Başbakan
Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) süreci konusunda değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Türkiye AB hedefinden hiç uzaklaşmamıştır. Bunu isteyenler olabilir. Ama bizim çok önemli adımlar attığımız ortadadır" dedi. AB büyükelçilerine akşam yemeği veren Erdoğan, AB'ye üyelik süreci ve Suriye konusuna ilişkin şu mesajları verdi:
İÇ VE DIŞ DİNAMİKLER: Biz şunu kabul ediyoruz... Evet, askeri darbeler ve son 30 yıldır devam eden bölücü terör demokratikleşme adımlarını ciddi manada sekteye uğratmıştır. Ancak kabul edilmelidir ki bütün bu sorunlarda iç dinamikler kadar hatta onlardan ziyade dış dinamiklerin de etkisi vardır.
TERÖRE MESAFE KOYMADI: Biz geçtiğimiz demokrasiyle güvenlik arasındaki hassas çizgiyi büyük bir dikkatle koruduk. AB'nin, bizi reformlar ve uygulamalar konusunda kıyasıya eleştirirken, aynı zamanda terörle, arasına mesafe koymaması hakkaniyetle asla izah edilemez. Kusura bakmayanız bu çifte standarttır.
IRKÇILIĞA EN ETKİLİ CEVAP: Bazı Avrupalı liderlerin seçim kazanmak uğruna ırkçılığı teşvik ettiklerini büyük bir endişe ile izliyoruz. Türkiye'nin AB'ye üyeliği, ırkçılığa karşı en etkili cevap olacaktır.
SÜREÇ POLİTİZE EDİLDİ: Türkiye AB hedefinden hiç de uzaklaşmamıştır. Uzaklaşmasını isteyenler veya bekleyenler olabilir ama biz tam aksine fasıllar noktasında kararlı adım atmaya devam ettiğimiz çok açık ortadadır. 54 yıldır kapıda bekleyen Türkiye daha önce hiçbir aday ülkenin tanık olmadığı bir müzakere süreciyle karşı karşıya kalmıştır. Kuralları olması gereken müzakere süreci tamamen politize edilmiştir.
FASIL ELEŞTİRİSİ: 2,5 yıldır tek bir fasıl müzakereye açılmamıştır. Genişleme tarihinde bir ilk olan ve Türkiye'ye karşı saygısızlık olarak nitelediğimiz bu durumun devam etmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Siyasi blokajların kalkması halinde Türkiye 12 ayda 10 faslı, 18 ayda ise 15 faslı açabilecek durumda ve kabiliyettedir. Artık AB'den somut adımlar bekliyoruz.
GERİ KABULÜ İMZALARIZ: AB'ye aday ülkeler arasında Şengen vizesi istenen tek ülke Türkiye'dir. Hassasiyetlerimizi dikkate alan çözümler içeren bir yol haritası sunulduğu takdirde geri kabul anlaşmasını imzalayıp onay sürecini başlatacağız.
SURİYE'DE YAŞANAN İNSANLIK TRAJEDİSİ
Gelinen noktada Suriye'deki durum tam bir insanlık trajedisine dönüştü. Olaylar başladığından bu yana 60 binden fazla insan hayatını kaybetti, 600 binden fazlası komşu ülkelere sığındı ve 2,5 milyon Suriye vatandaşı Suriye sınırları içerisinde adeta göçebe haline geldi. 250 bine yakın Suriyeli, ülkemizde misafir durumdadır. Suriyelilere kendi bütçemizden yaptığımız harcama 600 milyon doları aşmıştır. Meşruiyetini yitiren Esad yönetiminin hızla devreden çıkması ve barışçıl bir geçiş sürecinin önünün açılması gerekmektedir.