İmralı ile görüşmelerin başlamasının ardından çözüm sürecinin ikinci aşaması için de yol haritası hazırlandı. Başbakanlık'ın hazırladıı raporun Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunulduğu belirtildi. Sürecin olumlu yürüdüğü belirtilen ve "Bu iş çözülürse Türkiye büyür" vurgusu yapılan rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
'MÜZAKERE DEĞİL'
Sürecin olumlu bir şekilde devam etmesi için isimlendirme önemli. "Müzakere" yerine "çözüm süreci" denmesi daha doğru.
Türkiye, terörle geçen son 30 yılda ilk kez çözüme bu kadar yaklaştı. Toplumsal destek üst düzeyde. Bu sorun çözülürse Türkiye daha hızlı büyür, gelişmesinin önündeki en önemli engeli aşmış olur.
İmralı kanalı açık tutulmalı. İmralı'ya giderek görüşme gerçekleştiren milletvekillerinin ziyareti olumlu bir adımdı. Bu hava korunmalı, sürece dahil olan siyasi aktörler yapıcı üslup geliştirmeli.
Tüm kesimlerin açık desteğini göstermesi, olumlu rol oynaması gerekir. Çözümün topluma mal edilmesi önemli. Bu çerçevede Ankara'da veya başka şehirlerde çeşitli kesimlerden sanatçıların katılacağı barış konserleri düzenlenebilir. Futbol gibi kitlelerin ilgi gösterdiği spor faaliyetleri barış dilinin güçlendirilmesi için uygun ortam olabilir.
(Başbakan Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz yıllarda aydınlar, sanatçılar ve kanaat önderleri ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen toplantılar) Aydınlar ve sanatçıların da yeni sürece katılması önem taşıyor. Daha önce yapılan toplantıların devamı yarar sağlar.
Taraflarla doğrudan konuşabilen ara platformların güç kazanması da önemli. Seküler ve dini sivil toplum örgütlerinin insani durumlarda hassas bir şekilde sürece dahil olması çözümü kolaylaştırır.
Çözüm sürecinde dahi güvenlik güçleri silahlı terör unsurlarına karşı operasyonlarını durduramaz. Ancak operasyon ortamında dahi devlet görevlileri bölge halkına yumuşak dil kullanmaktan vazgeçmemeli. Ele geçirilen terörist sayısıyla ilgili bilgi paylaşmama ilkesi devam etmeli.
Doğu ve Güneydoğu'daki esnaf desteklenmeli. Kepenk kapatmalarla işleri kesilen esnafın ekonomik sıkıntılarına yönelik önlem alınmalı.
Üniversiteler de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek adımlar atmalı. Özellikle yerelde hissedilen sorunların tespitinde üniversiteler aktif rol oynamalı.
