Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir konferans için bulunduğu Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da TRT Türk'ün canlı yayınına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Arınç, özel hayata müdahale tartışmaları konusundaki soruya Arınç, "Özel hayat mahremdir mahrem kalmalıdır başkalarının ilgi alanı içine girmemelidir, bunu kişilik haklarıyla birlikte düşünürsek, kişilik hakları zedelenmemelidir. Kanunların suç saydığı fiiller dışında" yanıtını verdi. Son dönemde Erdoğan ile aralarındaki ilişkiye değinen Arınç, "Ben itibarımın yıpranmasını istemem, kişiliğimin yıpranmasını istemem. Böyle basit bir olaydan dolayı beni kum torbasına çevirecek insanlara malzeme vermek istemem" diyerek, "Dolayısıyla Sayın Başbakanımıza buradan bir dost bir arkadaş onun bir kardeşi olarak seslenmek isterim ki hükümet sözcüsü olarak açıklamamla kendisinin Başbakan olarak konuşması arasında apaçık bir çelişki vardır" diye konuştu. Bu çelişkinin sorumlusunun kendisi olmadığının altını çizen Arınç, "Bu çelişkiyi en güzel şekliyle izah etmesi, dün, bugün ve yarın kendisinden beklenir. Ben duyduğumu gördüğümü bildiğimi bir amnbalaj haline getirerek açıklamış oldum" dedi. Arınç, Erdoğan'ın açıklamasına ilişkin olarak, şunları söyledi: "Ordaki feryadı şudur: Bir, anneler, babalar, kız çocuklarımız ve erkek çocuklarımız yarın mahcup olacakları, utanabilecekleri, hayatlarında bir kara nokta olarak görebilecekleri bir tecrübe yaşamasınlar; iki, toplumun değer yargıları bundan zarar görmesin; üç, aynı apartmanlarda yaşıyoruz. O apartmanlardaki insanlar, böylesine belki de masumane sayılabilecek bir birliktelikte giren çıkan belli olmassa gürültü patırtı olursa hatta örgüt ilişkisi sebebiyle bir takım ihbarlar yalan yanlış konuşulursa bu sefer zarar da görürler." Her şeyin kabahat ve suç olmayabileceğini ama toplumun değer yargları içerisinde gelenkeleri içerisinde, örf ve adetleri içerisinde yanlış görünen unsurlarda olabileciğine dikkati çeken Arınç, "Başbakanımızın, çocuklarımızın üzerine titrerken söylemek istedikleri bence bu ama bunlar için yasal düzenleme yaparız, gerekirse yaparız demesi, arkasından bir valimizin de hemen üzerine atlayıvermesi, durumdan vazife çıkarması bence çok doğru şeyler değil" diye konuştu.