Toplam bin 937 sayfadan oluşan iddianamenin sonuna yaklaşılırken aralarında üt düzey asker, bürokrat ve MİT çalışanlarının bulunduğu 196 müşteki ve 831 mağdurun isimlerinin olduğu bölümler, TRT spikerleri Murat Can Canbay ve Oktay Durna tarafından okundu. Mağdur ve müştekilerle ilgili, örgüt elebaşı olmakla suçlanan sanık işadamı Bilgin Özkaynak'tan ele geçirilen örgütün arşivi "Pandora" veri tabanında yapılan incelemeyle ele geçirilen mağdur ve müştekilerle ilgili fişleme ve bilgi notları okundu.
İddianamede, Pandora'dan çok sayıda askeri hakim ve savcıyla ilgili kişisel ve fişleme bilgilerin çıktığı, askeri yargının örgütün en önemli hedefleri arasında olduğu ifade edildi. Elebaşı Özkaynak'tan ele geçirilen "COCO" ismi verilmiş harddisk içerisinde, "AliRızaBildik" kullanıcı adı tarafından yazılan belgede örgütün, bazı soruşturma ve davaların sonucunu etkilemeye yönelik çaba içinde olduğu bilgileri yer aldı.
Mağdur ve müştekiler arasında 947. sırada bulunan Askeri Yargıtay Başkanı Hakim Tuğgeneral Hasan Dengiz hakkında da örgüt üyelerinin bilgi topladığı ve fişleme yaptığı belirtildi. Denizle ilgili, "Bizden. Şuurlu, çalışkan, sabırlı, dincilerle uğraşan birisidir. Paşa yapılmasında katkısı olan komutanların her isteğini yerine getirir. Toplantılarımıza gelir. Askeri Yargıtay üye seçiminde bizim arkadaşların ön sıralarda listeye girmesi için nüfuzunu kullanmaktadır. Genelkurmay askeri mahkemesinde askeri eşyayı gizlemek suçuyla ilgili dosya bizim için çok önemlidir. O dosyadaki delillerin F Tipi tarafından oluşturulduğuna ilişkin karar çıkarmak, Beşiktaş'taki davaları bizim lehimize çevirebilecektir. Bu dosyada verilen mahkumiyet kararını Askeri Yargıtay'da takip edip birçok noktadan bozulmasını sağladı. Dosyayı, 2. Daire'den arkadaşımız Levent Bilgi'ye düşürdü. Daireler Kurulu'nda da arkadaşımız Erkan Karadeniz'e düşürdü. Dosya şu anda arkadaşımız Mehmet Yüzbaşıoğlu tarafından istediğimiz şekilde yönlendiriliyor. Balyoz ve İnternet Andıcı davalarını olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıp Askeri Yargıtay'a alabilirsek, nüfuzunu kullanıp davaları kısa sürede lehimize sonuçlandırabileceği belirtiyor. Her türlü talebi titizlikle takip edilip karşılanmalı, kendisiyle azami oranda gizlilik içinde ve istisnai olarak irtibat kurulmalı, kendisini yıpratacak olaylardan sakınılmalı.'' notunun düşüldüğü ifade edildi.
Örgütün veri tabanında, Askeri Yargıtay Genel Kurulu tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün atadığı yeni üyelere hakaret ettiği gerekçesiyle 6 bin lira tazminat ödemeye mahkum edilen Askeri Yargıtay Başsavcısı Ertuğrul Ozan Odabaşı hakkında ise, "Bizden. Uyumsuz birisidir. Toplantılarımızı aksatır. Askeri ve sivil yargı arasında olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma konusunda yetkilidir. Balyoz ve İnternet Andıcı dosyalarında olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmak için uyuşmazlık mahkemesine gideceği konusunda bize söz verdi. Emrinde çalışan ve arkadaşımız olan savcıları, takip ettiğimiz dosyalarla ilgili yönlendirir. Askeri Yargıtay dairelerince istemediğimiz şekilde verilen kararlara itiraz ederek Daireler Kurulu'nda bozulmalarını sağlar." bilgileri yer aldı.
