İçişleri Bakanı Muammer Güler, bu sabah Taksim Meydanı'na yapılan müdahalenin hayatı normalleştirme adına yapıldığını, eylemcilerin arasında sivil polislerin de bulunduğu iddialarının incelendiğini belirtti.
"HER ELİNDE TELSİZ OLANI POLİS ZANNETMEYİN"
Güler, molotof kokteyli atan ve elinde telsiz olan kişilerin resimlerinin yayımlandığının belirtilmesi üzerine, "O telsizlerin hepsi eylemcilerin telsizi, kendi aralarında kullanıyorlar. Biz biliyoruz. Her elinde telsiz olanı polis zannetmeyin'' dedi. Muammer Güler, molotof kokteyl atanlardan yakalanan olup olmadığı sorusuna, "25 kişi gözaltına alındı. Araştırmalar sürdürülüyor" cevabını verdi.
Güler, ''elinde sopa olan sivil polis'' iddialarına ilişkin bir inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine, ''Araştırılıyor. İnceleme yapılıyor. Ama oradaki esnafın büyük bir çoğunluğunun artık iş yerlerine verilen zararlara karşı kendilerine sopalar hazırlayarak tezgahlarının altına koyduklarını, bir kısım kullanılan sopaların da bu şekilde kullanıldığını tespit ettik. Ama diğer bizim görevlilerimizle ilgili konunun da araştırması yapılıyor"
dedi.
Güler, Gezi Parkı'na müdahale olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, meşru ve yasal sınırlar içindeki hak taleplerine polisin müdahale etmediğini vurguladı. Güler, polisin kamu düzeni ve genel hayatı etkileyecek davranışlara izin vermeyeceğini söyledi. Olayların iç ve dış bağlantıları üzerinde çalıştıklarını ifade eden Güler, şöyle devam etti:
"Şu anda İstanbul'da 25 gözaltı yapıldı, şu ana kadar Türkiye çapında 2 tutuklama yapıldı, 25 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Cumhuriyet
savcılarımız yurdun her yerinde bütün görüntüleri tek tek izleyerek, kamu zararına sebep olanlarla ilgili talimatlarını verecekler. Kamu malına verilen zarar hiç kimsenin yanına kar kalmayacak. Herkes tek tek tespit edilip, kamu malına kim zarar vermişse mutlaka adliye önünde bunun hesabını soracağız."
Mülkiye müfettişlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir'de idari soruşturma çalışmalarını sürdürdüğünü ve görüntüleri izlediğini anlatan Güler, "Biz idari
soruşturmalarımızı yaparız. Herkes kendi sorumluluklarını yerine getirsin. Biz sorumluluğumuzu biliyoruz" dedi.
Sosyal medyada çok tartışılan 'beldeki şişkinlik' fotoğrafına İçişleri Bakanı Muammer Güler ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu cevap verdi.
İSTANBUL VALİSİ MUTLU: BELİNDE SİLAH OLAN KİŞİ SDP'Lİ VE YAKALANDI
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, yaptığı açıklamada belinde silah olduğu iddia edilen kişinin SDP'li olduğunu ve yakalandığını açıkladı.
Polise Molotof kokteyli ve havai fişek atan saldırganlar sosyal medyada da gündemin ilk sırasına oturdu. Twitter'da yapılan yorumlarda molotofçuların polis müdahalesi ile aynı anda ortaya çıktığı ve organize bir şekilde polise saldırıda bulunduğu yazıldı.
Gezi Parkı eylemcilerinin de tepki gösterdiği molotoflu saldırganların kim olduğu merak konusu oldu. Ajansların geçtiği bir fotoğrafta polise molotof kokteyli ve havai fişek atan bir eylemcinin belindeki şişkinliğin merak konusu oldu.
VALİ KİMLİĞİNİ AÇIKLADI
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Twitter hesabından Taksim'deki eylemlerde belinde silah bulunan kişinin polis değil, Ulaş Bayraktaroğlu isimli SDP'li gösterici olduğunu açıkladı.
Vali Mutlu, Twitter hesabında, "Olaylara katılanların sığındığı SDP ile binasında gözaltına alınanların sayısı 70 oldu. Silah ve palalar da var. Taksim'de telsizli ve muhtemelen silahlı görüntüsü sosyal medyada paylaşılıp, polis olduğu iddia olunan kişi yakalandı.O SDP'li bir eylemci. Kişinin adı Ulaş Bayraktaroğlu. Daha önce Devrimci Karargah operasyonunda 6 ay cezaevinde kalmış birisi.Polis diyenlere duyuruyorum, bilginize..." ifadelerini kullandı.
Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güler, Gezi Parkı ile ilgili protestoların 15 gündür sürdüğünü ifade etti.
Protestoların büyük kısmının hak arama özgürlüğünün, meşru hak taleplerinin, hukuk sınırlarının üzerine geçtiğini söyleyen Güler, "Biz bunları
baştan beri hak arama özgürlüğü şeklinde ve Gezi Parkı ile sınırlı olarak tolere etmeye çalıştık, ancak Atatürk Kültür Merkezi'nin işgal edilmesi, duvarında birçok yasadışı örgütlerin, legal, illegal kuruluşların posterlerinin yer alması, Atatürk Anıtı'nda değişik grupların posterlerinin, ilanlarının, fotoğraflarının yer alması kamuoyunda değişik algılara sebep oldu. O grupların kendi aralarındaki sıkıntılara de sebep oldu" dedi.
