Toplumun, çocuk cinayetlerine karşı cezaların caydırıcılığını beklediğini vurgulayan Müezzinoğlu, "Türkiye'de toplum idam cezasını tartışmalı" dedi.
TOPLUM CAYDIRICI CEZA İSTİYOR
Cezaların caydırıcılığı çok önemli. Dün Bakanlar Kurulu'nda bu konu uzun uzun değerlendirildi. Muhtemelen komisyonda da, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de değerlendirmeler yapılacak. Cezaların caydırıcılığını toplum bekliyor, muhatapları bekliyor, toplumun tüm kesimleri özellikle aileler ve anneler bu konuda feveran ediyor. Hükümet ve TBMM olarak da tedbir almak görevimiz. Cezaların caydırıcılığını da merkeze almak gerekir. Yeterli mi kısmına gelirsek, cezalarla tüm bu sorunları çözeceğiz dersek kendimizi kandırmış oluruz. Bu anlamda, toplumsal olarak ve yönetimler olarak bir çok karar ve tedbirin de alınması gerektiğine inanıyorum.
İDAM CEZASI TARTIŞILMALI
Süreç neyi gösterir bilmiyorum ama hadiselere bir birey olarak, toplumun ferdi olarak baktığınızda bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de, Amerika Birleşik Devletleri'nde bile idam var. idamı toplum tartışmalı hukukçular tartışmalı. Birileri hakikaten çok ağır bedeller ödüyorsa, bir evladı, hiçbir suçu olmayan bir çocuğu planlayarak, intikam duygusuyla ile insanlık dışı şekilde katleden bir anlayışta, cezanın caydırıcılığı anlamında bunu da tartışmak gerekir mi? bana göre tartışılması gerekir. Siyasetçinin görevi toplumun taleplerini çözmek, toplumun sıkıntılarını çözmek, toplumu geleceğe iyi hazırlamaktır. Toplum ve bu anlamdaki yetkililerin bunu tartışmasının doğru olduğuna inanıyorum. Biz idam dışı caydırıcı tedbirlerin en azamisini verebilecek noktadayız ama 5-10 yıl sonra gerek eğitimde, gerek yaşam tarzımızda, gerekse yasalarda aldığımız tedbirler bizi o noktaya getirir mi süreç gösterir.
RUH VE FİZİK SAĞLIĞINI BİRLİKTE GELİŞTİRMELİYİZ
Dünya Sağlık Örgütü insanı tarif ederken ruhen ve fiziken sağlıklı olma halidir der. Biz ruhen sağlıklı olma haline fazla önem vermiyoruz. Biz ruhen ve fiziken sağlıklı olma haline eşit bakmadığımız sürece, ikisini de birlikte geliştirme anlayışını ailelere, eğitime, sosyal ve toplumsal kültürümüze yerleştirmediğimiz sürece, bu tür hadiselerin korkarım ki önünü almakta cezai müeyyideleri arttırsak bile zorlanacağız.
