Baba Turgut Doğru (76) facia haberini televizyondan öğrendikten hemen sonra araç kiralayarak kurtarma çalışmalarını izlediğini, ancak tepki çekmemek için kimliğini açıklamadığını söyledi.
Doğru, "Ben oğlum için geceleri salyangoz toplayıp sabah sattım ve okula öyle gönderdim. Haberi alır almaz köyden bir araç buldum ve hemen Soma'ya geldim. Oradaki çalışmaları kenardan izledim ve hep dua ettim. Ama benim kim olduğumu öğrenirlerse tepki gösterirler diye kimliğimi açıklamadım" dedi.
Oğlunun bayram tatillerinde geldiğinde sürekli işletme hakkında telefonla görüştüğünü anlatan baba Doğru, "Oğlum buradayken bile elinden telefon hiç düşmezdi. Sürekli madenle ilgili bilgiler alırdı. Bir işçinin paraya ihtiyacı olduğunu duysa 'Ben gelince hemen vereceğim' derdi. Bize de'Baba, bir işçinin burnu kanasa ben ölürüm' ifadesini kullanırdı. İşçilere hep 'dikkatli olun' diye telefondan uyarılarda bulunurdu" diye konuştu.
Oğlunun 3 yıl önce emekli olmasına rağmen işini sevdiği için çalışmayı sürdürdüğünü dile getiren baba Doğru sözlerine şöyle devam etti:
"Uzun yıllar bu işte çalıştı. Soma'yı çok seviyordu. Emekli olmasına rağmen işini de sevdiği için çalışmayı çok seviyordu. Böyle olmasını hiç istemezdik. O kadar çocuk, aile babasız kaldı. O günden beri gözüme uyku girmiyor. Çok üzüntülüyüm. Oğlum çok titizdi ve işçilerinin başına birşey gelsin istemezdi. Ama yine de buna rağmen bir hatası, kusuru suçu varsa cezasını çeksin"
Oğullarını zor şartlar altında okuttuklarını anlatan anne Ummahan Doğru da, "Oğlum çevresinde çok sevilen biriydi. Kurban Bayramı'nda kestiği koyunları bile işçiler için gönderirdi. Böyle bir şey nasıl oldu anlamıyoruz. Biz çok üzüntülüyüz. Rabbimiz ölenlere rahmet eylesin. Geride kalanlara da Allah'ım sabır versin. Oğlumun da burada bir suçu varsa cezasını sonuna kadar çeksin isterim" dedi.