İddianamede, mağdur ve müştekiler arasında bulunan askeri savcı Albay Yavuz Şentürk'le ilgili, "Bizden. Hukuk bilgisi azdır. Bulunduğu yeri etkin kullanamamaktadır. Korktuğu için talimatlarımı yerine getirmemiştir. Islak imza soruşturmasını eline yüzüne bulaştırdı. Halbuki bu soruşturma, bizim için çok önemliydi. O soruşturmadaki beceriksizliği, arkadaşları ve beni sıkıntıya soktu. Manipüle ettiğimiz bazı soruşturmaları da istediğimiz gibi sonuçlandıramadı. Toplantılarımızı aksatır. Yerine, bu makamı daha etkin kullanabileceğimiz birisi getirilmelidir.'' şeklindeki notlar iddianameden okundu.
Balyoz Planı davasında yargılanan Hakim Albay Onur Uluocak hakkında ise, "Bizden. Çalışkan, geleceği parlak birisiydi. Balyoz'dan tutuklanması planlarımızı bozdu. Tahliye olduktan sonra etkin bir yere getirmek zor. Bulunduğu görevde tutmaya çalışalım. Birçok soruşturmanın kapatılmasında çok faydalı oldu. Casusluk soruşturmasında personelin kuvvet komutanı tarafından atılmasına engel oldu. Yakın akrabalarından Burak D.U., Hizbullah terör örgütüne mensup olmasından dolayı yakalanmış ve tutuklanmıştı. Onur bu davaya müdahil etti ve dosyayı kapattı. Bundan dolayı da geçmişinde sıkıntı var ama her şeye rağmen bize bağlılığı tam." şeklinde ifadelerin bulunduğu, iddianameden okundu.
Askeri Yargıtay Başsavcı Vekili Erhan Eroğlu ile ilgili bölümde ise, "Bizden. Çalışkan, sabırlı, çevresiyle ilişkileri iyidir. Üye yapabilmek için Askeri Yargıtay Başsavcılığı'na getirdik ancak kıdemli olması nedeniyle üye olamadı. Aktif çalışabileceği ve etkin olabileceği Adli Müşavirlik veya Genelkurmay Askeri Savcılığı'na alınmalıdır. Bunlar olmazsa Jandarma Adli Müşaviri yapılmalıdır. Eşinin ailesi kanalıyla AKP ile bağlantısı olduğundan, gerektiğinde bu yönüyle kullanılabilir." şeklinde bilgilerin bulunduğu, iddianameden okundu.
İddianamede, hakkında fişleme notları tutulan Hakim Yarbay Hüseyin Çeken, Hakim Albay Ali Çakmakkaya, Hakim Yüzbaşı Eser Cihat Poyraz, Hakim Kıdemli Albay Kemal Bal, Hakim Yarbay Ersun Çetin, Hakim Albay Cemil Kayılıoğlu, Hakim Albay Mehmet Aydan Al ve Hakim Albay Mustafa Okşar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda askeri yargı üyesi, mağdur ve müştekiler arasında yer aldı.
Müştekilerin, verdikleri ifadelerde suç örgütünü ve üyelerini tanımadıklarını, kendilerine yönelik herhangi bir tehdit ve şantaj yapılmadığını, kişisel verilerinin nasıl elde edildiğini bilmediklerini belirttikleri, fişlenmelerinden ve kişisel verilerinin kaydedilmiş olmasından dolayı bunları yapan kişilerden şik'yetçi olduklarını beyan ettikleri iddianameden okundu. Mağdurların ise suç örgütünü ve üyelerini tanımadıklarını, kendilerine yönelik herhangi bir tehdit ve şantaj yapılmadığını, kişisel verilerinin nasıl elde edildiğini bilmediklerini, fişlenmelerinden ve kişisel verilerinin kaydedilmiş olmasından dolayı bunları yapan kişilerden şikayetçi olmadıklarını beyan ettikleri belirtildi.
