Mahkeme heyeti, 'Silahlı terör örgütüne üye olmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, terör örgütü yöneticisi olmak, silahlı terör örgütünün sözde bayrağını gösteride taşımak suretiyle terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla yargılanan Sevimli'nin yurt dışı yasağı ve adli kontrol cezasının devamına karar verdi. İddia makamı Cumhuriyet savcısı esas hakkında verdiği mütalaasında Sevimli ve 5 arkadaşına 21 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Savcı, 12 yıl hapis istemiyle yargılanan sanık Mustafa Erdal Harman'ın beraati yönünde görüş belirtti.
Sevil Sevimli, 9 Mayıs 2012'de Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin düzenlediği DHKP-C operasyonunda Seren Özçelik, Mustafa Erdal Harman, Kezban Yıldırım, Ceren Cevahir ve Burcu Akın ile birlikte gözaltına alınmıştı. Tutuklanan Sevimli, 3. yargı paketi kapsamında mahkemenin verdiği kararla 7 Ağustos 2012'de tahliye edildi. Soruşturma dosyası, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından Bursa'da yeni kurulan Bölge Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Sevil Sevimli, hazırlanan iddianame kapsamında yeni mahkemenin yargılayacağı ilk sanık olarak geçtiğimiz eylül ayında hakim karşısına çıkmıştı.
Sevimli ve arkadaşlarının yargılanmasına Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri duruşma sebebiyle geniş güvenlik önlemi aldı. Sanıklardan sadece Sevil Sevimli'nin salonda hazır bulunduğu duruşmayı CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Fransa İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Francoise Pontois, Fransa Komünist Partisi Delegasyon Sorumlusu Dominique Torre, Lyon Barosu'ndan avukat Zooine Morad, Sevil Sevimli'nin annesi Sevim Sevimli ve yakınları da izledi.
Duruşma öncesi gazetecilere kısa bir açıklamada bulunan Sevil Sevimli, "En kötüsüne ve en iyisine de hazırlıyorum kendimi. Okulum bitmişti, master yapacaktım, iptal oldu." dedi.
Duruşma öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise "Sayın Başbakan'ın aleyhine açılan tüm davaları Başbakan kazanıyor. Türkiye'de maalesef yargının ve demokrasinin geldiği nokta bu kadar tehlikeli ve vahimdir. Sevil Sevimli serbest bırakıldı, ancak her sabah ve akşam olmak üzere karakola gidip imza veriyor. Lyon'da üniversitesine geri dönmesi gerekirken dönmedi." şeklinde konuştu. Çam, bir gazetecinin 'İddianamede Sevimli'nin örgüt lideriyle görüştüğü öne sürülüyor, buna ne diyeceksiniz?' sorusuna ise "Bunların hepsi iddia, zaten böyle şey söz konusu olsaydı Sevil Sevimli dışarıda olamazdı. Devletin ve yargının görevleri onları belgelendirmektir. İddialarla bir yere varmak mümkün değil." cevabını verdi.
"HAYALİ, SİZİN GİBİ GAZETECİ OLMAK"
Duruşmayı takip eden Fransa Komünist Partisi Delegasyon Sorumlusu Dominique Torre de "Sevil Sevimli, mezun olduğu üniversitede masterını yaptıktan sonra gazeteci olmayı hayal ediyordu. Bir an önce eğitimine devam etmesini bekliyoruz." açıklamasını yaptı.
Cep telefonlarının sokulmasına izin verilmediği duruşmada söz alan Sevil Sevimli'nin Avukatı İnayet Aksu şunları söyledi: "Mahkemeniz oldukça özgürlükçü bir karar vererek, tutukluluğu kaldırarak adli kontrol ve yurt dışı yasağı koydu. Ancak yurt dışı yasağı Sevimli'nin hayatını karartmıştı. Adli kontrol ve yurt dışına çıkma yasağının kaldırılarak bunun yerine 100 bin Euro veya 50 bin lira gibi para cezası verilebilir. Veya tüm duruşmalarda hazır olma şartı konulabilir. Biz, yurt dışına çıkma yasağının kaldırılmasını istiyoruz, çünkü Sevil Sevimli'nin eğitim durumu söz konusu, şu anda hayatı karardı."
