Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3. Köprü'nün ismi tartışmalarını değerlendirirken, "Evet böyle bir hassasiyeti gördüm ben de. Belki şöyle yapılabilir; büyük bir devlet projesine, çok önemli bir kamu projesine "Hacı Bektaş-ı Veli', "Pir Sultan Abdal' ismi verilebilir" dedi.
Gül, Büyük Selçuklu Mirası Projesi Tanıtımı Toplantısının ardından katılımcılara verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Gül, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerin sorulması üzerine, "Daha suhuletle devam ettirmek gerekir, bütün bu konudaki çalışmaları. Karşılıklı düşünceleri. Bunun da yolu belli. Önemli olan parkla ilgili oradaki başlayan itirazların dinlenmesi çok önemliydi. Bir diyaloğun kurulması çok önemliydi. Çok geniş bir şekilde de gördünüz. Toplandı, yapıldı, dinlendi. Ondan sonra nihayette oradaki bütün bu çalışmalar, yapılacak, yapılması düşünülen projeler bu noktada askıya alınmış oldu. Mesajların dikkate alındığı gözüküyor. Bununla ilgili önümüzde belli ki, uzun bir süre var. Dolayısıyla şimdi artık bununla ilgili herkes düşüncesini meşru bir şekilde söylemesi gerekir. O noktaya işler girdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, sokaklardaki geceleri devam eden olayların durması gerektiğine işaret ederek, "Bunlar nihayetinde huzuru kaçırmaya başlar. Kimse fark etmiyor ama bunların ekonomiye de zararı oldu. İlk gün de söyledim. Hepimizin didinerek oluşturduğu büyük bir Türkiye imajı var ortada. Bu Türkiye imajını hepimizin her yanı ile koruması lazım" ifadelerini kullandı.
"DIŞARIDAN BÜYÜK TEREDDÜTLER OLMAYA BAŞLADI"
Gül, sokaklardaki gösterilerin muhakkak bitmesi gerektiğine inandığını dile getirirken, "Kimse farkında değil. Sıcak olunca, sıcağı sıcağına kimse fark etmiyor ama ben konuşuyorum iş dünyası ile. Dışarıdan büyük tereddütler olmaya başladı. Özellikle yatırımcıların. Nihayetinde bunlar hepimizin çıkarına olan şeyler. Türkiye'de büyük yatırımlar söz konusu olursa bunlar Türkiye'nin, herkesin işine yarayan şeyler. Onun için bunları sarsmamak gerekir. Türkiye önemli büyük projelere önemli uluslararası yarışmalara girmiş vaziyette. Olimpiyattan tuttun da Expo'ya kadar... Bütün bunları doğrusu düşünerek artık bu sokaklardaki şeyleri bırakmak gerekir" dedi.
İçişleri Bakanı Muammer Güler'in sosyal medyaya yönelik yasal düzenleme yapılması gerektiğine dair sözlerinin anımsatılması üzerine Gül, şunları söyledi:
"Şunu herkesin bilmesini isterim. Türkiye'deki hukuki düzenlemeler, bütün bunlar nihayette en gelişmiş demokrasilerdeki, Türkiye Avrupa Birliği ile müzakereye başlamış olan bir ülke. Müzakere süreci başarı ile bitirilir, bitirilemez bu ayrı bir konu ama nihayette, oraya siyasi meseleler giriyor bazen. Teknik olmanın dışına taşıyor. Ama bütün arzumuz amacımız nedir? Avrupa'da, gelişmiş demokrasilerde geçerli olan hukukun bizde de geçerli olmasıdır. Zaten "adaptasyon süreci' dediğimiz budur. Bunun gerisinde bir şey olursa olmaz. Nedir bilmiyorum daha. Ne tür çalışmalar oluyor onu bilemem. Diyelim ki, eğer bir sosyal medya üzerinde çok yanlış mesajlar, kasıtlı veriliyorsa, diyelim ki "Ben şimdi gördüm. Önümde 10 tane insan öldü' diye birisi böyle bir mesajı, yalan bir şekilde vererek bir kışkırtmacılık yapsa bunu kim için hangi taraf olursa, ne için olursa olsun, neticede böyle bir şeyin halk içinde çok büyük paniklere sebep olacağı için buna muhakkak müsaade etmemek gerekir. Nasıl bir gazetede bunu yapmazsanız, orada yapılmaması gerekir"
"REFORM SÜRECİNİ CANLI TUTMAMIZ GEREKİR"
