Ortadoğu'daki 200 bine yakın Hıristiyanı temsil eden iki metropolitin Suriye'nin Halep kentine giderken, Çeçen savaşçıların kontrolündeki Kfar Adil bölgesinden kaçırılmasının üzerinden dört gün geçmesine rağmen bulunamamaları tedirginlik yarattı. Bölge ülkeleri, metropolitlerin bırakılması için seferber oldu. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutanları ve rejim yetkililerinin, 'Bizde yok' beyanları cemaati daha da kaygılandırdı. Dört ay önce Suriye'den kaçırılan Rum Ortodoks Kilisesi papazı Isaac Mahfood ile Ermeni Katolik Kilisesi papazı Michael Kayyal'ın yanı sıra 4 gün önce kaçırılan Halep Ortodoks Kilisesi Metropoliti Pavlo Yazıcı ve Halep Süryani Ortodoks Metropoliti Yuhhana İbrahim'in resimlerini aynı kareye koyan cemaat mensupları sosyal paylaşım sitelerinde, 'serbest bırakın' kampanyaları başlattı.Vatikan da iki din adamının bırakılması için çağrı yaptı. Suriye'de hem Esad rejimi yetkilileri hem de muhaliflerle görüşen din adamları, papazların nerede olduğuyla ilgili bir bilgiye ulaşamadı.
"HÜKÜMETE GÜVENİYORUZ"
Her iki metropolitin de barış, kardeşlik ve hoşgörüden taviz vermeden yıllardır cemaate vaaz verdiklerini, onlara yol gösterdiklerini belirten Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya, Hatay, Mersin ve Elazığ bölgesinden sorumlu Adıyaman Süryani Kilisesi Metropoliti Melki Ürek, "Dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslüman kardeşimizin burnu kanasa bu acıyı hissederiz. Binlerce yıldır bu topraklarda, kardeşlik içinde yaşıyoruz. Hükümetimizin kararlılığıyla, metropolitlerimizin bulunacağına inanıyorum. Çeçen savaşçıların kaçırdığını iddia ediyorlar. Biz hayatımız boyunca hep barışı savunduk. Dinimizin, düşüncemizin gereği de budur. Tek dayanağımız hükümetimiz. Bizim büyüğümüz (Yuhhana İbrahim), ısdırap içindeyken gözümüze uyku girmiyor" diye konuştu.
SON AYİNDE BARIŞTAN SÖZ ETİ
Pazar günü, kaçırılan iki metropolitin Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi'nde yaptıkları ayine katılan Marta Bakırcı da, şunları söyledi: "Her iki papaz da cemaate, 'Bol bol dua edin' diyerek barış, kardeşlik, sevgi mesajları verdiler. Suriye'de devam eden iç savaşla ilgili herhangi bir sözleri olmadı. Daha önce görüştüğüm her iki papaz da Suriye'de barış istedediklerinden bahsetmişlerdi. Bana, 'Yeter artık, yorulduk, perişanız' demişlerdi. İbrahim bana, 'Ülkede devam eden bu yangında kavrulmak istemiyoruz' diyerek üzüntülerini bildirmişti. Büyük bayramımızdan önce (5 Mayıs İsa'nın dirilişi) böyle bir olayın gerçekleşmiş olmasından büyük bir tedirginlik duyuyoruz. Hem Yazıcı, hem İbrahim gençlerle bol bol sohbet ettiler. Bizlere, 'Barışı, sevgiyi, kardeşliği her zaman daim kılalım. Bunun için dua edelim' diye telkinlerde bulundular."
"ANLAMSIZ SAVAŞ BİTSİN"
Çeçen gruplar tarafından kaçırıldığı iddia edilen Yuhhana İbrahim, iki ay önce Suriye'deki iç savaşa ilişkin çok çarpıcı açıklamalar yapmıştı: "Suriye Halep Ortodoks kilisesi ile ilgili son gelişmeler, yüzyıllardır Fırat kenarında yaşayan yüzlerce Hıristiyan aile korku ve baskılar altında yerlerini terk etmeye, zorunlu olarak göçe zorlanmaktadır. Ekonomik sorunlar nedeni ile yerini terk edemeyen, yüzyıllardır yaşadığı yerden açamayan bazı aileler tehdit altında, terör tuzağında kalmışlardır. Bir gecede 80 aile yurdunu terk etmeye zorlanmıştır. Bizler barış istiyoruz, bu anlamsız savaşın bir an önce bitmesi için, vatanımız Suriye'nin bu kontrol edilemez, yangının içinde daha fazla kavrulmasını istemiyoruz. En yüksek sesimizle feryat ediyoruz: 'Yeter artık, mahvolduk, yorulduk, perişanız ve bu koşullarda yaşamımız devam edemiyor.' Sebepleri ve aktörleri bilinmez, ne olduğu anlaşılmaz bir çatışmaya sürüklendik, ufukta hiçbir umut ışığı göremiyoruz. Kime güveneceğimizi şaşırmış durumdayız. Kim bu cehennem azabını durdurabilecek?"
