3 Haziran'da Taksim Gezi Parkı olaylarını protesto etmek için slogan atıp, çeşitli pankartlar taşıyarak AK Parti İl Başkanlığı'na yürüdükleri, 4 Haziran'da Çark Caddesi'nde yürüşüş yapıp yolu trafiğe kapattıkları ve oturma eylemi yaparak slogan attıkları, 5 Haziran'da Çark Caddesi'nde izinsiz yürüyüş yapıp oturma eylemi yaptıkları ve son olarak 6 Haziran'da Çark Caddesi'nde toplanıp pankart açıp tencere ve tavalarla protesto yaptıkları iddia edilen 46 sanığın yargılanmasına Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşmada daha önce ifadesi alınamayan 10 sanığın savunmaları alındı. Sanıklardan B.O., oluşan halk tepkisine kendi adına destek vermek amacıyla gösteriye katıldığını ileri sürerek; "Örgütleyici veya eylemin önderi değilim. Polis şiddeti ve hükümet politikalarını protesto etmek için mensubu olduğum Türkiye Kominist Partisi'nin çağrısı üzerine katıldım. Bu benim anayasal hakkımdır. Polise karşı gelmedim. Trafiği engellemedim. Aksine daha rahat yürüyelim diye polis trafiği kapattı" dedi.
Sanık G.D. ise durumu sosyal medyadan öğrendiğini öne sürerek; "Durumu sosyal medyada takip ettim. Eyleme katılmaya karar verdim. her hangi bir örgüt üyesi değilim. Polise yönelik her hangi bir direnişim olmadı. Aksine polis orada bize yardımcı oldu. Bizi korumak amacıyla oradaydı" diye konuştu.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanıkların eylemlerinin Anayasa'nın 26. Maddesinde düzenlenen düşüncüleri açıklama ve yayma hakkı kapsamında kaldığını ve suç işleme kasıtlarının olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.
Öte yandan bir başka davada Taksim Gezi Parkı eylemlerine destek verip, Sakarya'da gösterilere katıldıkları iddiasıyla haklarında gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet suçlamasıyla dava açılan 24 sanığın yargılanması devam ediyor.
