Meclis
İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere alt komisyonu, çalışmalarına hazırladığı raporla noktayı koydu. Raporda, Uludere olayına ilişkin 'kasten yapıldığına dair herhangi bir delil olmadığı' sonucuna varıldığı belirtildi. Sınır güvenliğinin sağlanması, uzmanlaşmış sınır birliği kurulması, sınıra kafes tel, duvar gibi fiziksel engellerin yapılması, kaçakçılık faaliyetlerinin yasal zemine oturtulması gibi önerilerin yer aldığı 84 sayfalık raporda şu tespitler yer aldı:
Türkiye-Irak sınırının Irak tarafında sınır ötesi operasyon niteliğinde icra edilen bir hava harekatı olduğu anlaşılmıştır. Harekattan önceki bir aylık süreçte Haftanin bölgesindeki terörist hareketliliğin alışılmışın dışında olduğu, bu yargıyı destekleyecek çok sayıda duyum, telsiz kestirmesi, görülme ve diğer istihbari bilgi ve belge akışının olduğu, en üst birlikten en alt birliğe kadar giderek artan aşırı duyarlılık oluştuğu, her an bir saldırı olacakmış gibi beklenti içerisine girildiği, güvenlik güçlerinin adeta elleri tetikte bekledikleri anlaşılmıştır.
Gözcü İHA'nın 7 saat 40 dakika gözetleme yaptığı, operasyonun Gözcü İHA'nın aktardığı görüntülerle yürütüldüğü anlaşılmıştır.
İHA görüntülerine dayanarak bir grubun terörist olup olmadığının tespiti için görüntülerin doğru analiz edilmesi, istihbarat bilgisiyle desteklenmesi ya da insanların hareket şeklinden çıkarım yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Grubun terörist grup olup olmadığı hususunu teyit etmek için yeterli zaman olduğu halde bu imkanın iyi değerlendirilemediği kanaatine ulaşılmıştır.
Yapılan araştırma ve incelemelerde; olayın kasten yapıldığına yönelik olarak herhangi bir delil elde edilemediği görüş ve kanaatine varılmıştır. Raporda "Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı olduğu ve iç güvenlik harekatı uygulanan bölgelerde karar alma mekanizmasında iki başlılık oluştuğu anlaşılmıştır" itespidi de yer aldı.