İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, "Cumhuriyet savcıları önemli olayları, kamuoyunu ilgilendiren medyada yer alacak olayları derhal en kısa süreyle, hatta çok önemliyse faksla, telefonla, başsavcı veya başsavcıvekiline bildirir. Başsavcıvekiline bildirirse derhal o vekil başsavcıyı bilgilendirir. Böyle birşey olmazsa, her önüne gelen kendiliğinden birşey yaparsa kaos olur" dedi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki konferans salonunda basın mensuplarına açıklama yapan Çolakkadı, tatsız bir olay sebebiyle açıklama yapması gerektiğini belirterek, "Size bir savcı tarafından dağıtılan açıklama içeriğinde, yalan yanlış bilgiler vardır" ifadelerini kullandı.
Olayın esasını anlatmak mecburiyetinde kaldığını ve dün yaptıkları yazılı açıklamada, başsavcıların savcılar üzerindeki denetim yetkisine ilişkin Çalışma ve İş Bölümü Talimatını hatırlattıklarını anlatan Çolakkadı, İstanbul Adliyesinde görev yapan 200 savcının rastgele soruşturma başlatıp bitiremeyeceğini, belli suçların belli bürolarda yürütüldüğünü, savcıların iş bölümüyle çalıştıklarını ve buna uygun belirli bir talimatlarının olduğunu dile getirdi.
"2 YILDIR HİÇBİR BİLGİ VERİLMEDEN YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMALAR VAR"
Savcılığa ait çalışma talimatının yıllardan beri yürürlükte olduğunu ve zaman zaman değişiklik yaptıklarını da kaydeden Çolakkadı, şunları söyledi:
"Kitapçık halinde bastırıyoruz. Bütün savcılara, diğer kurumlara, emniyete gönderiyoruz. Yürürlükte olan son çalışma talimatımız, kitapçığımız, 1 Ekim 2012 yani yaklaşık 1,5 sene önce basılmış. Kuralları orada koymuşuz, burada koymamışız. Dün açıkladığımız gibi yazılı basın açıklamasında şöyle diyoruz; Cumhuriyet savcıları önemli olayları, kamuoyunu ilgilendiren medyada yer alacak olayları derhal en kısa süreyle, hatta çok önemliyse faksla, telefonla, başsavcı veya başsavcıvekiline bildirir. Başsavcıvekiline bildirirse derhal o vekil başsavcıyı bilgilendirir. Böyle birşey olmazsa, her önüne gelen kendiliğinden birşey yaparsa kaos olur. Bırakalım faksla, telefonla bildirmeyi, 2 yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. Kayıtlara başka isimler girmiş ya da hiç kaydedilmemiş. Yani bir savcı isterse yırtar, yok eder, isterse istediği zaman işleme koyar. Bilen gören yok."
Her önüne gelen kendiliğinden bir şey yaparsa kaos olur. Bırakalım faksla, telefonla bildirmeyi iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. Kayıtlara başka isimler girilmiş, ya da hiç kaydedilmemiş. Yani bir savcı isterse yırtar, yok eder, isterse işlediği zaman işleme koyar, bilen gören yok."
Medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturma ortda yapılabilir mi. Huzurunuzda ilan ediyorum. 35 senedir bu mesleğin içindeyim, kimseden emir almadım,almam. Terör mahkemelerinde çalışmış bir savcıyım. Benim tüm amacım, hukuk uygulansın.
Kendilerinin 2 şekilde açıklama yapabileceğini söyleyen Çolakkadı, bu açıklamayı ya başsavcının ya da Başsavcılığın basın biriminin bu yapabileceğini kaydetti.
Sorumluluğuna riayet etmeyen, soruşturmanın içeriğini medyaya yansıtanlar ve hukuka uygun olarak soruşturmayı yürütemeyenlerin dosyasının başka savcılara devredileceğini aktaran Çolakkadı, geçmişte de bu duruma riayet etmeyenlerin değiştirildiğini belirtti. Kendilerinin yüzlerce evrakı alıp başkasına verebileceğinin altını çizen Çolakkadı, "Şimdi yanlış aktarılmış savcı tarafından. Bu yeni bir uygulama değil. 1'i başsavcı vekilimiz. 4'ü savcı 5 savcımız inceliyor. Yani bu 5 savcı yanlış yapacak, tek savcı mı doğru yapacak?" dedi.
"SAVCI MEDYANIN GÜCÜYLE ÇALIŞIR MI?"
Adli kolluk yönetmeliğinde yapılan değişikliği hatırlatan Çolakkadı, savcıların yapacakları soruşturmadan önce Başsavcıya artık bilgi vereceğini anımsattı.
