklı yaklaşımlar nedeniyle tartışma yaşandığı yönündeki sorular üzerine ise şunları söyledi:
"Burada Parti Meclisi'nin ortak kararını okudum. CHP olgun demokratik tartışmayı yapacak bir siyasi deneyime sahiptir. 4 saatlik tartışmayı tarihi olgunluğuna yakışır şekilde yaptı. Kitle partilerinde bu tür konularda farklı görüşler vardır. CHP bir ailedir ve bu ailenin ortak görüşlerini yansıttım. Terör konusunda tek parti değil partiler üstü siyasetin egemen olmasını istiyoruz. İktidar partisine ilkeli siyaset izlerse destek vereceğimizi söylüyoruz. Bir partinin içinde söylem birliği değil partiler arasında bir söylem eylem birliği oluşmasında katkı vereceğimizi söylüyoruz. Bugüne kadar sunduk ama başbakan alıcı olmadı, biz bir kez daha yineledik."
Oyan, Deniz Feneri soruşturması kapsamında tutuklananların tahliye edilmesine yönelik soru üzerine ise, "Toplantı devam ederken bu karar çıktı. Üzerinde görüşme olmadı. Genel başkan bir açıklama yapacaktır. Adaletin gücünün değil, gücün adaletinin iş başında olduğunu görüyoruz" yanıtı verdi.
