45 gündür tedavi gördüğü hastanede dün akşam saatlerinde hayatını kaybeden Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın cenazesi, ailesi tarafından hastane morgundan alınarak Karacaahmet Mezarlığı gasilhanesine götürüldü.
Babasının cenazesini almak için hastaneye gelen Cengiz Işıkara, işlemlerin tamamlanmasının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Babası için yarın Kandilli Rasathanesi'nde bir tören düzenleneceğini belirten Işıkara, ardından Teşvikiye Cami'nde öğle namazı sonrasında cenaze töreninin yapılacağını söyledi. Işıkara, 'Özellikle hastanede bu 45 günlük süreç içerisinde herkes elinden geleni yaptı. Dün haberden sonra arayan herkese teşekkür ederim. Özellikle haberin altına insanların yazdığı şeyler çok güzeldi. İnsan, onları okuduğunda daha da duygusal anlar yaşıyor. Sizleri çok severdi, siz de onu çok severdiniz. Hiç yanından ayrılmadınız size de ayrıca teşekkür ederim. Çok güzel bir ömrü oldu. Her şeyi dolu dolu yaşadı. Çok güzel bir ailesi vardı. Çok güzel bir kariyeri oldu. Herkes onu çok sevdi, o da herkesi çok sevdi. Allah herkese böyle bir hayat nasip etsin, mekanı cennet olsun' diye konuştu.
Babasıyla çok anısı olduğunu dile getiren Cengiz Işıkara, 'Hem babalığı öğretti, hem insan olmayı öğretti. Çok şey öğretti, çok güzel anıları var. Bazen yumuşak, bazen sert ama hep iyiydi. Herkes nasıl hatırlayacaksa ben de öyle hatırlayacağım' dedi.
Ahmet Mete Işıkara'yı herkesin çok sevdiğini, herkesin ona 'Deprem Dede' diye hitap ettiğini kaydeden Işıkara, 'Belki kendi farkında değildi ama eminim ki şimdi hissediyordur; yani o kadar çok mesaj var ki insanların bilinçlendiğine dair. Bence en doğrusu ve en güzeli buydu. O yıllarca anlatmaya çalıştığı şey, anladığım kadarıyla anlaşılmış. Bunu en net şuan da anlıyoruz. İnşallah da o şekilde devam eder. Çok güzel bir yorum vardı; 'Allah korusun. İstanbul depremi olursa, olacakları kendi görmeyecek ve üzülmeyecek' yazmıştı. Belki de en doğru ve en acı yorum oydu' ifadelerini kullandı.
Babasının hastalığı sürecinde zor günler geçirdiklerini de sözlerine ekleyen Cengiz Işıkara, 'Annem için çok zor bir süreçti. Biz 1 yıldır bir takım sıkıntılar yaşıyoruz sağlık anlamında. Yeni yıla da hastanede girmiştik zaten. Özellikle son 45 günlük süreçte hepimiz her gün, yoğun bakım görüş saatinde buraya geliyorduk. Sabah gitme hazırlığı, öğlen dönme. Öğleden sonra, 'haber aldın, almadın, ne oldu' koşuşturması çok yıprattı. Hepimizi yıprattı ama annemi çok daha fazla yıprattı. 40'ın üstünde bir senedir hayat arkadaşlığı. O da şuan da iyi olmaya çalışıyor' dedi.
