Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'da öldürülen PKK kurucularından Sakine Cansız'ın Paris'te olduğunu 2 ay önce Fransa İnterpolü'ne bildirdiklerini açıklayarak "Ne yazık ki Fransa hiçbir adım atmadı" dedi. Fransa'nın bu olayı derhal aydınlatmasını isteyen Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın öldürülen PKK'lılarla sıksık görüştüğüne dair açıklamasını hatırlatarak, "Fransa Devlet Başkanı, bu terör örgütü mensuplarıyla ne görüştüğünü açıklamalıdır" dedi. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) 8. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, şu mesajları verdi:
KIRMIZI BÜLTEN
Önceki gün, Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleşen suikast, kendi içlerinde bölücü terör örgütünün bir hesaplaşması olabilir.
Paris'te suikast sonucu öldürülenler arasında terör örgütünün kurucuları ve Interpol tarafından da Kırmızı Bülten'le arananlar var. Fransa Devlet Başkanı'nın yaptığı açıklamada 'düzenli görüşmelerimiz oluyor' ifadesi şecaat arz ederken sirkatin söylemektir. Avrupa Birliği'nin terör örgütü ilan ettiği bu örgütlerin mensupları ve Kırmızı Bülten ile aranan bu insan veya insanlar sizinle nasıl düzenli olarak görüşebilir. Bu nasıl bir siyasettir? Yasaların bize tanıdığı haklar neyse, bu haklarla bu işi kovalıyoruz.
Öldürülen Sakine Cansız 2007'de Almanya'da gözaltına alındığında Türkiye'nin iade talebine rağmen serbest bırakıldı. En son 5 Kasım 2012'de Fransa Interpolü'ne bu teröristin Paris'te olduğunu bildirdik. Ancak Fransa hiçbir adım atmadı.
Şimdi Fransa bu olayı derhal aydınlatmalıdır. Ayrıca, Fransa Devlet Başkanı bu terör örgütü mensuplarıyla neden görüştüğünü, ne görüştüğünü, hangi tasarım dahilinde bu teröristlerle iletişim halinde olduğunu da derhal Fransız, Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklamalıdır.
PİRÜPAK ÖRGÜT MÜ?
(
BDP'nin iç hesaplaşma değil açıklaması) Bölücü terör örgütünün uzantısı siyasi parti ilk andan itibaren hükümeti ve devleti suçlamaya başladı. Örgüt içi bir hesaplaşma olabileceği ihtimalini sorgusuz sualsiz reddettiler. Niye? İşlerine gelmedi, çünkü ucu onlara dokundu. Allah aşkına soruyorum: Bu terör örgütü, pirüpak bir örgüt müdür? Bugüne kadar hiç mi böyle infazlar yapmadı?
Hatırlatayım. Mazlum Doğan, Mahsum Korkmaz başta olmak üzere, örgüt içinde nice çocuk kurşuna dizildi, mezarları bile annelerinden saklandı. Paris'te öldürülen Sakine Cansız'ın nişanlısı Mehmet Şener de örgüt tarafından infaz edildi. Bunların cibilliyetinin gereği bu.
Sebebi, failleri her ne olursa olsun, biz bu provokasyonların, süreci engellememesi için tedbirlerimizi aldık ve almaya devam edeceğiz. Bu süreci inşallah nihayete ulaştıracağız. Bunu yaparken de şehitlerin hatırasına asla halel getirmeyeceğiz, onlar karşısında mahcup olacak bir girişimin içinde asla bulunmayacağız. Bu yeni süreçte, ASKON'u, ASKON gibi sivil toplum örgütlerini daha fazla yanımızda görmek, daha fazla bu kardeşlik sürecinde yer aldıklarını hissetmek istiyoruz.
'PRANGADAN KURTULACAĞIZ'
ASKON'daki konuşmasında "Terör, daha en başından itibaren Türkiye'nin büyümesinin, yükselmesinin, güçlenmesinin önünde bir bariyer, Türkiye'nin ayağında bir pranga oldu" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, "Buradan bir kez ifade ediyorum; Allah'ın izniyle bu mesele çözülecek. Bugün ya da yarın, er ya da geç, Türkiye'nin huzuruna, kardeşliğine, büyümesine ve kalkınmasına ayak bağı olan bu cerahat mutlaka sökülüp atılacak" sözü verdi. Erdoğan, şunları söyledi:
Bu ülkede, mezalimi, red ve inkarı, bizler de yaşadık, sizler de yaşadınız. Siyasete girdiğimiz o ilk gençlik yıllarımızdan itibaren hep engellendik. Sizler, işadamları olarak, 28 Şubat'ı en sıcak, en yoğun, doğrudan muhatap olarak yaşadınız. İşyerleriniz kapatıldı, ticaretiniz engellendi. Ama hiçbir zaman şiddete, yasadışı yollara tevessül etmediniz.
Bakın, geride bıraktığımız 10 yıl içinde, terör meselesini sona erdirmek için çok önemli adımlar attık. Bu süreçte hep yalnız bırakıldık. Yazılı ve görsel medya, muhalefet partileri bu süreçte bize destek vermedi, tam aksine köstek oldu. Biz milli birlik ve kardeşlik projemizi açıklarken alt yapısını sivil toplum kuruluşlarıyla, siyasi partilerle görüşerek, akademisyenlerle, medyayla çalışma yaparak böyle açıkladık. Ondan sonra milli birlik ve kardeşlik projesine ihanet planıdır diyecek kadar haddini bilmeyenler çıktı. İçeriğinde ne var ihanet projesi olarak bunu açıkla, yine bir şey yok. Sadece çamur at, tutmazsa iz bırakır.
Biz samimiyetle bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Buradan bir kez ifade ediyorum; Allah'ın izniyle bu mesele çözülecek. Bugün ya da yarın, er ya da geç, Türkiye'nin huzuruna, kardeşliğine, büyümesine ve kalkınmasına ayak bağı olan bu cerahat mutlaka sökülüp atılacak. Ben buna böyle inanıyorum.
Şu anda devam eden süreçte kararlılıkla yol alıyoruz. Umutluyuz, umudumuzu en kötü şartlarda bile kaybetmedik. İyimseriz, sürece olumlu bakıyoruz. Ama aynı zamanda temkinliyiz ve dikkatliyiz. Hangi engel çıkarılırsa çıkarılsın, vazgeçmeden, yılmadan ve yıkılmadan inatla kardeşlik için mücadeleye devam edeceğiz.
