Onlar; babalarını anne karnında sonsuzluğa uğurlayan çocuklar... SABAH, daha anne karnındayken babaları şehit olan çocukların 'törenlerden sonraki' hayatlarını araştırdı. Kimi 20 yaşında kimi henüz iki aylık şehit çocuklarının baba hasretleri, açmadan solan hayalleri, bir kanadı kırık hayat mücadeleleri, üzgün ama gururlu duruşları sizi de derinden etkileyecek... Bu dizide, kahraman babalarıyla hiç tanışamayan o şehit çocuklarının, üniformadaki kokuyu baba bilenlerin, yaş günlerini yas günleri olarak görenlerin, babamla ahirette tanışacağım diyenlerin, devlete 'baba' diye seslenenlerin, el ele tutuşan baba-oğul görünce gözleri dolanların hikâyesini buruklukla gözleriniz ıslanarak okuyacaksınız.
Konyalı Mustafa üsteğmen, tayin nedeniyle 2 gün sonra ayrılacağı Siirt'te çıktığı son operasyonda şehit oldu. 18 aylık kızı babasız kalırken, öğretmen eşi ise Mustafa üsteğmeni toprağa verdikten bir gün sonra ikinci çocuğuna hamile kaldığını öğrendi. Eşinin şehit olduğunda üzerinde bulunan fanilalar dahil tüm kıyafetlerini saklayan Esra Çuhadar, çocuklarını babalarının o kıyafetlerdeki kokularıyla büyütüyor.
TAYİNLERİ ÇIKMIŞTI
Konyalı Kıdemli Üsteğmen Mustafa Çuhadar, Siirt'in Pervari ilçesinde görev yapıyordu. Öğretmen eşi Esra Çuhadar ile 19 aylık kızı Mehlika Nur da Pervari'deydi. 2010 yılında buradaki görev süresini tamamlamış ve tayini Isparta'ya çıkmıştı. Eşyalarını toplamışlardı, 2 gün sonra taşınacaklardı. O gece Isparta'da yaşayacakları güzel günleri konuştular. Mustafa üsteğmen, ertesi gün son operasyona çıktı. Ama bir daha geri dönemedi.
BİR GÜN SONRA
"O bizim kahramanımızdı" dediği eşinin şehit olduğu haberini telefonda aldığını anlatan Esra Çuhadar, "Bir anda dünya başıma yıkıldı. Kendimi kaybetmişim. Haberi alır almaz o zaman 19 aylık olan büyük kızım Mehlika Nur'un beşiğine gidip onu sallamaya başlamışım. Amaçsız bir şekilde dakikalarca kızımı sallamışım. Uzun süre sonra kendimi toparlayabildim. Eşimi toprağa verdikten bir gün sonra ise 5 haftalık hamile olduğumu öğrendim. Ama o, bunu öğrenemeden öldü. Eşim kahramanca ve şerefiyle şehit olmuştu. Ben o acıyı yaşarken hamile olduğumu öğrenince, içimde kahraman eşimin bir parçası olduğu için Allah'a şükrettim. Bebeğimizi de 20 ay önce dünyaya getirdim" dedi.
KIYAFET KOKLATIYOR
Eşinin şehit olduğu gün üzerinde olan fanilasından tişörtüne kadar tüm kıyafetlerini çeyiz sandığını boşaltıp içine koyduğunu ve gözü gibi sakladığını anlatan Esra Çuhadar, "Büyük kızım kısa bir süre de olsa babasıyla yatıp onun kokusunu hissetti. Ama küçük kızım Havsa Nur babasını ve kokusunu hiç tanımadı. Bu nedenle şimdi onlara babalarının şehit olduğu gün üzerinde olan o kıyafetleri koklatıyorum. Çoğu geceler babalarının kıyafetleriyle yatıyorlar. Çünkü onların babası bir kahramandı ve kahraman babalarının hep bilmeleri ve unutmamaları gerekiyor" dedi.
BAZI ANLAR
Şehidin makine mühendisi babası Ertuğrul Çuhadar ise "Benim 3 oğlum vardı. Birisini şehit olarak vatana verdim. Biri de yine ağabeyi gibi üsteğmen. Diğeri ise üniversite öğrencisi. Hiç kızım yoktu. Allah bana 2 kız çocuğu verdi. Onlar benim oğlumun hediyesi ve gözüm gibi bakıyorum. Hem babalık hem de dedelik yapıyorum. Ama bazen eve çocuklu misafirler geliyor. O çocuklar babalarına sarıldığında özellikle 4 yaşındaki torunumun boynu öylesine bükük kalıyor ki içimiz yanıyor" dedi.
YARIN:
Nihal, 1992'de babası şehit düştükten bir gün sonra doğdu. 20 yaşında bir üniversiteli olan Nihal, "Öksüzlük zor ama şehit kızı olduğum için göğsüm dik" diyor.
