Lahey'de
Keukenhof lale bahçesi ziyaretini daha önce gittiği için iptal eden Başbakan Tayyip Erdoğan dün eşi Emine Erdoğan ile birlikte Hollanda Kraliçesi Beatrix'le görüştü. Daha sonra Hollandalı mevkidaşı Mark Rutte ile bir araya gelen Erdoğan, Rutte ile ortak basın toplantısında şunları söyledi: "(Öcalan'ın mesajı) Çağrıyı olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Asıl olan uygulamadır. Öcalan'ın ifadeleri ne denli karşılık bulacak onu en kısa zamanda görmeyi arzu ederiz. Uygulamaya geçtiği andan itibaren de Türkiye'de, bölgede hava değişecektir. Buradaki ifadelerde yatan birçok mesajlar bizim aylardır yıllardır söylediğimiz sözler. Silahlar bırakılmalıdır ve eyleme karışmış, karışmamış, Habur'da bazı örneklerini yaşadık. Ülkemizi terk etmeleri durumunda güvenlik güçlerimizin de o zaman operasyon yapma lüksü yoktur. Doğrusu Diyarbakır'da Türk bayrakları olması gerekirdi. Bu bana göre bu süreci olumsuz etkilemek gayreti içinde olanların provokatif yaklaşımıdır. Bu uygulama Öcalan'ın mesajına ters düşüyor. Bu arzum sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın değil milletimin arzusudur. Bu ciddi bir eksiklik olmuştur. Bunu da şov olsun diye değil gerçek bir tespit olarak söylüyorum. Miting ve okunan mektup halkımız arasında samimi yaklaşanlar açısından olumlu tepkiler doğurdu. Terörden beslenen grupların oyunlarını bozan bir süreç bu. Temenni ediyorum ki 30 yıldır süren sıkıntıyı aşmış oluruz. Silahlar bırakılır sınır dışına gidilmesi suretiyle ülkemiz beklediği refahı yakalar."
YUNUS KONUSUNDA ANLAŞAMADILAR
Lezbiyen bir çifte verilen Türk çocuğu Yunus ile ilgili iki Başbakan farklı yaklaşım sergiledi. Rutte şöyle konuştu: "Hollanda'nın sorumluluğu bu. Hollanda gençlik dairesi özellikle çocukları kültürel geçmişine uygun ailelere vermeye çalışıyor. Hükümetler düzeyinde bir mesele değil. Koruyucu aile olarak Müslüman ailelerin çoğalmasını canı gönülden destekliyorum. O zaman Müslüman olan çocuklar verilebilir. Ama esas çocuğun çıkarıdır. Cinsel tercih ve din kriter değildir." Burada sözü alan Erdoğan ise şunları söyledi: "Cinsel tercih dediğimiz konu önem arz ediyor. Müslüman ülke veya İslam kültürü içerisindeki bir yaklaşım olarak söylüyorum, eşcinsel bir aileye çocuğun teslim edilmesi o toplumun genel ahlak kurallarına, inanç değerlerine terstir. 6 aylık bir çocuk böyle bir tercih yapamayacağına gör, tercih eden yargıdır diye bakarsak bu ciddi bir yanlışa sevk edebilir. İlgili bakanlıklar görüşmek, STK'larla da bir işbirliği yaparak bir adım atılırsa ne Hollanda'da ne Türkiye'de sıkıntı olur."