Cumhurbaşkanı Gül, bunların hassas konular olduğuna vurgu yaparken, "Onun için kesinlikle, varsa eğer bu tip çalışmalar, bilmiyorum. Dün gördüm. Bunlar kesinlikle Avrupa hukukunun bizim beraber olmaya çalıştığımız, gelişmiş demokrasilerdeki hukukun asla gerisine düşmemesi gerekir. Kriterimiz, bu konudaki standartlarımız, demokratik hukuk standartlarımız, hala birçok reformlar yapıyoruz. Yapmaya eminim ki, tekrar başlanacaktır. Başlanması da gerektiğine inanıyorum. Reform sürecini, hiçbir zaman bu ivmeyi kaybetmememiz lazım. Kaybedersek, biz kendimiz bizi zayıflatırız. Her alanda, ekonomide de siyasi hayatta da, hukukta da reform sürecini canlı tutmamız gerekir. Bu tip çalışmaların ölçüsünün bu olması gerekir. Her alanda ekonomide de siyasi hayatta da hukukta da reform sürecini canlı tutmamız gerekir. Onun için bu tip çalışmaların hepsinin ölçüsü bu olması gerekir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AP kararını eleştirdiğinin belirtilerek, "Avrupa ile ilişkilerimizi gerer mi bu süreç?" denilmesi üzerine Gül, "Şimdi ben tabii, konuşmaların yorumunu yapacak bir şeyim yok. Türkiye ile ilgili değerlendirmeler, dışarıda da yapılırken, nasıl içeride ölçüsüz bir güç kullanma tanımını yanlış buluyoruz; Türkiye de tenkit edilirken ölçüsüz olunmaması gerekir. Bu herkes için böyledir. Onun ötesinde tabi ki yani karşılıklı herkes birbirini tenkit edebilir, bu ayrı bir konu" şeklinde konuştu.
"ARTIK HEMEN TOPARLANMAMIZ LAZIM"
Bir gazetecinin Türkiye üzerinde bir oyun oynandığı iddialarını hatırlatıp "Sizdeki veriler de böyle bir oyuna işaret ediyor mu?" sorusunu yöneltmesi üzerine Cumhurbaşkanı Gül, "Şimdi yapılması gereken şey şu, şimdi hepimiz bir Türkiye olarak, bu olaylarla ilgili sarsıntı geçirdik" dedi. Herkesin alacağı derslerin olduğuna işaret eden Gül, şunları kaydetti:
"Herkesin alacağı muhakkak ki dersler var. Şimdi artık hemen toparlanmamız lazım. Yoksa kendi kendimize zarar vermeye başlarız. Kolay değil. İmaj yapmak için 10 sene uğraşırsınız ama onu bir haftada yıkarsınız. Onun için bu çok önemli. Türkiye'ye de hiç haksızlık etmemeniz gerekir. Noksanlar olabilir, eksikler olabilir. Bunlar başka şeyler. Bunların hepsi düzeltilebilir. İnsanlar tabii ki, bir itirazı varsa, geçenlerde söylediğim gibi, barışçıl bir şekilde, şiddete hiç başvurmadan bu itirazlar dile getirilebilir, getirilmesi de gerekir. Ama şiddete başvurmadan Şiddet eğer olursa, varsa haklı bir itiraz, o da haksız duruma geçer. Bütün bunları kesmek lazım. Bundan sonrası zarar verir. İlk günlerde söyledim, hatırlarsanız, demokraside farklı fikirler söylenir, her şey söylenir ama belli bir noktadan sonra da bunu başkalarının esir almasına, illegal örgütlerin devralmasına müsaade etmemek gerekir."
"HASSASİYETİ GÖRDÜM"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "3. Köprü'nün ismi polemik yapıldı. Tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Şimdi, evet böyle bir hassasiyeti gördüm ben de, belki şöyle yapılabilir; belki büyük bir devlet projesine "Hacı Bektaş-ı Veli', "Pir Sultan Abdal' ismi verilebilir, çok önemli bir kamu projesine. Bu şekilde, başka bir önemli projeye isim verilebilir" yanıtını verdi.
Gül, ismin değişip değişmeyeceğinin sorulması üzerine, "Onu bilemem doğrusu. Tarihte de doğrusu söylenen şeylerin tartışmalı olduğunu görürüz, tarihe, geçmişe baktığımızda. Yaşadığımız gün bile tartışmalı iken, geçmişi konuşurken, tartışmalı konular vardır. Ama böyle bir madem ki vatandaşlarımızın bazılarında, hassasiyet var hassasiyet oldu, önemli bir projeye bir sürü projeler yapılıyor, o projelerden birisine "Hacı Bektaş-ı Veli' ismi verilebilir. Bunlar, büyük insanlardır, bu şekilde biz hepimizin doğrusu kaynaşmasını sağlamamız gerekir" dedi.