Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi'nde düzenlenen Gebze Siyaset Akademisi'nde konuşan Davutoğlu, bir milletin büyüklüğü ve gücünün, adalet için verdiği canlarla ölçüldüğünü belirtti.
Bugün "Suriye'de ne işiniz var, Myanmar'da, Somali'de ne işiniz var-" diye soranların olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bizim milletimizin onuru adına, tek bir şehit düşmüşse dahi, o şehidin düştüğü toprak bizim için vatan toprağıdır. İşimiz bu. Biz, Hoca Ahmet Yesevi'nin huzuruna vardığımızda da onun Türkçe divanını okuduğumuzda da irfan alırız, hikmet alırız. Doğu Beyazıt'a gidip, Ahmedi Hani'nin huzuruna varıp, Kürtçe divan okuduğumuzda da aynı irfanı aynı hikmeti alır ve öğreniriz. Birinin Türk, birinin Kürt olması, birinin Kürtçe, birinin Türkçe yazmış olması bizim için bir farklılık ifade etmez."
-İsrail'in özür dilemesi-
Siyaset yapanların, izzet sahibi, öz güven sahibi, vakar sahibi olması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Arkanızda 75 milyon size dua ederken, bir salona girdiğinizde başınız eğik olamaz. Dizleriniz titremez, hiçbir güç karşısında kendinizi zayıf hissedemezsiniz. Son 10 yıl içinde AK parti siyasetinin milletimize kazandırdığı en önemli değer, öz güvendir, vakardır" ifadesini kullandı.
Dünyanın her köşesinde, Filistin davasına gönül veren herkesin zihninde, Davos'ta "One minute" diyen bir Başbakan'ın kazandırdığı öz güvenin, hiçbir şeyle değiştirilemeyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Herkesin sustuğu bir anda kalkıp bütün dünya önünde, vakur bir şekilde bir hakkı, bir adaleti, bir vicdanı temsil etmek... İşte siyaset böyle olmalı. Düşünün, siyasi ikbal uğruna şu veya bu çevrede yer almak adına, ülkelerin başkentlerine giden siyasileri düşünün, bir de hak ve adalet söz konusu olduğunda başı dik bir şekilde dünyanın platformunu terk eden bir siyasiyi düşünün."
İsrail'in, Mavi Marmara saldırısı nedeniyle özür dilediğini hatırlatan Davutoğlu, Türkiye'ye bedel ödettirilemeyeceğini herkesin gördüğünü anlattı.
Bakan Davutoğlu, kimseye bedel ödetmek istemediklerine vurgu yaparak, "Ama birisi bize bedel ödetmek isterse, bu aziz millet adına bu canı veririz ama hiçbir bedel ödemeyiz. Öz güven sahibi olacaksınız Öz güven, izzet sahibi olmadan Türkiye'de siyaset yapılıp halkın önüne geçilemez" dedi.
-Çözüm süreci-
Davutoğlu, siyasilerin bütün insanlığı kuşatacak derin bir gönüle sahip olması gerektiğini ve kimseyi ayrıştırmaması gerektiğini belirterek, herkesi sevmek için siyaset yapılmasının önemli olduğunu söyledi.
Siyasetin ancak bu şekilde bütünleştirici olabileceğini dile getiren Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de siyaset yapacaksanız, nasıl bütün dünyadaki mazlumları bağrına basıyorsak, Türkiye'nin her ilçesindeki, her ilindeki, her köyündeki, her evindeki kardeşimizi bağrınıza basacaksınız. Aksi taktirde siyasetiniz parçalayıcı olur. Son dönemde Çözüm süreci bağlamında yaptıklarımızın esas hedefi de budur. Bizim bağrımıza basmayacağımız hiç kimse kalmayacak. Siyaset, etnik ve mezhebi farklılıklar üzerine yapılmayacak. Siyaset, büyük ve kadim milletimizin ulu çınarı altında bütün vatandaşlarımızı, bütün tarihdaşlarımızı, bütün kaderdaşlarımızı buluşturmaktır."