Atatürk Kültür Merkezi'nde güçlendirme yapıldığına, çatısında çökme tehlikesi bulunduğuna işaret eden Güler, "Orası bir kamu kuruluşu. Kamu
kuruluşunun işgal edilmesi asla söz konusu olamaz" diye konuştu.
Taksim'e giden yollarda 20'yi aşkın bariyer bulunduğunu ve Taksim'deki ticari hayatın, genel kamu düzeninin, trafiğin büyük ölçüde aksatıldığını
vurgulayan Güler, bölgede bulunan otellerdeki 30 bin yatağın 20 bininin çalışamaz durumda olduğunu belirtti. Güler, iş yerlerinden, vatandaşlardan, turizmcilerden çok yoğun şikayet olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Oradaki hayatı normalleştirme adına böyle bir müdahale yapıldı. Gezi Parkı'na müdahale yapılmadı. Hepiniz gördünüz. Kamuoyu polisin davranışı, polisin davranışına karşı marjinal grupların eğlenceler yaptıklarını gördü. Bunların hiçbirisi bizim kabulleneceğimiz davranış değil. Kamuoyundan da hiçbir destekleri yok. Gezi Parkı'ndan da destek bulamadılar. Polis ile vatandaşı karşı karşıya getirmek için yapılan çabalar da karşılık bulmadı. Bu konuda hassasiyet gösteren herkese teşekkür ediyorum."
"KUYRUKLU YALAN"
Güler, bu sabah eylemcilerin arasında sivil polislerin olduğu, fotoğraflardan bellerinde silah olduğunun görüldüğü iddialarının hatırlatılması
üzerine, şöyle konuştu:
"Bunları inceliyoruz. Lastik yakarak, havai fişek atarak, molotof kokteylleri atarak, çelik bilyelerle saldırılarak yapılanları görmüyor musunuz?
Bunun tolere edilecek bir yanı yok. Orada elbette sivil polis de resmi polis de olacak. Herkes görevinin başında. Polis hangi standartlarda hangi aletleri kullanması gerekiyorsa onu yapıyor. Bunun aksi çarpıtmadır. 'Polis molotof kokteyli atıyor' diye sosyal medyadan geçiyor. Polis mi atıyor, eylemciler mi atıyor? Var mı göreniniz? Sivil polisin elbette silahı olacak. Eylemcilerin profilini bilmiyorsunuz. O eylemcilerin içine polis giremez. Bunların hepsi kuyruklu yalan. Önce bu haberleri verenleri sorumluluğa davet ediyorum. Bunlarla ilgili de gerekli soruşturma yapacağız."
Ne güzel, yalanlara kılıf uydurmak var. Asla öyle bir şey yok. Kamuoyunda yanlış imaj yaratılmaya çalışılıyor. Biz bunları biliyoruz. Ama bugün
kamuoyu kendilerini gördü. Şu anda televizyonları izleyenler, polisin ne yaptığını; bu eylemcilerin, marjinal grupların ne yaptığını ya da ne yapmak
istediğini görüyor. Şimdiye kadar da meşru hak talepleri ile ilgili masum insanların da iradelerini çarptırıp yanlarına alarak neler yapmak istediklerini gösterdiler. Ama bugün kimse onların bu oyunlarına gelmedi. Şu anda belli bir grup da orada provokatörlerle vatandaşlar arasında bir zincir oluşturmaya çalışıyor. Polisimiz sağ duyu içinde sorumluluklarının bilincinde hareket etti."
15 günden beri süren bu eylem maalesef hukuk sınırlarını, meşru sınırları aşmıştır. Atatürk Kültür Merkezi bir kamu kuruluşudur. Şu anda orada
bir güçlendirme yapılıyor. Çatısı da maalesef çok tehlikeli. Çökme tehlikesi var. Buna rağmen çatıya çıkılıyor. Daha önce de üçüncü kattan birinin düştüğünü biliyoruz. Oraya yasa dışı illegal örgütlerin filamaları, pankartları, resimleri asıldı. Bunun vatandaşlar üzerinde yarattığı etkiyi de biz biliyoruz. Ayrıca Atatürk anıtında nelerin yapıldığını, hangi pankartların, afişlerin dövizlerin asıldığını gördük. Bu, oradaki gruplar arasında da çeşitli çatışmalara sebep oluyordu. Taksim Meydanı'na giden yirmiye yakın bariyer var yollarda. Taksim bir ticaret, ulaşım merkezi. Genel kamu düzenini etkiliyor. Orada 30 bine yakın turistik yatak var. Maalesef bu olaylardan dolayı 20 bini iptal oldu. Oradaki bu kadar zararı, Türkiye'nin imajına turizm potansiyeline gelen zararı kimse hesap etmiyor. Oradaki esnafın, iş yeri sahiplerinin bize çok yoğun talepleri var. Biz de bu nedenle bu olayı sonlandırmak için böylesine bir müdahalede bulunduk. Biz oradaki kamu düzenini sağlayacağız.''
"REYHANLI SALDIRISININ FAİLİ YAKALANDI"
Muammer Güler, Reyhanlı'daki bombalı saldırının bir numaralı sorumlusu, organizatörü, planlayıcısı, lojistik destek sağlayan, bombaları getiren, araçların paralarını veren, Suriye istihbaratıyla bu konuları planlayan, görüşen durumundaki Nasır Eskiocak'ın güvenlik görevlilerinin yakın takibiyle dün gece 00.30 sıralarında sınırdan geçmek üzereyken yakalandığını belirtti.
Eskiocak'ın sorgusunun devam ettiğini bildiren Güler, Eskiocak'a yardım ve yataklık eden 4 kişinin de gözaltına alındığını söyledi.