Anayasa Mahkemesi'nin kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan "4+4+4 Yasası"nın iptal isteminin ret gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Yüksek Mahkeme 'Kuran-ı Kerim' ve 'Hz. Peygamberimizin Hayatı' derslerinin seçmeli hale gelmesine ilişkin düzenlemenin neden anayasaya aykırı olmadığını anlatırken laikliğe ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu:
KATI LAİKLİK
Laikliğin tarihsel gelişimi incelendiğinde, din olgusuna yönelik yaklaşım farklılıklarına bağlı olarak, kavramın iki farklı yorumu ve uygulamasının bulunduğu görülmektedir. Katı laiklik anlayışına göre din, bireyin sadece vicdanında yer bulan, toplumsal ve kamusal alana kesinlikle yansımaması gereken bir olgudur.
ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİKLİK
Laikliğin daha esnek ya da özgürlükçü yorumu ise dinin aynı zamanda toplumsal bir olgu olduğu tespitinden yola çıkmaktadır. Bu laiklik anlayışı, dini sadece bireyin iç dünyasına hapsetmemekte, onu bireysel ve kolektif kimliğin önemli bir unsuru olarak görmekte, toplumsal görünürlüğüne imkân tanımaktadır. Laik bir siyasal sistemde, dini konulardaki bireysel tercihler ve bunların şekillendirdiği yaşam tarzı devletin müdahalesi dışında ancak, koruması altındadır.
LAİKLİK DEVLETİN NİTELİĞİDİR
Laiklik, bireyin ya da toplumun değil, devletin bir niteliğidir.
DEVLET TARAFSIZDIR, KAYITSIZ DEĞİL
Laik devlet, dinler karşısında tarafsız olmakla birlikte, toplumun dini ihtiyaçlarının karşılanması konusunda kayıtsız değildir.
ANAYASA DİN HİZMETİNE İMKÂN VERİR
Anayasa'da ifadesini bulan laiklik ilkesi, bir yandan dinin devletin esaslarını belirlemesini engellemekte, diğer yandan da din eğitim ve öğretimi dâhil dini hizmetlerin devlet eliyle verilmesine imkân tanımaktadır. İhtiyacın doğması halinde, diğer dinlerin de seçmeli ders olarak okutulmasının önünde yasal engel bulunmamaktadır.
LAİKLİK DİNSİZLİK DEĞİLDİR
"Hiçbir zaman dinsizlik anlamına gelmeyen lâiklik, her ferdin istediği inanca, mezhebe sahip olabilmesi, ibadetini yapabilmesi ve dinî inançlarından dolayı diğer vatandaşlardan farklı bir muameleye tâbi kılınmaması anlamına gelir."
DEVLETİN DİNİ GİBİ PEYGAMBERİ DE OLMAZ
Çoğunluk görüşlerine karşı çıkan üyeler Fulya Kantarcıoğlu ile Mehmet Erten, gerekçelerinde yasanın ayrımcılık yaptığını savundu. Kantarcıoğlu, "Devletin dini olmayacağı gibi 'Peygamberi' de olmaz" dedi.