Başbakan Tayyip Erdoğan, Kırgızistan temasları çerçevesinde kendisini kabul eden Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ile düzenlenen ortak basın toplantısında sorular üzerine şu açıklamaları yaptı:
(Suriyeli PKK'lıların ne kadarının çekildiği) Türkiye'den Suriyeli olan PKK'lıların bir kısmı Suriye'deki gelişmeler arttıkça geçmişlerdi. Bunun sayısı için ifade kullanmamız mümkün değil. Bunlar Kandil'den mi geçti, Türkiye'den mi geçti? O da gizli konu. Geçtiği biliniyor. İstihbari bilgiler almıştık.
(Çekilmeyle ilgili TSK'nın yazılı talimat isteyip istemediği) SilahlıKuvvetler'in şu anda ifade edildiği şekilde bir talebi söz konusu değil. Bundan önce TSK bizden aldığı yetkiyi verdiğimiz sınırlar çerçevesinde kullanıyordu. Şimdi yeni süreçte herhangi bir yetki gerektiği anda bizden yetkiyi alacaktır. Benden Başbakan olarak, illerde valilerden gerekli yetkiyi alır, atması gereken adımları atar.
(CHP milletvekillerinin Meclis kürsüsüne yürümesi) Parlamentoda başkanlık divanına saldırmaları, kürsü işgal etmeleri CHP'nin asli kimliğini ortaya koymuştur. Bunlar parlamentonun içine şiddeti sokma girişiminden başka bir şey değildir. Bu güçlü olmayı değil aczi gösterir. Böyle bir yola tevessül etmek aczin göstergesidir. Ne oldu kürsüyü işgal ettiniz de, başkanlık divanına yürüdünüz de? Bu tasarı geçti mi, kanunlaştı mı? Olay bu kadar basit. Hukuk içerisinde bütün bu işler yapılmıştır. Hukuka ters en ufak bir şey yoktur. Ama AK Parti burada hukukun gereği neyse orada işletmiş ve neticesini de kendinden emin olarak almıştır. CHP'nin çatışmacı kültürü bir kez daha ortaya çıkmıştır.
(Kırgızistan gezisinin Dünya basınında Amerika'nın üslerinin kapatılmaması için ikna turu olarak yansıması) Bu konu ile ilgili olarak aramızda bir kelime dahi geçmedi. Böyle bir karar tamamıyla Kırgızistan'ın kendi vereceği bir karardır. Böyle bir şeyi sormak da söylemek de şahsen benim haddim değildir. Siyasi noktada edepsizliktir.
