Bir ay boyunca yapılan çalışmalar sonucu hazırlanan duruşma salonunda 400 koltuk bulunuyor. Duruşmayı, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla birinci derecede akrabaları dışında 10 basın mensubunun izleyebileceği, yer kalması halinde milletvekilleri ve diğer vatandaşların da alınacağı belirtildi.
Terörle Mücadele Kanunu (TMK)'nun 10. maddesiyle görevli Savcı Zafer Kılınç'ın hazırladığı iddianamede, 357 sanık hakkında 2 yıldan başlayıp müebbete varan hapis cezaları talebiyle İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İddianamede adı geçen 831 mağdurdan, aralarında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin, suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edildi. Çetenin elebaşı olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile üniversite öğrencisi Narin Korkmaz hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, şahsi verilerin kaydedilmesi ve devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek suçlarından ömür boyu ve 9'ar yıl hapis isteniyor. Davada yargılanan en üst rütbeli muvazzaf subay olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve yasaklanan bilgileri temin etmek suçlamasıyla 2 ile 6 yıl arası hapis cezası talep ediliyor.
Soruşturma sonucunda iddianame hazırlanmasından sonra Adalet Bakanlığı müfettişleri, başsavcı, başsavcı vekilleri ve jandarma Şakran Cezaevi içindeki kampüs alanı, 12. Ağır Ceza Mahkemesi salonu ve sosyal tesisleri dolaşıp davanın nerede görüleceği konusunda birlikte hareket etti. Heyet, iki ay önce davanın, güvenlikli yer olarak gördükleri İzmir Adliyesi Sosyal Tesisler Konferans Salonu'nda yapılmasına karar verdi. Buca ve Foça yarıaçık cezaevlerinde bulunan 30 hükümlü, haftanın yedi günü çalışıp söz konusu yeri duruşma salonuna dönüştürdü. Çalışmalar kapsamında salonun bodrum katındaki otoparka nezarethaneler inşa edildi. Salonda bulunan sahne kısmı mahkeme heyeti için kürsüye dönüştürülürken cezaevinden duruşmalara getirilecek tutuklu sanıkların, güvenlik açısından kimsenin göremeyeceği şekilde içeriye alınması için gerekli düzenlemeler de yapıldı. Konferans salonu, adeta Silivri'deki gibi bir duruşma salonu haline getirildi. Duruşmalar, kameralarla kaydedilecek.
GÜVENLİK İÇİN BİN 500 POLİS MEMURU GÖREV YAPACAK
Davanın yerinin kararlaştırılması ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, başsavcı vekilleri ve emniyet güçleriyle birlikte, en küçük aksaklığa bile meydan vermemek için toplantı üstüne toplantı yaptı. Başsavcılık, adliye içinde yaptığı anons ve dışarıya astığı bilgilendirme yazılarıyla duruşmanın görüleceği adliyenin etrafında bulunan Ozan Abay ve İslam Kerimov caddelerine araba park edilmeyeceğini duyurdu. Sosyal tesislerin dışında bulunan ve başsavcılık tarafından işletilen açık kafeteryanın da kapatılacağı, tesislerin içindeki otel, restoran, kadın ve erkek kuaförüne girişlerde kimlik kontrol yapılacağı belirtildi. Güvenlik önlemleri, yarından itibaren uygulanmaya başlayacak. Davanın görüleceği salon ve etrafına güvenlik kameraları yerleştirilirken sanıkların ifadesinin de kamera karşısında alınacağı belirtildi. Bin 500 polis memurunun görev yapacağı İzmir Adliye Sarayı'nın çevresinde kuş uçurulmayacağı bildirildi. Yaklaşık 1,5 ay sürmesi beklenen ve dosyaları 315 klasörden oluşan davanın ilk beş gününde sanıkların kimlik tespitinin yapılacağı, ardından 2 bin sayfayı bulan iddianamenin TRT spikerleri tarafından okunacağı ifade edildi.
10 BASIN MENSUBU TAKİP EDECEK
400 koltuğu bulunan duruşma salonuna sadece 10 basın mensubunun alınacağı belirtildi. Bu arada duruşma günü İP ve TGB başta olmak üzere bazı gruplar da sanıklara destek için adliye önünde eylem yapacak.