Salı günü makamına Savcı Akkaş'ı makamına çağırdığını ve dosyanın içeriğini anlatmasını istediğini belirten Çolakkadı, "Bir şeyler anlattı kapsamlı, bir kısmı İzmir'de başka şehirlerde bizim yetkimiz olmayan yerlerde. TMK görevine gören bir suç yok. Şimdi cebir ve şiddet yok ise TMK organize suçlara da bakmaz. Şimdi arkadaşımız bazı bilgi verdi ama. Dedim ki dosyayı iyice, başsavcı vekilimizle beraber okuyun, yarın kapsamlı bana bilgi verin. Eksik olmasın, fazla olmasın. Anlaştık, 'yarın falan size bilgi veririz' diye gittiler. Ama sabahleyin geldik ki olay medyada. Yani dün. Dün akşama kadar bu olay medyadaydı biliyorsunuz. Bunun üzerine bir de basın açıklaması yaptık. Gizlice hemen emniyete intikal ettiriliyor, medyaya intikal ettiriliyor. Yani medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturmalar böyle orta yerde yapılabilir mi? soruşturmayı bu şekilde medyaya aktarmak suç değil mi? Savcının bu hareketi karşısında, ben bugün Başsavcı vekilliğine yazı yazdım. Talimatı uygula diye, o da uygulayarak beş savcı kendisi de dahil görevlendirdi. 5 kişi inceliyor, kapsamlı dosyalar var" şeklinde konuştu.
"HİÇ KİMSEDEN EMİR ALMAM"
"Huzurunuzda ilan ediyorum. 35 seneden fazla bu meslekteyim. Hiç kimseden emir almam" diyen Çolakkadı, kendisinin tek amacının; hukukun uygulanması ve soruşturmanın sırf adalet adına yürütülmesi olduğunu aktardı.
Kimseden emir almayacağını, soruşturmaların yapılacağını belirten Çolakkadı, "Yani Türkiye'nin en büyük adliyesi, Avrupa'nın en büyük adliyesi, 600 kadar hakim ve savcının çalıştığı bir adliye, şu veya bu sebeple yargının rencide edilmesini, yanlış anlamlara sebebiyet verilmesini önlemek için size bu açıklamayı yapıyorum. Yani silere hiçbir özel bilgi vermedim. Bir bilgi vereceksek, yazılı veya sözlü topluyoruz sizi, bir basın açıklaması yapıyoruz ki ya ben ya basın sözcümüz. Bunun dışındaki açıklamalara itibar edilemez. Esasen bir savcı, başsavcısıyla vekiliyle konuşup, 'yarın bilgi vereceğim' diye konuşup, yarın gizlice her şeyi medyaya aktarır mı? Aktarıyorsa bunun amacı ney? Neyi kimden kaçırıyor?
"GÖRÜŞSEK NİYE SAKLAYALIM"
"Bakan Sadullah Ergin ile görüştükten sonra bu soruşturma üzerinde baskı uyguladığınız iddia ediliyor bu doğru mu?" sorusuna Çolakkadı, kendisinin 2 gün öncesine kadar dosya hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti.
Bazı savcıların elinden dosyaların alınması gibi bir uygulamanın daha öncede yapıldığını kaydeden Çolakkadı, "Benim lojmanım 105 haneli bir apartman. Bahçeşehir'de girişinde 24 saat özel güvenlik var. Kapıları şifreli rastgele açılmaz. 'Bakan geldi, bu evde görüştük.' Yahu bu nasıl iş? Görüşsek niye saklayalım, görüşürüz tabi. Yıllardır belki yüz kere görüşmüşüzdür. Ama nereden çıktı, Bahçeşehir'deki evimde görüşme, evim orada, 24 saat bariyerli kapı giremez, nöbetçi var polis var. Yahu gidin sorun o zaman. Biz nasıl ispatlayalım?" diye konuştu.
Ergin ile Haliç Kongre Merkezi'nde görüştüğü yönündeki iddiaları için ise Çolakkadı, "Haliç Kongre Merkezi'nde yüzlerce kişi var, gidin sorun onlara" ifadelerini kullandı.
"KİMİN OĞLU OLURSA OLSUN…"
"Mahkemenin kararı başsavcıyı da bağlar mı? Mahkemenin kararını hangi gerekçeyle uygulanmadı?" sorusuna Çolakkadı, "Savcılık istiyor, uygular. Biliyorsunuz savcılık tutuklama ister, tutuklayan kişiyi mahkeme kararı olmadan bırakılabilir. Ona bir yetki verilmiş kullanır kullanmaz. Ama şunu söyleyeyim, biz kullanacağız bunu. Kapsamlı dosyayı 5 kişi inceleyecek. Ne var ne yok… Şunu hepinizin yanında söylüyorum. Hiçbir şey karartılamaz. Kim suçluysa, kimin oğlu olursa olsun. Yani biz yargıyı yıpratmak istemiyoruz. Hem o taraftan hem öbür taraftan. Yani adalet neyi gerektiriyorsa, hukuk neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacaktır" diyerek cevap verdi.
Çolakkadı, basın toplantınsın ardından gazetecilerin ısrarlı sorularını cevaplamadan salondan ayrıldı.