İstanbul'daki operasyonda ifadeye çağırılan İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Arıbaş'ın soruşturmayı ortak yürüten diğer iki savcı ve Başsavcı Turan Çolakkadı'dan habersiz şekilde adliyeye çağrıldığı ortaya çıktı. İddiaya göre 11 Kasım 2013 günü, Reza Zarrab'ı takip eden Kaçakçılık ve Mali Suçlarla Mücadele ekipleri bir araç fark etti. Halide Edip Adıvar Caddesi No:9-11 Kanlıca Beykoz adresi önündeki aracın İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi'ne ait olduğu öne sürüldü. Mali polis durumu savcılığa raporladı. Cumhuriyet savcıları da, dosyanın sızdırıldığı iddiasıyla İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Arıbaş'ı şüpheli sıfatıyla ifade vermeye çağırdı. 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve eski MİT yöneticilerinin ifadeye çağrılması olayındaki gibi Arıbaş'tan 23 Aralık 2013'te İstanbul Adliyesi'ne gelerek ifade vermesi istendi. İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ise bu çağrıya, "Hangi suçlama ve delillerle çağırdığınız tam olarak anlaşılamadı, çağrınız mevzuata aykırı" diyerek şube müdürünü ifadeye göndermedi.
DOSYA ÇOLAKADI'DA
Arıbaş'ın soruşturmayı yürüten savcıların ortak kararı ile değil sadece Celal Kara'nın inisiyatifi ile adliyeye çağrıldığı ortaya çıktı. Başsavcı Turan Çolakkadı İstihbarat Müdürü Arıbaş ile ilgili dosyaya el koydu. Çolakkadı, delillerin tam olarak toplanıp, soruşturmanın kısa sürede ikmal edilmesi için soruşturmaya iki Cumhuriyet Savcısı daha görevlendirdiğini açıklamıştı. Dosyaya Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcılarından Ekrem Aydıner ve Özel Soruşturma Bürosu savcılarından Mustafa Erol takviye edilmişti. Çolakkadı soruşturma savcılarının hukuki anlaşmazlığa düştüğü hallerde üç savcıdan ikisinin imzası ile işlem yapılmasını istemişti. Arıbaş bu ilkeye aykırı biçimde ifadeye çağrıldı.