Duruşmada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı mütalaasında mevcut deliller ışığında adli kontrol ve yurt dışı çıkma yasağının kaldırılmamasına Sevil Sevimli, Seren Özçelik, Kezban Yıldırım, Ceren Cevahir ve Burcu Akın hakkında 'Yasa dışı DHKP-C örgüt üyesi olmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, örgütün propagandasını yapmak' suçlamalarından 21 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Savcı, sanıklardan Kezban Yıldırım'a 'Terör örgütü DHKP-C üyesi olmak, örgüte yardım etmek ve örgüt propagandası yapmak' suçundan 21 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Savcı, mütalaasında sanık Mustafa Erdal Harman'ın yeterli delil ve suç şüphesinin bulunmadığı kanaatiyle beraat ettirilmesi yönünde görüş bildirdi.
"EVET SOLCUYUM, BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ"
Mahkeme heyeti, Sevil Sevimli'nin yurt dışına çıkma yasağı ve adli kontrol cezasının kaldırılmasına yönelik talebini ret ederken duruşmayı, sanık ve avukatlarının esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için 15 Şubat Saat 14.30'a erteledi. Duruşma sonrası Bursa Adliye Sarayı çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulunan Sevil Sevimli şunları kaydetti: "Evet ben solcuyum, ben sosyalistim. Bunu da kaçınmadan söylüyorum ki bunda kaçınacak da bir şey yok. Bazı basın organlarında 'utanmadan, kaçınmadan solcu olduğunu söylüyor' yönünde eleştiriler yapıldı. Bunda utanılacak bir şey yok. Evet eşitliği demokrasiyi savunuyorum. Bugün bizlere, sadece bana değil, birçok gence terörist deniliyor. Sırf Grup Yorum'un konserine gittiğimiz için, bu da gayet yasal bir şey. Grup Yorum halkın grubudur, artık bunu da anlamaları gerekiyor. 1 Mayıs işçi bayramıdır, Taksim kazanıldı, bu da yasal bir şeydir. Yüzlerce genç, emekçi, memur, sendikacı, gazeteci, aydın şu anda hapishanelerde tutsak ediliyorlar, tutuklu değiller. Maalesef tutsaklar. Bize 'terörist' deniliyor ama gerçek teröristlerin kim olduğunu biz gayet iyi biliyoruz. Halkı yoksul eden, halkı ezen, sömüren asıl terörist onlardır, biz terörist değiliz."
Bir gazetecinin 'Eğitim durumunuz ne olacak?' yönündeki sorusunu cevaplandıran Sevil Sevimli, "Eğitimim bitmiş durumda, fazla söylenecek bir şey yok. Hapishanedeyken tutsaktım, şu anda bir şekilde yine tutsağım. Çünkü ailem Fransa'da yaşıyor. Bizi baskılarla yıldırmak istiyorlar, her zaman böyle oldu, yine bu böyle devam ediyor." dedi.
Sevimli'nin Avukatı İnayet Aksu ise şunları kaydetti: "Toplamda 22 yılı aşan bir ceza istendi. Sadece üyelikle değil, üyelik artı örgüte bilerek isteyerek yardım etmek, örgütün basın yoluyla propagandasını yapmaktan toplamda 15 yılı çok aşan bir cezayla karşı karşıyayız. Toplam 22-25 yıl arasında cezaya hükmedilecek bir şey, tabi bu taleple ceza verilirse. Mahkeme ayrıca değerlendirecek. Daha önce örgüt yöneticiliğiyle suçlanıyordu, iddia makamının mütalaasında bu suç, yöneticilikten üyeliğe indirildi, bir alt aşamaya indirildi. Bir önceki duruşmada savcılık yurt dışına çıkma yasağının kaldırılmasını istemişti, bizimle aynı fikirdeydi. Şimdi yurt dışı yasağının devam etmesini istiyorlar."
Gazetecilerin 'Savcının değişmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu da cevaplandıran Avukat Aksu, "Savcı değişikliği, mahkemenin geldiği aşamayla ilgili biraz. Bir önceki de olsa benzer karar verebilirdi, düşüncesini değiştirip yasağın devam etmesini isteyebilirdi. Bu çok sık rastladığımız bir şey mahkemelerde." değerlendirmesini yaptı.